13
aralarında net kemiksiz 367549 tane fark olan iki hocadır. b.korkmaz takımı oynatamadığı futbolla geriye götürür, rijkaard ise oynattığı futbol ve röportajlarında verdiği futbol dersleriyle, başucu kitabı niteliğindeki sözleriyle takımı geçtim dinleyip anlayan olursa türk futbolunu ileri götürebilir. b.korkmaz takımındaki futbolculardan yerlileri her daim daha kıymetli görür. çünkü onlar fedakar türk çocuklarıdır. yabancıları ise yerliler kadar karakterli olmadıkları için eleştirebilir.(u: bu şekilde bir demeci 30 mayıs 2009 galatasaray sivasspor maçı sonrası lig tv'ye vermiştir.) rijkaard ise futbolcularına sistemin birer parçaları olarak bakar ve en iyi verimi nasıl alırımın peşinde koşar. rijkaard türk futbolu, galatasaray, galatasaray taraftarı, galatasaraylı futbolcular için her gün futbola dair, insana dair yeni bir şeyler öğrenebilme adına şanstır. bülent korkmaz ise galatasaray yönetiminin günü kurtarma politikası ile yaptığı yanlış seçimdir.
sözlükte ise bu aralar fazlaca dile getirilen bir kanı ikisine gösterilen sabrın farkı ve bunun yanlış olduğu. bu durum iyice sözlükteki ironi sayılarını, yazarlara kendinizle çelişiyorsunuz çağrılarını arttırdı. ama ben bu durumdan sıkıldım. birisine sabredilmemiş diğerine sabrın kralı gösteriliyormuş ismi sebebiyle. e doğal bir durum çünkü geçmişiyle olsun, futbola mantalitesiyle olsun rijkaard çok önde. adam rijkaard var mı ötesi. daha çok şey beklemek, yapabileceklerine daha çok inanmak anormal bir durum olmasa gerek. bir de ikisinin aldığı beraberlikler karşılaştırılıyor. biri yerin dibine vurulmuş diğerine elindeki tam kadroya rağmen bile aldığı sonuç dolayısıyla gözü kapalı güveniliyormuş falan filan. şimdi anlayamadığım şey bu iki teknik adamın oynattıkları ve kafalarındaki oyun planı aynı mı? örnek gösterilen beraberlikler ne derece benzer ortam ve hamleler sonucu ortaya çıkmıştır. bülent korkmaz'ın galatasaray'ı ile rijkaard'ın galatasaray'ı arasındaki net 367549 farkı bir ben mi görüyorum? öyle bir anlatılıyor ki sanki bülent korkmaz her şey tamdı da bir taraftarın sabırsızlığı yüzünden gitti. bülent korkmaz tonla yaptığı hatalar yüzünden gitti. her şeyi geçtim galatasaray spor kulübünün karakterine ters, varlığına ihanet denilebilecek bir futbol oynattığı için gitti. nokta.
sözlükte ise bu aralar fazlaca dile getirilen bir kanı ikisine gösterilen sabrın farkı ve bunun yanlış olduğu. bu durum iyice sözlükteki ironi sayılarını, yazarlara kendinizle çelişiyorsunuz çağrılarını arttırdı. ama ben bu durumdan sıkıldım. birisine sabredilmemiş diğerine sabrın kralı gösteriliyormuş ismi sebebiyle. e doğal bir durum çünkü geçmişiyle olsun, futbola mantalitesiyle olsun rijkaard çok önde. adam rijkaard var mı ötesi. daha çok şey beklemek, yapabileceklerine daha çok inanmak anormal bir durum olmasa gerek. bir de ikisinin aldığı beraberlikler karşılaştırılıyor. biri yerin dibine vurulmuş diğerine elindeki tam kadroya rağmen bile aldığı sonuç dolayısıyla gözü kapalı güveniliyormuş falan filan. şimdi anlayamadığım şey bu iki teknik adamın oynattıkları ve kafalarındaki oyun planı aynı mı? örnek gösterilen beraberlikler ne derece benzer ortam ve hamleler sonucu ortaya çıkmıştır. bülent korkmaz'ın galatasaray'ı ile rijkaard'ın galatasaray'ı arasındaki net 367549 farkı bir ben mi görüyorum? öyle bir anlatılıyor ki sanki bülent korkmaz her şey tamdı da bir taraftarın sabırsızlığı yüzünden gitti. bülent korkmaz tonla yaptığı hatalar yüzünden gitti. her şeyi geçtim galatasaray spor kulübünün karakterine ters, varlığına ihanet denilebilecek bir futbol oynattığı için gitti. nokta.