22
fenerbahçe teknik direktörü luis aragones'in ip üzerinde çıkacağı maçtır. arsenal maçının skoru ne olursa olsun tahminimizce aragones gönderilmeyip galatasaray maçına bırakılacaktır. bu maçın sonucu da ne olursa olsun aragones takımdan gönderilecektir. burdaki herkezin temennisi sarı kırmılızı ekibin maçı alması olacaktır tabiki; fakat aragones'te gitmeden önce taraftarına yaklaşık 15 maçtır yapamadığı, veremediği hediyeyi bu maçla birlikte verip gitmek isteyecektir.
maç öncesi 2 takımı değerlendirirsek galatasaray sene başı hazırlık karşılaşmalarında aldığı kötü sonuçlarla herkezi tedirgin etmişti *. lige başlandığında ise istikrarsız bir tablo çizdi galatasarayımız. tabiki avının ölmesini bekleyen akbabalarda hemen üşüştü takımın başına. kim olduğunu söylememe gerek yok heralde. ** ancak son 2 maçtaki güzel oyun ve alınan galibiyetlerle, galatasaray'ın hücum futbolu yavaş yavaş herkezi tatmin etmeye başladı. takımda moraller en üst seviyede ve teknik direktör skibbe'ye güven artmış durumda. takımdaki sakatlık sorunu çözüldükten sonra umuyoruz ki ortasahanın direnci artacak ve araya kaçan topları ortasahada durdurabileceğiz. bununla birlikte verilen basi pozisyonlar önlenecek ve daha güçlü bir takım olacağız.
fenerbahçe ise 50 yıla yaklaşan profosyonel futbol liginde en kötü sezonlarından birini geçirmekte. klişe bir tabir bu fakat gerçektende yapılan yatırımlara, alınan oyunculara, özellikle getirilen teknik direktöre bakıldığında, başlangıçta iyi bir sezon gibi gözüküyor fakat alınan oyunculardan alınamayan verimler, bunlarla birlikte uğranılan ekonomik zarar, ligdeki durum ve avrupa'da ki kötü oyun gerçekten fenerbahçenin en kötü sezonlarından biri olduğunu gösteriyor. bununla birlikte 10 senedir kulubun başında bulunan, kaç kere bırakıp tekrar geldiğini bilmediğimiz, başkanlık koltuğunu adeta yalama yapan aziz yıldırım'ında taraftarlarla ilişkileri ve son yıllarda ki başarısız transfer politikaları, bahsi geçen takımda kaos ortamının yaşanmasına sebebiyet veriyor.
bu 2 analizden sonra bir tarafta artıları çok bir takım, bir tarafta nerdeyse artısı kalmayan bir takım. derbi atmosferi bir başkadır fakat gözlemler neticesinde gözüken galatasaray'ın kadıköy'de rakibini uzun süre sonra yeneceğidir. taraftar olarak sabırsızlıkla o günü beklemekteyiz.
(bkz: yürüyedur aslanım)*
maç öncesi 2 takımı değerlendirirsek galatasaray sene başı hazırlık karşılaşmalarında aldığı kötü sonuçlarla herkezi tedirgin etmişti *. lige başlandığında ise istikrarsız bir tablo çizdi galatasarayımız. tabiki avının ölmesini bekleyen akbabalarda hemen üşüştü takımın başına. kim olduğunu söylememe gerek yok heralde. ** ancak son 2 maçtaki güzel oyun ve alınan galibiyetlerle, galatasaray'ın hücum futbolu yavaş yavaş herkezi tatmin etmeye başladı. takımda moraller en üst seviyede ve teknik direktör skibbe'ye güven artmış durumda. takımdaki sakatlık sorunu çözüldükten sonra umuyoruz ki ortasahanın direnci artacak ve araya kaçan topları ortasahada durdurabileceğiz. bununla birlikte verilen basi pozisyonlar önlenecek ve daha güçlü bir takım olacağız.
fenerbahçe ise 50 yıla yaklaşan profosyonel futbol liginde en kötü sezonlarından birini geçirmekte. klişe bir tabir bu fakat gerçektende yapılan yatırımlara, alınan oyunculara, özellikle getirilen teknik direktöre bakıldığında, başlangıçta iyi bir sezon gibi gözüküyor fakat alınan oyunculardan alınamayan verimler, bunlarla birlikte uğranılan ekonomik zarar, ligdeki durum ve avrupa'da ki kötü oyun gerçekten fenerbahçenin en kötü sezonlarından biri olduğunu gösteriyor. bununla birlikte 10 senedir kulubun başında bulunan, kaç kere bırakıp tekrar geldiğini bilmediğimiz, başkanlık koltuğunu adeta yalama yapan aziz yıldırım'ında taraftarlarla ilişkileri ve son yıllarda ki başarısız transfer politikaları, bahsi geçen takımda kaos ortamının yaşanmasına sebebiyet veriyor.
bu 2 analizden sonra bir tarafta artıları çok bir takım, bir tarafta nerdeyse artısı kalmayan bir takım. derbi atmosferi bir başkadır fakat gözlemler neticesinde gözüken galatasaray'ın kadıköy'de rakibini uzun süre sonra yeneceğidir. taraftar olarak sabırsızlıkla o günü beklemekteyiz.
(bkz: yürüyedur aslanım)*