748
takip ettiğim son 8-9 senelik periyotta, ne zaman gaza basıp yukarı çıkmaya çalışsa anında yönetim eliyle baltalanan dünyanın en güzel takımı.
2007-2008 sezonunda hiç kupa almadan takip eden taraftarı mest eden bir kadro vardı. belki de tarihin en güze kupasız sezonlarından biriydi. ertesi sene zafer kalaycıoğlu vakasına şahit olundu. sıçıp sıvayan futbol takımının "kadıköy'de uefa finali" yolunda ümit vermemesinden sebep fazla hırpalanmadı. skib bıraktı faciası sonrası üst üste gelen galibiyetler ve sonunda alınan kupa yönetimin elini uzun bir süre rahatlattı...
o kupanın acısı(!) yıllarca çıkarıldı; gereksiz yere şişirilmiş kadrolar, çapsız çupsuz hocalar, galatasaray geleneği(!) entrikalar... düdüklerle çalınan kupaları saymıyorum bile; zaten sahipsizlik ve ilgisizlik konu galatasaray olunca lafı bile edilemeyecek kadar sıradanlaşmış hadiseler...
sonra o rüya gibi sezon, biri finalde fenerbahçe'yi yenerek kazanılan avrupa'nın en büyük kupası dahil 3 kupa... kupa finalinden 2-3 saat önce televizyon yayınlarında "biz seneye şubeyi küçülteceğiz" diyen bir zihniyete rağmen alınan üç kupa... kaçırılan yıldızlar, parası ödenmeyince çareyi gitmekte bulan oyuncular. yine de herşeye rağmen yüreğiyle bir şampiyonluk daha kazanan bir takım...
ve 2015-2016 sezonu...
türkiye'de çoğu organizasyonda kazananı organizatörler belirler. türk spor tarihi federasyon eliyle şampiyonluğun verildiği her branştan nice sezonla doludur.
ancak bir takımın yönetim kurulu tarafından göz göre göre bu derece sabote edildiği başka bir sezon bulmak pek mümkün değildir...
töreniz, geleneğiniz, kol kırılınca içinde kalan yeniniz, pilavınız, adanız, rivanız batsın...
(bkz: bu takımla uğraşanın çocuğu olmaz)
2007-2008 sezonunda hiç kupa almadan takip eden taraftarı mest eden bir kadro vardı. belki de tarihin en güze kupasız sezonlarından biriydi. ertesi sene zafer kalaycıoğlu vakasına şahit olundu. sıçıp sıvayan futbol takımının "kadıköy'de uefa finali" yolunda ümit vermemesinden sebep fazla hırpalanmadı. skib bıraktı faciası sonrası üst üste gelen galibiyetler ve sonunda alınan kupa yönetimin elini uzun bir süre rahatlattı...
o kupanın acısı(!) yıllarca çıkarıldı; gereksiz yere şişirilmiş kadrolar, çapsız çupsuz hocalar, galatasaray geleneği(!) entrikalar... düdüklerle çalınan kupaları saymıyorum bile; zaten sahipsizlik ve ilgisizlik konu galatasaray olunca lafı bile edilemeyecek kadar sıradanlaşmış hadiseler...
sonra o rüya gibi sezon, biri finalde fenerbahçe'yi yenerek kazanılan avrupa'nın en büyük kupası dahil 3 kupa... kupa finalinden 2-3 saat önce televizyon yayınlarında "biz seneye şubeyi küçülteceğiz" diyen bir zihniyete rağmen alınan üç kupa... kaçırılan yıldızlar, parası ödenmeyince çareyi gitmekte bulan oyuncular. yine de herşeye rağmen yüreğiyle bir şampiyonluk daha kazanan bir takım...
ve 2015-2016 sezonu...
türkiye'de çoğu organizasyonda kazananı organizatörler belirler. türk spor tarihi federasyon eliyle şampiyonluğun verildiği her branştan nice sezonla doludur.
ancak bir takımın yönetim kurulu tarafından göz göre göre bu derece sabote edildiği başka bir sezon bulmak pek mümkün değildir...
töreniz, geleneğiniz, kol kırılınca içinde kalan yeniniz, pilavınız, adanız, rivanız batsın...
(bkz: bu takımla uğraşanın çocuğu olmaz)