4125
duygun dede'yi saymıyorum. o zaten geçici bir başkandı da son iki başkanına sormak istiyorum.
ben sizin şirketinizde üst düzey bir yöneticiyim. mesela pazarlama müdürü. benim gibi üç beş kişi daha var. birisi finans müdürü, diğeri muhasebe müdürü, öteki insan kaynakları müdürü falan filan. kamyonla para alıyoruz. ama çalışmıyoruz. her gün biraz daha müşteri kaybettiriyoruz. bir zamanlar piyasanın kaymağını biz yerken, diğerleri bizim kırıntılarımızla beslenirken, bizim sayemizde piyasadaki rakipler bizi geçti. artık biz kırıntı peşindeyiz. öyle bir noktaya geldik ki şirkete 100 bin lira kazandırıyorken sadece biz müdürlerin maaşların toplamı 200 bin lira. ne yaparsınız sayın iş adamları. elinizi vicdanınıza koyun.
a) hepimize zam yapar, minimum 3-5 senelik anlaşma imzalarsınız.
b) bizim üzerimizden vergi kaçırır, maaşımızdan komisyon alır yani karşılıklı bir haltlar karıştırısınız.
c) kıçımıza tekmeyi vurursnuz.
dipnot: bizi kovsanız bakkalda bile iş bulamayacak kadar çapsız adamlarız. ne kadar kaliteli olduğumuzu sen düşün artık.
ben sizin şirketinizde üst düzey bir yöneticiyim. mesela pazarlama müdürü. benim gibi üç beş kişi daha var. birisi finans müdürü, diğeri muhasebe müdürü, öteki insan kaynakları müdürü falan filan. kamyonla para alıyoruz. ama çalışmıyoruz. her gün biraz daha müşteri kaybettiriyoruz. bir zamanlar piyasanın kaymağını biz yerken, diğerleri bizim kırıntılarımızla beslenirken, bizim sayemizde piyasadaki rakipler bizi geçti. artık biz kırıntı peşindeyiz. öyle bir noktaya geldik ki şirkete 100 bin lira kazandırıyorken sadece biz müdürlerin maaşların toplamı 200 bin lira. ne yaparsınız sayın iş adamları. elinizi vicdanınıza koyun.
a) hepimize zam yapar, minimum 3-5 senelik anlaşma imzalarsınız.
b) bizim üzerimizden vergi kaçırır, maaşımızdan komisyon alır yani karşılıklı bir haltlar karıştırısınız.
c) kıçımıza tekmeyi vurursnuz.
dipnot: bizi kovsanız bakkalda bile iş bulamayacak kadar çapsız adamlarız. ne kadar kaliteli olduğumuzu sen düşün artık.
