325
sistem takımı olmanın sinyallerini vermeye devam ettiğimiz maç.
riekerink'i desteklediğimi ve galatasaray'ın iyi yolda olduğunu belirttikten sonra
bazı noktalara değinmek isterim.
sistem takımlarında bütün dişliler düzgün çalışmalı. daha sahaya çıktıklarında takımın sağ tarafının futbol
i.q'sünün düşük olduğu barizdi. sabri ve yasin aynı kanatta olmaz, sistemin ihtiyacı olan futbol i:q' sü yok.
o zamana kadar iyi olan takım oyununu sabri hataları yenilen golle aldı götürdü, işleyen dişlilerin arasına girmiş çomak gibiydi.
cavana uzun sakatlıktan döndüğü için oynamadı. ilk yarı ona güvenemedi. linnes zaten kötü .
semih evlilikten beri toparlanmadı ve yeniçericiliğe devam ediyor. sabri'ye mecbur kaldı ama bu kadarda saçmalayacağını riekerink bile düşünemedi.
hamle oyuncusu olarak cavana olmuş oldu. eldeki malzemeyle ve koşullarla ancak bu yapılabilirdi, o da yaptı.
orta sahada iyi oyuncu sıkıntısı var. de jong dönünce sneijder ve selçuk dönüşümlü olarak kullanılmalı. tolga ciğerci'de çok yük var,
mecburen pas hatası yapıyor. adam sakatlanırsa yandık. hamit'i artık işe katmamak lazım, yolcu. josue ise; tolga ciğerci ve de jong ile dönüşümlü oynamalı. özellikle ofans gereken maçlarda. şenol güneş orta ikilileri gibi, bir ofansif bir defansif orta saha göbek ikilisi, pratikte , türkiye de tutuyor.
başka önemli konuda oyuncuların taktiksel eğitim eksikliğinden ötürü oyun sisteminin tıkanması.
türk oyuncularının problemi şu: ya asker gibi ezbere şablon oynuyorlar sistem takımlarında,
ya da saldım çayıra mevlam kayıra oynuyorlar kaos futbolunda. ilk yarı ortalarında biraz bu verimsizlik görüldü.
çok ve hızlı pas ve iyi saha dağılımı var, fakat kaleye giden isabetli şut yok.
türk futbolcusu doğru yerde bulunup alanı kapatmak için tamamen yeteneklerini,
takım arkadaşına desteklerini ve inisyatif almalarını bir kenara atabiliyor. çiklet çiğnerken yürüyememe durumu.
riekerink işte bunu dengelemeli, zihinsel ve teorik çalışma gerektiriyor. bu işi de lucescu iyi yapardı.
iyi pas yapıp sahaya iyi yayılmak, inisyatif alıp sonuç alma dürtüsünü engellememeli, ikisi dengelenmeli.
tıkanık oyunda ara ara biri defanstan gelip rakibi delmeli, sabri gibi aksayanların hata yapacağını öngörüp kendi işini yaparken
onun bölgesini de takım olarak kapatılmalı, ortaya yaklaşıp inisyatif alarak tolga ciğercinin yükü azaltılmalı, rakibin anlık saha yayılımı değişikliğine sahada yanıt verebilmeli falan.
ayrıca eren'den daha çok yararlanmalı. çok pasla gol attığın zaman 2 gol sayılmıyor, şişirme topla gol attığın zaman da yarım gol sayılmıyor, hepsi bir gol sayılıyor. hava topu en iyi olan forvetle oynuyorsun, ama adama havadan top gitmiyor. carole, sabri, sneijder , vs ara sıra topu 2 metrenin üstünde kaldırarak rakip on sekize havalandırmalı. pas ve sistem oyununa devam, ama arada yüksek şişirme toplarla da defans dengesi bozulmalı. yoksa senin sistemine karşı zaten rakip karşı startejiyle oyunu kilitleyebiliyor.
riekerink'i desteklediğimi ve galatasaray'ın iyi yolda olduğunu belirttikten sonra
bazı noktalara değinmek isterim.
sistem takımlarında bütün dişliler düzgün çalışmalı. daha sahaya çıktıklarında takımın sağ tarafının futbol
i.q'sünün düşük olduğu barizdi. sabri ve yasin aynı kanatta olmaz, sistemin ihtiyacı olan futbol i:q' sü yok.
o zamana kadar iyi olan takım oyununu sabri hataları yenilen golle aldı götürdü, işleyen dişlilerin arasına girmiş çomak gibiydi.
cavana uzun sakatlıktan döndüğü için oynamadı. ilk yarı ona güvenemedi. linnes zaten kötü .
semih evlilikten beri toparlanmadı ve yeniçericiliğe devam ediyor. sabri'ye mecbur kaldı ama bu kadarda saçmalayacağını riekerink bile düşünemedi.
hamle oyuncusu olarak cavana olmuş oldu. eldeki malzemeyle ve koşullarla ancak bu yapılabilirdi, o da yaptı.
orta sahada iyi oyuncu sıkıntısı var. de jong dönünce sneijder ve selçuk dönüşümlü olarak kullanılmalı. tolga ciğerci'de çok yük var,
mecburen pas hatası yapıyor. adam sakatlanırsa yandık. hamit'i artık işe katmamak lazım, yolcu. josue ise; tolga ciğerci ve de jong ile dönüşümlü oynamalı. özellikle ofans gereken maçlarda. şenol güneş orta ikilileri gibi, bir ofansif bir defansif orta saha göbek ikilisi, pratikte , türkiye de tutuyor.
başka önemli konuda oyuncuların taktiksel eğitim eksikliğinden ötürü oyun sisteminin tıkanması.
türk oyuncularının problemi şu: ya asker gibi ezbere şablon oynuyorlar sistem takımlarında,
ya da saldım çayıra mevlam kayıra oynuyorlar kaos futbolunda. ilk yarı ortalarında biraz bu verimsizlik görüldü.
çok ve hızlı pas ve iyi saha dağılımı var, fakat kaleye giden isabetli şut yok.
türk futbolcusu doğru yerde bulunup alanı kapatmak için tamamen yeteneklerini,
takım arkadaşına desteklerini ve inisyatif almalarını bir kenara atabiliyor. çiklet çiğnerken yürüyememe durumu.
riekerink işte bunu dengelemeli, zihinsel ve teorik çalışma gerektiriyor. bu işi de lucescu iyi yapardı.
iyi pas yapıp sahaya iyi yayılmak, inisyatif alıp sonuç alma dürtüsünü engellememeli, ikisi dengelenmeli.
tıkanık oyunda ara ara biri defanstan gelip rakibi delmeli, sabri gibi aksayanların hata yapacağını öngörüp kendi işini yaparken
onun bölgesini de takım olarak kapatılmalı, ortaya yaklaşıp inisyatif alarak tolga ciğercinin yükü azaltılmalı, rakibin anlık saha yayılımı değişikliğine sahada yanıt verebilmeli falan.
ayrıca eren'den daha çok yararlanmalı. çok pasla gol attığın zaman 2 gol sayılmıyor, şişirme topla gol attığın zaman da yarım gol sayılmıyor, hepsi bir gol sayılıyor. hava topu en iyi olan forvetle oynuyorsun, ama adama havadan top gitmiyor. carole, sabri, sneijder , vs ara sıra topu 2 metrenin üstünde kaldırarak rakip on sekize havalandırmalı. pas ve sistem oyununa devam, ama arada yüksek şişirme toplarla da defans dengesi bozulmalı. yoksa senin sistemine karşı zaten rakip karşı startejiyle oyunu kilitleyebiliyor.