423
inşaat mühendisiyim, 6 yıldır hem yurt içi hemde yurt dışı şantiyelerde çalışıyorum. bilenler bilir, beton başladığı zaman sahayı bırakıp gelemezsiniz. betonun da ne zaman biteceği hiç belli olmaz.
tam da bu sebepten dolayı hep çalışmaya gittiğim şantiyelerde evde kalırken şantiyede kullandığım telsizin kaldığım evden de çekebilecek şekilde olmasına özen gösterdim, yada kampta kaldım. amaç galatasarayın maçlarını izlemek bi problem olursa da hemen şantiyeye ulaşmaktı.
galatasarayın juve ile şampiyonlar ligi maçı var. 1 gün öncesinde de maç kar yağışı yüzünden iptal edilmiş, ertesi gün gündüze alınmış. tam da o gün temel betonu var yaklaşık 1800 metre.
sabah 6 da başladık ama benim içim içimi yiyor. stad ne durumda acaba diye. maç da kader maçı gruptan çıkabiliriz. ben saat 2 yi ettim ama zar zor. pakistanlı bir formen vardı. ona tarif ettim sıkıntı olursa beni burdan anons et diye. aldım elime telsizi gittim kampa, oturdum tv nin karşısına.
maç 3 teydi yanlış hatırlamıyorsam. saat 3 oldu maç kaldığı yerden başlayacak. yanılmıyorsam bi 60 dakika felan kalmıştı bir gün öncesinde oynanmayan.
maç başladı derken kar da yağıyor ben telsizi şantiyeyi felan unuttum tabi. sesini kısmışım telsizin. dakikalar tükeniyor, bende stres yükseldi. yemediğim tırnak kemirmediğm tişört atlet bir şey kalmadı. hayır, kötü de oynamıyoruz ama net pozisyonumuz da yok. dakika 85 oldu wesley kafayla indirilen topu buffon'un sağından alt köşeye yuvarlayıverdi. sandalyede oturuyordum, öyle bir sevindim ki üstümde aydınlatma avizesi varmış, ben hoplayınca avizeye dair ne var ne yok kafamda patladı. kalan 5-6 dakikayı kafam kanayarak izledim. kendimi öyle vermişimki maça kanayan yere tampon yapmayı bile akıl edememişim. maç bittiğinde yüzümün yarısının kandan kıpkırmızı olduğunu gördüm aynadan. havlu buldum bir tane, bastım kafaya. kamptan çıktım hastaneye gittim. şantiyenin içinde revir var ama, paramedic var doktor yok. mısırlı pratisyen hekime denk geldik. kafayı traş etti kendince, 12 dikiş attılar. üzerimdeki gs formasını verdim hediye olarak, herif ağır galatasaraylı çıktı.
hastaneden şantiyeye döndüm kafa sarılmış şekilde. betona gittim direk bi problem var mı diye. herifler 1200 metre dökmüşler 600 metre kalmış saat 6 falan bu arada. millet kafana noldu diye sormaya başladı bu arada önemli bir şey yok ya diyip geçiştiriyorum. o akşam beton 11 de bitti. gece ilacın etkisi azaldı, ağrıdan uyuyamadım ama wesley nin o golünü gördüm ya arabistanda bile dünyalar benim oldu.
galatasaray hem tarih yazdı bu maçla hemde fakir fukarayı sevindirdi işte.
tam da bu sebepten dolayı hep çalışmaya gittiğim şantiyelerde evde kalırken şantiyede kullandığım telsizin kaldığım evden de çekebilecek şekilde olmasına özen gösterdim, yada kampta kaldım. amaç galatasarayın maçlarını izlemek bi problem olursa da hemen şantiyeye ulaşmaktı.
galatasarayın juve ile şampiyonlar ligi maçı var. 1 gün öncesinde de maç kar yağışı yüzünden iptal edilmiş, ertesi gün gündüze alınmış. tam da o gün temel betonu var yaklaşık 1800 metre.
sabah 6 da başladık ama benim içim içimi yiyor. stad ne durumda acaba diye. maç da kader maçı gruptan çıkabiliriz. ben saat 2 yi ettim ama zar zor. pakistanlı bir formen vardı. ona tarif ettim sıkıntı olursa beni burdan anons et diye. aldım elime telsizi gittim kampa, oturdum tv nin karşısına.
maç 3 teydi yanlış hatırlamıyorsam. saat 3 oldu maç kaldığı yerden başlayacak. yanılmıyorsam bi 60 dakika felan kalmıştı bir gün öncesinde oynanmayan.
maç başladı derken kar da yağıyor ben telsizi şantiyeyi felan unuttum tabi. sesini kısmışım telsizin. dakikalar tükeniyor, bende stres yükseldi. yemediğim tırnak kemirmediğm tişört atlet bir şey kalmadı. hayır, kötü de oynamıyoruz ama net pozisyonumuz da yok. dakika 85 oldu wesley kafayla indirilen topu buffon'un sağından alt köşeye yuvarlayıverdi. sandalyede oturuyordum, öyle bir sevindim ki üstümde aydınlatma avizesi varmış, ben hoplayınca avizeye dair ne var ne yok kafamda patladı. kalan 5-6 dakikayı kafam kanayarak izledim. kendimi öyle vermişimki maça kanayan yere tampon yapmayı bile akıl edememişim. maç bittiğinde yüzümün yarısının kandan kıpkırmızı olduğunu gördüm aynadan. havlu buldum bir tane, bastım kafaya. kamptan çıktım hastaneye gittim. şantiyenin içinde revir var ama, paramedic var doktor yok. mısırlı pratisyen hekime denk geldik. kafayı traş etti kendince, 12 dikiş attılar. üzerimdeki gs formasını verdim hediye olarak, herif ağır galatasaraylı çıktı.
hastaneden şantiyeye döndüm kafa sarılmış şekilde. betona gittim direk bi problem var mı diye. herifler 1200 metre dökmüşler 600 metre kalmış saat 6 falan bu arada. millet kafana noldu diye sormaya başladı bu arada önemli bir şey yok ya diyip geçiştiriyorum. o akşam beton 11 de bitti. gece ilacın etkisi azaldı, ağrıdan uyuyamadım ama wesley nin o golünü gördüm ya arabistanda bile dünyalar benim oldu.
galatasaray hem tarih yazdı bu maçla hemde fakir fukarayı sevindirdi işte.