291
açıkçası ben ingilizcesini beğendim. sebebine devam etmeden bir arkadaşımdan bahsetmek istiyorum.
şuan toronto'da üniversite okuyor. ileride kanada'ya taşınma planım olabilir diye ona sorular soruyordum. kanada güzellemesi yaparken ilginç bir şey dedi. toronto'da ben yabancı değilim. benim konuştuğum ingilizceyi konuşan yok. toronto'da ki nüfüsun önemli bir kısmının dışarıdan geldiğini de söyledi. dile yatkın bir adam. fransızca lise okumuş, ingilizcesi ve fransızcası çok iyi.
neden bunu anlattım. arkadaşlar bir dili iyiden öte güzel konuşmak çok önemli bir meziyettir. büyükbabam bir osman'lı adamıdır. bildiği dilleri sorduğunda türkçe'yi çok iyi bilirim derdi. bunu demesinin sebebi sen, ben dilimizi aslında o kadar iyi kullanmıyoruz.
peki biz iki bir birinin diliyle alakalı olmayan insandan ne bekleriz. ingilizce konuşabilmesi, anlatabilmesi ve anlayabilmesi. neden enes'in ingilizcesi'ni beğendiğimi açıklamak istiyorum. enes bir kere karşısındakinin dediklerini rahat bir şekilde takip edebiliyor. karşısındakinin ingilizcesinin çok daha temiz olmasının etkisi olabilir ama anlamada bir sorun yok. kurduğu cümleler basit, zorlama ve gereksiz karmaşık değil. rahat anlaşılıyor. derdini anlatıyor ve derdi de boş değil. anlatma var. muhabbet de var. aksanı bozuk olabilir ama kime ne? yani aksanı hep böyle de kalabilir. bunda bir sorun yok. anlaşıldığı sürece sorun yok. şöyle düşünün ömrünüz boyunca siz farklı bir şekilde harfleri vurguladınız. bu yüzden aksanda problem yaşıyorsunuz ancak grameri anlıyor ve dili kullanabiliyorsunuz. bence bunda bir sorun yok.
şuan toronto'da üniversite okuyor. ileride kanada'ya taşınma planım olabilir diye ona sorular soruyordum. kanada güzellemesi yaparken ilginç bir şey dedi. toronto'da ben yabancı değilim. benim konuştuğum ingilizceyi konuşan yok. toronto'da ki nüfüsun önemli bir kısmının dışarıdan geldiğini de söyledi. dile yatkın bir adam. fransızca lise okumuş, ingilizcesi ve fransızcası çok iyi.
neden bunu anlattım. arkadaşlar bir dili iyiden öte güzel konuşmak çok önemli bir meziyettir. büyükbabam bir osman'lı adamıdır. bildiği dilleri sorduğunda türkçe'yi çok iyi bilirim derdi. bunu demesinin sebebi sen, ben dilimizi aslında o kadar iyi kullanmıyoruz.
peki biz iki bir birinin diliyle alakalı olmayan insandan ne bekleriz. ingilizce konuşabilmesi, anlatabilmesi ve anlayabilmesi. neden enes'in ingilizcesi'ni beğendiğimi açıklamak istiyorum. enes bir kere karşısındakinin dediklerini rahat bir şekilde takip edebiliyor. karşısındakinin ingilizcesinin çok daha temiz olmasının etkisi olabilir ama anlamada bir sorun yok. kurduğu cümleler basit, zorlama ve gereksiz karmaşık değil. rahat anlaşılıyor. derdini anlatıyor ve derdi de boş değil. anlatma var. muhabbet de var. aksanı bozuk olabilir ama kime ne? yani aksanı hep böyle de kalabilir. bunda bir sorun yok. anlaşıldığı sürece sorun yok. şöyle düşünün ömrünüz boyunca siz farklı bir şekilde harfleri vurguladınız. bu yüzden aksanda problem yaşıyorsunuz ancak grameri anlıyor ve dili kullanabiliyorsunuz. bence bunda bir sorun yok.