• 3999
    tıpkı galatasaray gibi türkiye'de batmasına müsaade edilemeyecek klüptür.
    türkiye'deki futbol ekonomisindeki etkisinden, kitleleleri uyutma gücüne;
    yerleşik köklü kurum ve toplumsal popüler hacminden insanların tutkusu olmasına kadar birçok sebepten
    dolayı batmaz, hatta ikinci lige falan düşmesine bile müsaade edilmez, nitekim şikede bile etmediler.
    onun için ''batma'' fiilini kullanmak doğru değil. (ama bin beter olsunlar çok yerinde bir temennidir).

    olayın temelinde klüp üye yapısını elinde tutan aziz yıldırımın kalma inadı ile iktidarda dahil olmak üzere onu devirmek üzere
    olan klüp içi muhalefetin devirme mücadelesinin kızışmasıdır. daha önceleri aziz yıldırımdan yana olan taraftar desteği artık azalmış durumdadır.
    aziz yıldırım da , bu yıl gidiyorum, sezon sonu gidiyorum diye fenerbahçeli muktedirleri yıllardır uyutmaktadır. bu yıl hesapta son yılıydı,
    ama gene çamura yatıp gitmeyeceği belli oldu. işte bu mücadele, özellikle bu mali yapıyla , çok çatışmalı ve gürültülü geçecektir. devirmeye çalışan güçler eğer gene ffp prensiplerinin arkasında dolanmak için bir düzmece, katara/rusya'ya falan şişirilmiş fiyattan oyuncu satıp transfere kaynak yaratma yardımını esirgerlerse, bilin ki fenerbahçeyi bir yıl rezil ederek aziz yıldırım yollama oyunu başlamıştır. ( çerezimizi aldık, çayımızı/kahvemizi aldık, zevkle bu dramı seyredelim anlamına gelir bu bizim için ..)

    aziz yıldırımın ne pahasına olursa olsun, futbol takımını, bütün rekabet etiği dışı (yani ahlaksız)faktörleri kullanarak ve sürekli takımda gerilimi yükselterek ilk iki yarışında tutma çabası kısa vadede kendisinin başta kalması ve taraftarın anlık tatmini için olumlu, fakat uzun vadede toplam başarı (o devasa bütçe ve olanaklara kıyasla) ve klüp yapılanması için son derece olumsuzdur. bu yapının tek doğru oturttuğu şey, kondüsyon ekibinin doğru yapılandırılmış olmasıdır, gerçi orada da yıl sonu düşen performanstan aynı zamanda bir klüp doping merkezi de olma durumu ihtimali olası, ama bilemeyiz. ama genel olarak azizi yıldırımın allem kallem edip ikincilikten aşağısına müsaade etmemesi, takımın ,esasında yenilenmesini, bağırsaklarını temizlemesini , kalıcı sürdürülebilir bir yapıya oturmasını engellemektedir. başka bir sorunda klübün tüketici/taraftar yapısına uygun çoşkun hücum futbolu anlayışı yerine kısır, sağlamcı antrenörleri/oyun yapılarını öne çıkarmaktadır. ersun yanal dönemi dışında bu güdük futbol (kocaman, daum, pereira..) garanticidir, şike/masa başıoyun/stadda gerilim desteğiyle hep ilk ikide tutar belki ama mayıs ayında ve finallerde gereken ivmeyi sağlamaz, sağlamadı da. ilk yıl sağlasa bile yıpranmışlıktan ikinci yıl çuvallar. gene de hücum ve baskılı futbol , aziz yıldırım için istenmeyen birşeydir, çünkü kendi gücünü ve egemenliğini gölgeleyecek karizmatik/heyecanlı/dominant bir antrenörün olması sebebiyle, hem sağlanan efordan ötürü bir sonraki yıl çöküş yaşanacağından, hemde zaman zaman farklı mağlubiyetlere de yol açacağından ( futbol sezonu içinde içinde taraftarı hep gütmek, kandırmak, gözünü boyamak temel politikadır) onun iktidarını sarsar. (alın size daimi şerefsiz ikinci ve mayıslar bizimdir'in bilimsel açıklaması . beter olsunlar diye yazmış mıydım?).

    katar'dan/rusya'dan gene bir kaynak geldiğini varsaysak bile (kıyamadılar gene kuşumuza, arka çıktılar diyelim) durum kolay değil. bir kere mali durum bütün klüplerden çok kötü. kendi başkan adayları hulusi belgün'ün yıllardır yaptığı çok profesyonel mali uyarıları ve bilgileri inceleyin. problemi daha da kötü yapan şey, sürekli bu mali yapının denetimden ve şeffaflıktan uzak olmasından ötürü, hiçbir iyileştirme ihtiyacı olmadan günümüze kadar katlanarak , çığ gibi gelmesidir. finansal hataların ve zararların galatasaray'ın veya beşiktaşın yapması durumunda kıyametler koparılırken, fenerbahçenin çok çok vahim mali rezilliklerinin üstü örtülerek bu günlere gelinmiştir. belki bu zamana kadar zenginlerin bazen gönüllü bazen metazorik olarak yaptıkları mali katkılarla ve bankalardan alınan kredilerle gemi yüzdürülüyordu, artık o iş zor. hem (zengine parayı koymasına müsaade etmiyor) ffp var, hem rakamlar kişisel sadakaların karşılayacağından fazla oldu, hem de bankaların kredi verme limitleri doldu. azizin de inşaat rantı ile para kazanmasına (ancak pansuman olabilir bu gelir o da ayrı bir konu ya neyse) engel oldukları için durum zorlaştı. şu an itibariyle aziz yıldırım bıraksa bile, mali yapının düzelmesi en az bir iki yıl sürer. ( yardıma gelecek itfaiye hortumlarını kesinlikle tasvip etmiyoruz. ) .

    sportif açıdan da durum iyi değil. aziz'e en büyük darbe obrodovic'ten geliyor yani murat ülker'den. fenerbahçe en az kırk-elli senedir,her işin işinde olan ve müdahaleci, hep güçlü başkan takımı olmuştur. galatasaray ise antrenör ve ekol takımıdır. fenerbahçe seyircisi de sever güçlü başkanı. fakat şimdi obrodovic'e verilen tam yetkilerle gelen başarı, herşeyden önemlisi sahada gördükleri olumlu tablo ve mücadele '' acaba ?'' dedirtiyor. kafalar karışık. ülker size truva atı olur, içinize almayın diye camianın eskileri uyarmıştı yıllar önce. şimdi sınırsız başkan gücü tartışılıyor, hatta istenmiyor. aziz yıldırım gittikten sonra bile bu sıkıntı devam edecek, dnalarını ve klüp geleneklerini sorgulayacaklar, ikilemde kalacaklar. (hurmalar/tırmalar sebep sonuç ilişkisi).

    ayrıca fb futbol takımının başarısının temeli güçlü yerli oyuncu portföyü iken (genelde de zamanında ümit milli takımını oluşturanlardan) şimdi bunun yerinde yeller esiyor. bırak toplam kalite olarak, sayı olarak bile eksik. böyle bir toplu alım yapmaları ise imkansız. ayrıca önümüzdeki yıl kendini toplamış bir galatasaray ve de stadı ve şenol güneş'i olan beşiktaş ile rekabet edecekler. bedava puan ve destek aldıkları, teşvikçi/şikeci dostları sivasspor ve eskişehir de küme düştü.
    zor kanaryam çok zor..
    (beter olun temennisi ile tamamlayalım yazıyı)
App Store'dan indirin Google Play'den alın