ışıl alben

30 sene önce bugün doğmuş olan adı gibi ışıl ışıl, kocaman yürekli basketbolcu. insan 30 yazarken bile garip oluyor. belki aradan geçen yıllara hayret ediyorum, belki de yirmili yaşları tüketmek üzere olmanın verdiği bir alınganlık söz konusu. hala daha yazabileceğim bir şey kaldı mı bilemiyorum aslında. ufak tefek, ekran karşısında utanıp sıkılan, sevimlilik abidesi bir genç kızdı galatasaray'a imza attığında. aradan yıllar, sezonlar, çalınan kupalar, söke söke alınan kupalar, sakatlıklar, sakatlıklar ve hatta bir sezonluk rusya macerası gelmiş geçmiş. 9 seneye yakın bir süre olmuş. yeri geldi kızların metin oktay'ı oldu, yeri geldi ağza alınmayacak küfürlerin muhatabı oldu, yeri geldi maç sonları üçlü çektirsin dendi, yeri geldi basketbolu bırakacak kadar sakatlıklardan bezdi. şimdi 30 yaşı devirmiş uluslararası bir oyuncu oldu. muhtemelen sporcu olarak en olgun dönemlerini geçiriyor. belki bir iki sene daha, sonra yavaş yavaş parkelerden tribünlere doğru yol almaya başlayacak. allso ile şimdiden pırıl pırıl gençler yetiştirmeye başlayarak ilerisi için yolunu çizmiştir aslında. yavaş yavaş geride kalan gençliğimizin en güzel heyecanlarından, en mutlu günlerinden bir kısmında pay sahibidir. yıllardır katlanarak devam eden camianın ilgisine rağmen hala daha bir iltifat karşısında mahçup mahçup başını eğip gülümseyecek kadar içten, idol-hayran ilişkisinin sınırlarını parçalayan türlü türlü atraksiyonlara ses etmeyecek kadar sabırlıdır*.

--- kucak dolusu sevgilerle ---

doğum günün kutlu olsun mutlu ol senelerce
alınacak çok kupa var kalkacak ellerinde
cimbombom'da milli takım hatta taa rusyalarda
bu taraftar hep yanında bunu sakın unutma

--- kucak dolusu sevgilerle ---

not: yani kupalar olmasa da severiz de, kafiye olsun maksat...