resim
Yasin Öztekin
Takım:Bucaspor 1928
Mevki:Sol Kanat
Yaş:37
Boy:1.79
Uyruk:Türkiye
  • 2483
    ilk spor programında konuşulacak olan konuya ben şimdiden yorum yapayım;

    ''bu hareketi yasin değil de sneijder ya da podolski yapsa yine kadro dışı bırakabilecekler miydi''

    cevap vereyim; bırakmaycaktı muhtemelen ve doğru da olacaktı bu. elbette bir takımın genel disiplin talimatları, kuralları olur ve bu herkese eşit uygulanır. örneğin bir oyuncu antrenmana izinsiz katılmazsa bu konuda ayrım yapılmaz, prosedür uygulanır. ama her konuda herkese aynıd avranmak liderlik değildir. zaten böyle olsa herkes ldier olurdu. liderlik, her durum için en uygun davranışı sergileyebilmektir. şu an nickini hatırlamadığım bir arakdaşım yazmıştı, tekrar edeyim;

    yasin 2 maç iyi oynar; ben zam istiyorum
    yasin 1 maç iyi oynar; ben solda oynamak istiyorum
    yasin 4 maç iyi oynar; ben oyundan çıkmak istemiyorum...

    böyle gider bu. yasin sen kimsin? sen birkaç sezon öncesine kadar küme düşmemeye oynayan bir takımın oyuncusuyken galatasaray sayesinde kariyerine kupalar eklemiş vasat bir anadolu futbolcususun. başka hiçbir takımdan alamacağın paraları galatasaray' dan alıyorsun. ya bunların değerini bilir, buna uygun davranır ve çok çalışıp işini yaparsın ya da asıl ait olduğun yere gidersin.

    şimdi başka bir örnek vereyim. suat kaya anlatıyor; ''bir maçta hagi pas istedi, vermedim, baya fırçaladı. ben de artık dayanamadım uzaktan ''hadi git işine'' diye bağırdım. depar atıp yanıma geldi. ''ne dedin sen'' diye sordu. ''bir şey demedim haklısın dedim'' dedim. koskoca hagi ne diyebilirsin ki?'' şimdi ben hagi herkesi ezebilir, sneijder ezebilir, yasin ise herkese tamam abi demek zorundadır gibi aptalca bir şey demiyorum. demek istediğim saygı hak edilir, kazanılır. bu dünyanın her yerinde böyledir. başka bir hikaye anlatayım;

    hidayet türkoğlu anlatıyor; ''duncan hakemlerle çok konuşurdu, hakemler de dinlerdi. bir gün bana bir faul çalındı ben de duncan gibi gidip hakeme itiraz edip konuşmaya çalıştım. duncan çekti kolumdan ''ne yapıyorsun sen teknik faul alacaksın'' diye kızdı bana'' ha duncan' a hiç teknik faul çalınmamış mıdır? elbette çalınmıştır. dolayısıyla podolski de abartırsa podolski de ceza alır, sneijder de, bruma da. ama herkese aynı davranamazsın. sen 3-0 önde olduğun maçın 89. dakikasında genç bir oyuncuyu oyuna sokarsın ama o sırada yedekte bekleyen muslera' ya hadi ısın diyemezsin. yani elbette dersin ama muslera' nın ters ters bakabileceğini hatta ''hocam girmeyeyim ben diyebileceğini'' düşünürsün. bunu düşünemiyorsan, burada lider benim ben ne dersem o olur diyorsan sen lider falan değil, bir aptalsındır.

    üçüncü hikaye ki bayılıyorum buna; mourinho pedro leon' u oynatmıyor real' in başındayken. bu telmaşa da benim oynamam lazım mourinho ile diyalog kuramıyoruz falan diye konuşuyor basına. bir basın toplantısında mourinho' ya pedro leon ile aranızda bir sorun mu var diye soruyorlar. mourinho saksıya fesleğen gibi oturtuyor;
    ''siz kimden bahsediyorsunuz? di stefano' dan mı, puskas' tan mı yoksa zidane' dan mı? pedro leon kim ki onunla aramda bir sorun olsun?''

    konuya dönersek elbette sinirlenmiş olabilirsin, kızmış olabilirsin, öfkeni kontrol edemeyip yanlış şeyler de yapmış olabilirsin insansın ama sneijder' in, podolski' nin, muslera' nın yapmayacağı -aranızda aynısını podolski de yapardı diyecek bir kişi yoktur. podolski de tepki gösterebilrdi o ayrı ama bu kadarını yapmazdı- kadar abartı hareketler yaparsan sonuçlarına da katlanırsın. yarın öbür gün hoca sneijder' i çıkarmak ister, sneijder çıkarken kafasını sallar, hocanın yüzüne bakmaz, gider oturduğu yerden bir tane de kulübeye yumruk atar. sneijder diye tolere edersin ama onda bile en fazla bunları tolore edersin, yasin kadar abartırsa ona da gereğini yaparsın.

    yasin ile hoca ya da galatasaray arasında bir sorun mu var diye yazacaksa basın, şimdiden söyleyeyim; ''yasin kim ki hocanın ya da galatasaray' ın onunla sorunu olsun''
App Store'dan indirin Google Play'den alın