4322
obradovic'e yapılan saygısızlıktan sonra pişkince yalan söyleyip, söyledikleri yalana bir kulp bulup göstermelik dahi olsa özür bile dilemeyen ve sırf bu sebepten bile alaşağı edilmesi gereken bu vatandaşlara el sürmeyen hatta eski yönetimleri her doğrusunda bile eleştiren genel kurul veya divan kurulu üyelerinin sessiz kalması galatasaray gibi bir camia içn tarihi bir utançtır, basiretsizliğin ne denli kocamanlaşmış olduğunun bir nişanesidir. bu vatandaşlardan ümitli olan, onlara rağmen takımı desteklemeyi bir maharet görüp de bizim gibi taraftarı şımarık, skor taraftarı vb. şekilde itham edenler kendi doğrularını gözden geçirsinler, galatasaralı olmanın getirdiği toplumsal sorumluluğu ne demek olduğunu benimsesinler de öyle taraftarlığa devam etsinler. çünkü bu yönetimin yanında veya arkasında duran herkes tarihi hatanın, affedilemez bir suçun ortaklarıdır.
bizim gibi elindeki tek güç(!) olan sosyal medya ile yönetimi eleştirebilen ve faili olabilmeye müsait olduğu tek aksiyon olan gandi'nin sivil itaatsizliğinin daha yumuşak versiyonunu, sevdiği takımdan, kendisini hayata bağlayan belki de yegane şey olan galatasaray'ından, maddi ve kütlesel desteğini çekerek tapki koyanlar bu suça tanık olup durdurmadığı için geleceğin galatasaraylıları karşısında mahcup olacak, bir mirasyedinin kendi oğluna bakarken hissettiği karşı konulamaz mahcubiyetten başka bir şey elinden gelemeyecek.
"hadi kalkın, ayaklanın!" çağrısı değil bu. bir günahın itirafı, tarihe küçük bir not. hepimizn kendi düzeni ve oynamak zorunda olduğu bir rolü var kendi hayatında. bunu riske atacak bir cesarete, sosyal bir arka plana sahip değiliz. olamayacağız da. biz sadece klavye tuşlarından ses çıkarabilenler, bir başkaldırıyı canlandıracak kişiler değiliz.
serdar aziz gibi süper ligin orta sıra takımlarının kalitesindeki müzmin sakat oyuncuya dört yıllık garanti para veren densizlerin verdiği meblağın miktarını anlamlandırmaya çalışacak halde değilim. çünkü o parayı sadece serdar için değil kendileri için de hesaplayıp yazdılar oraya. serdar ne kadar alıyor bilemem ancak sözleşmede yazanın hepsini almadığımdan eminim.
bizim gibi elindeki tek güç(!) olan sosyal medya ile yönetimi eleştirebilen ve faili olabilmeye müsait olduğu tek aksiyon olan gandi'nin sivil itaatsizliğinin daha yumuşak versiyonunu, sevdiği takımdan, kendisini hayata bağlayan belki de yegane şey olan galatasaray'ından, maddi ve kütlesel desteğini çekerek tapki koyanlar bu suça tanık olup durdurmadığı için geleceğin galatasaraylıları karşısında mahcup olacak, bir mirasyedinin kendi oğluna bakarken hissettiği karşı konulamaz mahcubiyetten başka bir şey elinden gelemeyecek.
"hadi kalkın, ayaklanın!" çağrısı değil bu. bir günahın itirafı, tarihe küçük bir not. hepimizn kendi düzeni ve oynamak zorunda olduğu bir rolü var kendi hayatında. bunu riske atacak bir cesarete, sosyal bir arka plana sahip değiliz. olamayacağız da. biz sadece klavye tuşlarından ses çıkarabilenler, bir başkaldırıyı canlandıracak kişiler değiliz.
serdar aziz gibi süper ligin orta sıra takımlarının kalitesindeki müzmin sakat oyuncuya dört yıllık garanti para veren densizlerin verdiği meblağın miktarını anlamlandırmaya çalışacak halde değilim. çünkü o parayı sadece serdar için değil kendileri için de hesaplayıp yazdılar oraya. serdar ne kadar alıyor bilemem ancak sözleşmede yazanın hepsini almadığımdan eminim.
