47
zamanında bir iş teklifi almıştım, polonya'da olan devamı danimarka'da olacak ve oldukça da yüksek maaşlı bir teklif idi. babamın rahatsızlığı, sevgilim vs. derken kabul etmedim; gidemedim. hayatımın pişmanlığı olabilir. 30 yıldır ankara'da sayılırım doğumu saymazsak; bundan daha kötü zamanlar hiç olmadı. bu hükümetin beceriksizliği, yetkinsizliği ve kasti sebeplerden dolayı birebir etkileniyorum, hukuğa güvenmiyorum, polise geziden sonra önyargılıyım, dış politikamızın rezil olduğunu düşünüyorum, ekonominin hiç iyi gitmediğine inanıyorum, işin kötüsü umrumda değil çünkü hak ettiğimizi düşünüyorum ve yetmezmiş gibi insanlar her gün ölüyor. bundan 10 yıl önceki bağdat, felluce'den ne farkımız kaldı. 1 ay içinde 2 patlama, 2'si de intihar bombacısı.
eşimle beraber amerika'ya yerleşmek için greencard kovalamaya başladık, inancım ülkenin her gün daha kötüye gidecek olduğu, 5 milyon suriyeli alırken her şey gün gibi ortadaydı aslında. vatan vs. kavramlarını tartışırız ama ölen öldüğüyle kalıyor, hükümetler kendi çıkarları için insanların ölmesine göz yumuyor. türkiye'de devlet insanlar için değil insanlar devlet için çalışıyor.
sıkılmadınız mı artık?
eşimle beraber amerika'ya yerleşmek için greencard kovalamaya başladık, inancım ülkenin her gün daha kötüye gidecek olduğu, 5 milyon suriyeli alırken her şey gün gibi ortadaydı aslında. vatan vs. kavramlarını tartışırız ama ölen öldüğüyle kalıyor, hükümetler kendi çıkarları için insanların ölmesine göz yumuyor. türkiye'de devlet insanlar için değil insanlar devlet için çalışıyor.
sıkılmadınız mı artık?