• 910
    dün selçuk inan'ı kayırmakla, bugün de sansürcülükle ve çifte standart ile itham edilen moderasyon. demek ki zor zamanda lazım olur diye bu tip ithamlar biriktirilmiş de cevaba göre ufak ufak ortaya atılıyor.

    öncelikle şahsım ısrarla sosyal deney yapmakla suçlanmaktadır ve her güncel olayda sanki geçmişime dair bir kara lekeymiş gibi bu mevzu ısıtılıp ısıtılıp öne sunulmaktadır. o günkü olayın hazırlanış aşamasında bir parçası olmadığımı; tamamen görüp ve kendimce komik bulup da anlık bir şımarıklık sonucu katıldığımı daha önce de belirttiğim gibi zaten sözlükten hatırı sayılır bir süre uzaklaştırılarak cezasını da çektim. bahane bulmuyorum, kıvırmıyorum, zaten defalarca özrümü de diledim fakat daha hala bana çıkıp da "sosyal deney yapan moderatör :)))" diyen insanın eğer dönüp bakarsa 7 yıllık sözlük kariyerimde artık daha başka ayıplarımı bulabileceğini düşünüyorum. bunun adı belden aşağı çalışmaktır ve de tamamen provokatif bir eylemdir. gerizekalı değilim fakat ben de her insan gibi bazen hata yapabiliyorum. yaptığım zaman da diğer tüm yazarlar gibi sözlük kuralları çerçevesinde ele alınıyorum. moderatör olduğum güne lanet olsun ki artık içimden gelen bir şey yazacak olduğumda üç kez dört kez düşünür oldum, ki artık çoğu zaman da vazgeçiyorum. buna rağmen hala entry'min silindiği oluyor. bana gülmek ve eğlenmek haram bu sözlükte. ya da belki 19-20 yaşındaki bebeler açığımızı kovalıyordur, hatalarımızı not alır da yarın bir gün mal bulmuş mağribi gibi yüzümüze vurur diye şu an gecemi gündüzümü meşgul eden doktora tezini yazar gibi entry gireyim ki kafamı dağıtıp içimi dökebileceğim tek mecra da avuçlarım arasından kayıp gitsin. aferin ergen kardeş, bir sen akıllısın, "sosyal deney yapan ve yazarlarla taşak geçen moderatör"ü ifşa ve rezil ettin, muhteşem bir dikkat ve beceri...

    fatih terim'in başlığının sol frame'de gözükmemesi ilgili başlığa entry giren herkesin zaten iki dakika içerisinde fark edebileceği basit bir uygulamaydı, ki o dönem de anlaşıldığı gibi konu tartışıldı ve gerekli açıklamalar yapıldı. bu mevzuda da ortada bir dedektiflik başarısı yok. kısaca açıklayacak olursak, o dönem fatih terim yüzünden her gün ciddi sayıda yazar tartışıyor, ceza alıyor, hatta arka arkaya uçuruluyordu. fatih terim yüzünden sözlük adeta birbirine girdiği için böyle bir çözümü denedik, sonra da kaldırıldı. ortada herhangi bir sansürcülük niyeti olmadığı gibi zaten aşırı gizli saklı bir eylem de değildi, amaç sadece yazarların bu hararetli tartışma ortamından biraz uzaklaşmasını sağlamaktı. fatih terim'e ilişkin her şeyi yazmak zaten mümkündü çünkü başlığı kapatılmadı, sadece sol tarafta dallanıp budaklanan ve haliyle ilgi uyandırıp daha fazla insanı içine çeken başlığa yönelik geçici bir çözümdü. doğrudur yanlıştır bunlar elbette konuşulabilir fakat bunun sansürcülük ile hiçbir ilgisi yoktur. burada düzgünce açıklıyorum ama sosyal deney yapan taşak kafalı moderatör kesin yalan söylüyordur, bence bu işin içinde bir iş var, liseli dedektifler göreve...

    diğer bir ithama gelecek olursak peşinen söyleyeyim: kimseyi kayırmıyoruz, fakat cezai işlem gerektiren bir durumda ilgili yazarın daha dün çaylaklıktan yazar yapılmış biri mi, yoksa günlük bazda belli bir sürenin üzerinde burada vakit geçiren ve bariz emek vermiş biri mi olduğu her kim olursa olsun elbette ki göz önüne almak durumunda olduğumuz doneler. bu dediğim aynen küfür ve hakaret kavramının ucunun açık olması gibi ucu açık bir ifade ve bizim öncelikli amacımız yazarların burada kalmalarını, kalırken de sözlük kurallarını ihlal etmemelerini sağlamak. o yüzden bize güvenip güvenmemek size kalmış. eğer "adam kayırmak" galatasaray sözlük'e henüz hiçbir şey katmamış taze yazarlar ile artık buranın gediklisi olmuş yazarları isim ve cisim fark etmeksizin biraz daha gerçekçi bir şekilde ele almak ise başka diyecek sözüm yok... hala ve hala güvenmiyorsanız güveninizi kazanmak için ancak bu kadar şeffaf olabilip kendimi paralayabilirim. bunun dışında "ama t günü x yazar y yazara şunu demişti ama siz z yapmıştınız" türü olaylara verecek cevabım şu an için mevcut değil. sadece şunu demek isterim ki kime babamızın oğlu olmadığı gibi kimsenin de bu sözlükte dokunulmazlığı yok. her gün ne yazarlar ne sürelerde cezalar alıyorlar ki hepsinin kendi aramızda ince ince muhakemesi bile ne biçim zamanımızı alıyor ama tüm bu sözlerim tabi ki nafile, zaten genç dedektifler yüzümüze tokat gibi çarpmak için her şeyin çetelesini tutmuşlardır. genç beyinlere boynumuz kıldan ince...

    son olarak 20 yaşında saygısız bir birey olup bir de üstüne insanları sürekli itham eden kalitesiz bir üsluba sahip olmak tek başına değil uçurulma, ceza sebebi bile değil. takdir edersiniz ki buranın da belli bir kuralları ve işleyişi var, biz de samimiyetle ve işimizden gücümüzden arta kalan zamanda buna bağlı kalmaya çalışıyoruz. o yüzden de fikrini ve üslubunu beğenmediğimiz insanlara karşı hayatta sanki başka hiçbir derdimiz tasamız yokmuş gibi "km ln bu uçuralım gitsin :(((" demek yerine kravatımızı ceketimizi giyip klavye eskitmek durumundayız. eğer ki bu saygısız ve kalitesiz yazarlar sözlükten memnun değillerse eline benzin bidonu alıp "uçurun o zaman kardeşim :)))" şeklinde şov yapmak yerine kontrol merkezi->ayarlar->hesabı kapat yönergelerini izleyebilirler.

    daha dün sığ bir üslupla, lütfedilmiş iki satırlık bir karalama ile "galatasaraylılar tabi yersen yææ :)))" diye eleştirilen, fakat bugün hakkında dosya dosya akıl almaz iddialarda bulunulan moderasyondur ayrıca...

    sonunuz yakındır ey moderasyon, korkmayın titreyin!!!
App Store'dan indirin Google Play'den alın