143
öncelikle kulübün yönetimini liselilerin tahakkümünden kurtarıp tüm galatasaray'lıların memnun olacağı bir yönetim sistemine geçilmeli. kulüp yönetimi, perde arkasındaki bazı dedelerin talimatlarıyla şekillenmediği zaman kulüp herkes tarafından daha da sahiplenilecektir.
transferler, kulüp ekonomik açıdan gün yüzüne çıkana kadar istisnai oyuncular hariç, fiyat açısından belli bir kotayı aşmayacak şekilde yapılmalı. bu durum amrabat gibi f/p oranı yetersiz olma ihtimali olan futbolculardan zarar etmemizi minimuma indirecektir. ayrıca kurt menajerlerin şişirilmiş fiyatlarından kurtulmamızı sağlayacaktır.
her sene transfer için ayrılan bütçenin yeterli bir yüzdesi altyapı sistemimizin geliştirilmesi için kullanılmalı.
bu işi verimli şekilde yapmak için almanya ve belçika gibi altyapı sistemi gelişmiş ülkeler örnek alınmalı.bu şekilde altyapımız ciddi bir gelir kalemine dönüşecektir.
kulüp mühim hamleleri yapmadan önce taraftarların nabzını yoklamalı. bu durum taraftarın memnuniyetini artıracağından maddi geri dönüşü de olacaktır.
futbol kulübü, sabit bir sisteme sahip olmalı. ve a takımdan alt yapı takımlarına kadar bu sistemle oynamalı. böylece alt yapı oyuncularımız a takıma yükseldiklerinde uyum sorununu minimum seviyede yaşayacaktır. bu da iyi performanslarından dolayı oyuncuların değerini otomatikman artıracaktır.
yine transfer için ayrılan bütçenin hatrı sayılır bir payı ile dünya çapında çok güçlü bir scout sistemi inşa edilmeli. ve bu scoutlar, kulübün yukarıda bahsettiğim sistemine fayda sağlayacak özelliklere sahip oyuncuları takıma kazandırmalı. bu durum "ya tutarsa" zihniyetiyle transfer yapmamıza engel olacaktır. ve yeni transferlerin daha verimli olmasını sağlayacak ve uzun vadede maddi gelir getirecektir.
her ne kadar rakiplerimiz olsalar da, diğer kulüplerle birlik olup yabancı sınırının tamamen kaldırılması için ortak çaba gösterilmeli. bu hamle başarılı olduğunda takım, modern futbolcu profilinden çok uzak olan türk oyuncular yerine bir çok açıdan daha yetkin yabancı futbolcularla dolacaktır. haliyle ligin futbolcu kalitesi artacağından dolayı da avrupa'ya yollayacağımız takım sayısı da artacaktır. sonuç olarak da şampiyon olamadığımızda bile avrupa sahnesine çıkmamız kolaylaşacaktır.
başta azeri kardeşlerimiz olmak üzere zenginliğiyle bilinen araplar galatasaray'ı hristiyan ordusuna karşı savaşan bir savaşçı olarak görüyor* ve bundan dolayı kulübümüzle bir gönül bağı kuruyor. bu gönül bağını paraya dönüştürmek için takım bu yerlerde maçlar vs. etkinlikler düzenleyip gelir elde etmeli.
yurtdışı ve yurtiçinde güçlü bir mağaza ağı kurulmalı ve mağazalara ürün yetiştirememe sorunu çözülmeli.
yukarıdaki maddeler futbol takımı için yazılsa da aynı şeyler diğer branşlarda da uygulanmalı.
bunlar dışında riva arazilerini satmak yerine orayı değerli yapan faktörleri göz önüne alınarak gerekli yapılar inşa edilmeli.
*
transferler, kulüp ekonomik açıdan gün yüzüne çıkana kadar istisnai oyuncular hariç, fiyat açısından belli bir kotayı aşmayacak şekilde yapılmalı. bu durum amrabat gibi f/p oranı yetersiz olma ihtimali olan futbolculardan zarar etmemizi minimuma indirecektir. ayrıca kurt menajerlerin şişirilmiş fiyatlarından kurtulmamızı sağlayacaktır.
her sene transfer için ayrılan bütçenin yeterli bir yüzdesi altyapı sistemimizin geliştirilmesi için kullanılmalı.
bu işi verimli şekilde yapmak için almanya ve belçika gibi altyapı sistemi gelişmiş ülkeler örnek alınmalı.bu şekilde altyapımız ciddi bir gelir kalemine dönüşecektir.
kulüp mühim hamleleri yapmadan önce taraftarların nabzını yoklamalı. bu durum taraftarın memnuniyetini artıracağından maddi geri dönüşü de olacaktır.
futbol kulübü, sabit bir sisteme sahip olmalı. ve a takımdan alt yapı takımlarına kadar bu sistemle oynamalı. böylece alt yapı oyuncularımız a takıma yükseldiklerinde uyum sorununu minimum seviyede yaşayacaktır. bu da iyi performanslarından dolayı oyuncuların değerini otomatikman artıracaktır.
yine transfer için ayrılan bütçenin hatrı sayılır bir payı ile dünya çapında çok güçlü bir scout sistemi inşa edilmeli. ve bu scoutlar, kulübün yukarıda bahsettiğim sistemine fayda sağlayacak özelliklere sahip oyuncuları takıma kazandırmalı. bu durum "ya tutarsa" zihniyetiyle transfer yapmamıza engel olacaktır. ve yeni transferlerin daha verimli olmasını sağlayacak ve uzun vadede maddi gelir getirecektir.
her ne kadar rakiplerimiz olsalar da, diğer kulüplerle birlik olup yabancı sınırının tamamen kaldırılması için ortak çaba gösterilmeli. bu hamle başarılı olduğunda takım, modern futbolcu profilinden çok uzak olan türk oyuncular yerine bir çok açıdan daha yetkin yabancı futbolcularla dolacaktır. haliyle ligin futbolcu kalitesi artacağından dolayı da avrupa'ya yollayacağımız takım sayısı da artacaktır. sonuç olarak da şampiyon olamadığımızda bile avrupa sahnesine çıkmamız kolaylaşacaktır.
başta azeri kardeşlerimiz olmak üzere zenginliğiyle bilinen araplar galatasaray'ı hristiyan ordusuna karşı savaşan bir savaşçı olarak görüyor* ve bundan dolayı kulübümüzle bir gönül bağı kuruyor. bu gönül bağını paraya dönüştürmek için takım bu yerlerde maçlar vs. etkinlikler düzenleyip gelir elde etmeli.
yurtdışı ve yurtiçinde güçlü bir mağaza ağı kurulmalı ve mağazalara ürün yetiştirememe sorunu çözülmeli.
yukarıdaki maddeler futbol takımı için yazılsa da aynı şeyler diğer branşlarda da uygulanmalı.
bunlar dışında riva arazilerini satmak yerine orayı değerli yapan faktörleri göz önüne alınarak gerekli yapılar inşa edilmeli.
*
