14252
oncelikli problemi set hucumu yapamamak olan takim. ileri 3'lu cok top kaybediyor, zaten sert olmayan ortasaha kolay gecit veriyor. macin 20-30uncu dakikalari gelmeden haliyle savunma kendisini geriye atiyor birebirleri savunabilmek icin.
galatasaray'in probleminin cozumu donk degildi. aksine dogru hamlelerle duzende israr etmekti. chedjou-hakan, bilal-selcuk ve onlerinde sneijder'den olusan oyun kurucu grup turkiiye standardlarinin cok cok uzerinde. denizli takim savunmasini duzeltecegim derken semih'i stopere, chedjou'yu orta sahaya, sonra donk'u duzene katip direnc katmaya calisirken isler daha kotuye gitti: cunku ileri 3'lunun takimi surekli eksik yakalatan karakteri surerken ustune takimin oyun kurma kalitesi ciddi anlamda dustu. hem savunamaz, hem hucum edemez hale geldi galatasaray. denizli'nin takima geleli beri liderle olan farkin kapanmak bir yana 10 puan artmasinin sebebi de buydu.
sonuc su: galatasaray'in birinci problemi forvet hattinin verimsiz futboludur. bundan da kasit sirasiyla burak ve umut ikilisi, sonra yasin oztekin, sonra da podolski'dir. bu yuzdendir ki sinan'in bu ucluye girmesi bile ciddi fark yaratiyor. ancak yeterli degil. galatasaray bu kadroyla set hucumu oynamak zorunda. yani topa sahip olma orani verimli bicimde yukseltilmeli. galatasaray eger %60'lara yaklasabilirse (ki bir kac duzenlemeyle bu mumkun) cok farkli bir goruntu cikacaktir ortaya.
bu yuzden yapilmasi gerekenler,
1. bekleri savunmada problem yaratmayacak bicimde cikarabilmek (linnes ve olcan bu karakterde oyuncular),
2. haliyle bunun icin orta sahalardan birini capalastirmak (donk),
3. merkeze bilal'i geri yerlestirerek bilal-selcuk ile oyuna hukmetmek,
4. boylece sneijder'i geriden oyuna kurmak gibi verimsiz islerle ugrastirmamak,
5. burak'a cizgiden degil 15 metrelik bir daire icinden destek vermek (yani cift forvet),
6. mumkun mertebe umut'u ve yasin'i yedekte tutmak.
son macta denizli ilk defa bekleri bu denli cikartti ve ilk 20 dakika galatasaray bu sezonda 1-2 kez gosterebildigi bir baski sagladi. ancak gaziantepspor baskiyi 2-3 kez kirinca oyun tekrar ortaya geldi. cunku galatasaray hem umut hem burak'la sahadaydi! baskiyi hucum anlaminda saglayan tek isimse sinan'di. baski kirildiktan sonra yine sneijder'i savunmaya kadar gelirken gorduk ki bu galatasaray'da sistemin calismadiginin en temel gostergelerinden biri.
yani cozum su: muslera, onunde olcan - chedjou - denayer (hakan) - linnes, hemen onlerinde donk, ve sag-sol icte bilal ve selcuk, onlerinde de serbest bir sneijder, ileri ikilide de surekli gezen burak-sneijder-sinan uclusunden ikisi. burada selcuk, donk ve bilal surekli ceza sahasi kosusu yapabilir, topla cikabilirler. hatta chedjou, denayer ve hakan balta da. sneijder serbest oldugunda sola cektigindan o bolgedeki ucgen podolski-olcan-sneijder'le olusturulur ki bu gayet etken bir pas akisi saglar.
ama hala umut-burak'ta israr eden denizli'den bunlari beklemek zor, zira dogru formulu bulana dek zaten 15 puan geriye dustuk. bundan sonra tek istek ve beklenti galatasaray'in oyuncularinin degerini dusuren degil, onlara deger katan bir futbol anlayisina donebilmesi ve taraftarina tekrar en azindan gelecek sene icin umut verebilmesi.
ve onumuzdeki sene icin yeni bir yonetim ve bir futbol akli.
galatasaray'in probleminin cozumu donk degildi. aksine dogru hamlelerle duzende israr etmekti. chedjou-hakan, bilal-selcuk ve onlerinde sneijder'den olusan oyun kurucu grup turkiiye standardlarinin cok cok uzerinde. denizli takim savunmasini duzeltecegim derken semih'i stopere, chedjou'yu orta sahaya, sonra donk'u duzene katip direnc katmaya calisirken isler daha kotuye gitti: cunku ileri 3'lunun takimi surekli eksik yakalatan karakteri surerken ustune takimin oyun kurma kalitesi ciddi anlamda dustu. hem savunamaz, hem hucum edemez hale geldi galatasaray. denizli'nin takima geleli beri liderle olan farkin kapanmak bir yana 10 puan artmasinin sebebi de buydu.
sonuc su: galatasaray'in birinci problemi forvet hattinin verimsiz futboludur. bundan da kasit sirasiyla burak ve umut ikilisi, sonra yasin oztekin, sonra da podolski'dir. bu yuzdendir ki sinan'in bu ucluye girmesi bile ciddi fark yaratiyor. ancak yeterli degil. galatasaray bu kadroyla set hucumu oynamak zorunda. yani topa sahip olma orani verimli bicimde yukseltilmeli. galatasaray eger %60'lara yaklasabilirse (ki bir kac duzenlemeyle bu mumkun) cok farkli bir goruntu cikacaktir ortaya.
bu yuzden yapilmasi gerekenler,
1. bekleri savunmada problem yaratmayacak bicimde cikarabilmek (linnes ve olcan bu karakterde oyuncular),
2. haliyle bunun icin orta sahalardan birini capalastirmak (donk),
3. merkeze bilal'i geri yerlestirerek bilal-selcuk ile oyuna hukmetmek,
4. boylece sneijder'i geriden oyuna kurmak gibi verimsiz islerle ugrastirmamak,
5. burak'a cizgiden degil 15 metrelik bir daire icinden destek vermek (yani cift forvet),
6. mumkun mertebe umut'u ve yasin'i yedekte tutmak.
son macta denizli ilk defa bekleri bu denli cikartti ve ilk 20 dakika galatasaray bu sezonda 1-2 kez gosterebildigi bir baski sagladi. ancak gaziantepspor baskiyi 2-3 kez kirinca oyun tekrar ortaya geldi. cunku galatasaray hem umut hem burak'la sahadaydi! baskiyi hucum anlaminda saglayan tek isimse sinan'di. baski kirildiktan sonra yine sneijder'i savunmaya kadar gelirken gorduk ki bu galatasaray'da sistemin calismadiginin en temel gostergelerinden biri.
yani cozum su: muslera, onunde olcan - chedjou - denayer (hakan) - linnes, hemen onlerinde donk, ve sag-sol icte bilal ve selcuk, onlerinde de serbest bir sneijder, ileri ikilide de surekli gezen burak-sneijder-sinan uclusunden ikisi. burada selcuk, donk ve bilal surekli ceza sahasi kosusu yapabilir, topla cikabilirler. hatta chedjou, denayer ve hakan balta da. sneijder serbest oldugunda sola cektigindan o bolgedeki ucgen podolski-olcan-sneijder'le olusturulur ki bu gayet etken bir pas akisi saglar.
ama hala umut-burak'ta israr eden denizli'den bunlari beklemek zor, zira dogru formulu bulana dek zaten 15 puan geriye dustuk. bundan sonra tek istek ve beklenti galatasaray'in oyuncularinin degerini dusuren degil, onlara deger katan bir futbol anlayisina donebilmesi ve taraftarina tekrar en azindan gelecek sene icin umut verebilmesi.
ve onumuzdeki sene icin yeni bir yonetim ve bir futbol akli.
