kamuoyunun yere göğe sığdıramadığı takımı bu sezon özelinde inceleyelim.
öncelikle bu haftaya kadar olan fikstürünü görelim.
-------
beşiktaş 4 - 1 a. alanyaspor
a. konyaspor 2 - 2 beşiktaş
beşiktaş 3 - 1 k. karabükspor
akhisar bld. 0 - 2 beşiktaş
beşiktaş 2 - 2 galatasaray
ç. rizespor 0 - 1 beşiktaş
kayserispor 0 - 1 beşiktaş
beşiktaş 3 - 0 antalyaspor
gençlerbirliği 1 - 1 beşiktaş
-------
şimdi nispeten iyi takımları ayıklayalım.
konyaspor deplasmanı,
karabükspor'la içeride,
galatasaray ile içeride,
gençlerbirliği deplasmanı. spor kamuoyunun nispeten diri bulduğu takımlar bu şekilde. bu 4 maçtan sadece karabük'ü içeride yenebilmiş yüce beşiktaş futbol takımı. konya'da beraberliği zor kurtarmış, galatasaray maçı hepimizin malumu, gençlerbirliği maçında da ikinci yarı gol için yüklenmiş ve ancak beraberlik alabilmiş.
bunların dışında rize maçında 90+3' de galibiyeti yakalamış, antalya maçında da akıl almaz bir hakem hatasıyla başa baş oynanan mücadeleyi koparmış.
açıkçası hemen hemen her maçını izleyen birisi olarak beşiktaş futbol takımı hakkında şu yorumu yaparım. evet kendi sahasında baskılı, etkili ortalarla ve oyunu karşı alana yıkarak oynadığı bölümler oluyor. ancak rakibin her geldiği atak gol tehlikesi. ve pinpon gibi oynanıyor maçlar. bir orada bir burada. her an her şey de olabilir kıvamında.
şampiyonlar ligi (avrupa arenası) başka bir mevzudur. orası bambaşka bir alan. ligde etkisiz, orada etkili olabilirsiniz.
roberto mancinili galatasaray gibi. ya da
mircea lucescu'nun galatasaray'a ilk geldiği sene gibi.
aykut kocaman'ın fenerbahçe'si gibi.
dipnot 1: tamamen beşiktaş futbol takımı'nın süper ligde oynadığı oyunun değerlendirmesidir.
galatasaray futbol takımı'nın oynadığı futboldan bağımsız yazılmıştır. "biz ne oynuyoruz ula dürrük" tarzı yorumların önünü keseyim.
dipnot 2: medyadaki ve taraftarlarındaki algı nedeniyle değerlendirme yaptım. yoksa beşiktaş takımı'nın oynadığı oyun rezalet olarak değerlendirilmemelidir. ama yaratılan algı da "o iş öyle değil" dedirtmektedir.