1468
bu aralar biraz kendilerine taktım. en son samet aybaba da dün; "beşiktaş ligin en iyi takımı, şampiyonlar liginin de en iyileri arasında." diyince zıvanadan çıktım. neydi ki sebep acaba?
bu durumu kafamda biraz anlamlandırmaya çalıştım. şöyle ki; galatasaray taraftarı, tolga ciğerci'yi çok beğeniyor. sebebi çok basit. tempolu, top ayağında değilken de hareketli. biraz derine insen; şut çekme konularında sıkıntılı, pas verme konularında üst düzey değil hatta hatalı pasları gol tehlikesi yaratıyor. ama yaptığı çok temel bir iş var. toplu/topsuz çok tempolu, hareketli.
2000'lerin başları ve hatta biraz öncesi fenerbahçe taraftarı hariç kimse fenerin oynadığı futbolu beğenmezdi. fakat fenerbahçe hep yarışın içinde olan, arada bir de şampiyon olan bir takımdı. beğenilmezdi çünkü hiç tempo yapmazdı. "yıldız" ve tecrübeli oyunculara sahipti. oyunu iyi tutar ve skoru alırdı. şu an da galatasaray beğenilmiyor. tek sebebi temposunun düşük olması.
şimdilerde beşiktaş bir sürü tolga ciğerci'den oluşuyor. hepsi toplu topsuz tempolu oyuncular. ancak çok fazla eksiği var. oyunu tutma becerisi eksik, savunma kurgusu zaafları var, her an gol yeme eğilimleri var. ama bir tek şeyi iyi yapıyorlar: tempo. bu sebeple çok beğeniliyor.
ancak açın premier league'e bakın. mesela; swansea city-watford maçını izleyin. herkesin tempo yaptığını göreceksiniz. yani sadece tempo yapan bir takımı premier lige koyun swansea'den farkı kalmaz. ama bizim ligimizde çok farklı bakılıyor. çünkü örneklerine nadir rastlıyoruz.
işte bu yüzden kimi arkadaşlar anlam veremiyor ve bal ya diyor. aslında bir şey oynamıyor ama kazanıyor diye. tempo güzel kardeşim. toplu/topsuz tempo. hareketli oyun. başka da bir numarası yok beşiktaş'ın.
bu durumu kafamda biraz anlamlandırmaya çalıştım. şöyle ki; galatasaray taraftarı, tolga ciğerci'yi çok beğeniyor. sebebi çok basit. tempolu, top ayağında değilken de hareketli. biraz derine insen; şut çekme konularında sıkıntılı, pas verme konularında üst düzey değil hatta hatalı pasları gol tehlikesi yaratıyor. ama yaptığı çok temel bir iş var. toplu/topsuz çok tempolu, hareketli.
2000'lerin başları ve hatta biraz öncesi fenerbahçe taraftarı hariç kimse fenerin oynadığı futbolu beğenmezdi. fakat fenerbahçe hep yarışın içinde olan, arada bir de şampiyon olan bir takımdı. beğenilmezdi çünkü hiç tempo yapmazdı. "yıldız" ve tecrübeli oyunculara sahipti. oyunu iyi tutar ve skoru alırdı. şu an da galatasaray beğenilmiyor. tek sebebi temposunun düşük olması.
şimdilerde beşiktaş bir sürü tolga ciğerci'den oluşuyor. hepsi toplu topsuz tempolu oyuncular. ancak çok fazla eksiği var. oyunu tutma becerisi eksik, savunma kurgusu zaafları var, her an gol yeme eğilimleri var. ama bir tek şeyi iyi yapıyorlar: tempo. bu sebeple çok beğeniliyor.
ancak açın premier league'e bakın. mesela; swansea city-watford maçını izleyin. herkesin tempo yaptığını göreceksiniz. yani sadece tempo yapan bir takımı premier lige koyun swansea'den farkı kalmaz. ama bizim ligimizde çok farklı bakılıyor. çünkü örneklerine nadir rastlıyoruz.
işte bu yüzden kimi arkadaşlar anlam veremiyor ve bal ya diyor. aslında bir şey oynamıyor ama kazanıyor diye. tempo güzel kardeşim. toplu/topsuz tempo. hareketli oyun. başka da bir numarası yok beşiktaş'ın.