• 4421
    daha yeni yeni futboldan haberdar olduğum o bebeklikten çocukluğa geçiş aşamasında herkes gibi benim de etrafımda türlü türlü kuşları seven amca, dayı, aile dostu, mahalledeki idol abiler falan doluydu. herkes kendi takımına katmak için çabalıyordu beni. babam cimbomlu olmasına rağmen çok fazla futbol hastası bir adam olmadığı için sanırım hiç "benim oğlan da benim takımımdan olacak" gibi bir tavır içine girdiğini hatırlamıyorum. adam o zamandan alacağım kararları bana bırakmış *. neyse etrafımdakilerin baskısıyla yavaş yavaş karar verme sürecine girmiştim ve coğunluktan dolayı aklım yavaştan en soğuk renkli takıma doğru kayıyordu. tam da dillendirmeye başlayacağım günün akşamı sonradan öğretmenim de olacak olan aile dostuna gittik. girdik eve muhabbet sohbet sonra ee hangi takımı tutacağına karar verdin mi dedi. tam söyleyecektim ki biyerlerden bi poster çıkardı.. tahmini olarak 1994'teki takımımızın maç öncesi yere çömmeli bi posteriydi.. gel galatasaraylı ol bu takvimi odana asalım dedi. o posterdeki hiçbir oyuncuyu hatırlamıyorum ama nasıl bi enerji verdilerse o gün karar verdim sarı kırmızıya gönül vermeye.

    sonradan öğrendim ki babam anneme takımını değiştirtmiş evlenince. e be adam ya ben yanlış karar verseydim neden bana da diretmedin. ayrıca öğretmenim bana hiç başka takımlıyım dedirtmeden tam zamanında getirmiş sevgiliyi bana

    o posteri gördüğüm andan itibaren zaman zaman kalbim patlayacakmış hissi yaratan, zaman zaman göğsüme bi adam oturtan, bu hayatta üzerine fikir yürütmekten en zevk aldığım, en çok sahiplendiğim varlıktır benim için galatasaray.

    iyi ki varsın. dert etme her zaman ayağa kalktık. şimdi göğsümüze adam oturma zamanı ama yine gelecek yine ses tellerimiz konfeti olup düşecek sami yen'in çimlerine...
App Store'dan indirin Google Play'den alın