• 4381
    galatasaray türkiye'dir.

    açıkçası hiç sevmediğim ve katılmadığım bir kalıptı. sevmiyordum çünkü herhangi bir olumlu yönü olmayan türkiye'de ben nadir güzelliklerden biri olarak görüyordum galatasaray'ı. belki sevmenin vermiş olduğu körlük hissinden, belki aklımın düzgün çalışmamasından kaynaklıydı, fakat bu durum beni hep sinirlendirmişti.

    artık böyle düşünmüyorum. artık bu sözün doğruluğuna o kadar çok inanıyorum ki. aslında artık diyeli çok oldu da bunu ilk defa burada dillendirdiğim için yeni bir şey aktarıyor gibi gözükebilirim. bu ne yeni bir şey ne de bu son zamanlarda yaşadığımız olaylar ile ilgili bir durum. hizipçiliğin, memleketçiliğin, ırkçılığın, milliyetçiliğin, adam kayırmanın, hırsızlığın, ahlaksızlığın, pişkinliğin, iş bilmezliğin, kalitesizliğin, kepazeliğin ve daha sayamadığım bir çok kötü özelliği sıfat edinmiş bir ülkenin sıfat edinmiş bir kulübü galatasaray. ha bu ülkede bu sıfatlardan yoksun bir kulüp, bir kurum vs. de yok baştan söyleyeyim. carlos arroyo, bahar öztürk, sabri sarıoğlu üçgeninde ben bıraktım artık eski galatasaray'ı. arroyo'ya verilecek paranın sabri'nin sözleşmesine gittikten sonra, oynatılamayacağı bariz olan bahar öztürk transfer edildikten sonra bıraktım ben bu kulübe 5 kuruş daha kazandırmayı. ne kadar rezil ve iğrenç bir zihniyet ile yönetildiğini gördüm. isteyenler bu üçünün başlıklarını incelesinler, nasıl gitmişler, nasıl para almışlar vs. bu hırsızlıkların, kepazeliklerin hesabını da kimse vermiyor vermeyecek.

    şimdi bu iğrenç ülkenin en büyük temsilcisi galatasaray'ın yöneticileri, sporcuları, teknik ekipleri bu haldeler*. fakat biz ne yapalım, evladı dolandırıcı, tecavüzcü bir anne-baba bile onu sevmeye devam ediyor, evlat bu diye. biz de bu takımı sevmişiz değil mi ? evet. bırakmayacağım asla takımımı, fakat ne kadar rezil durumda olduğunu elimden geldiğince herkese anlatacağım, belki bu şekilde düzelir, hiç umudum yok ama elimde kalan tek çare bu. zira yukarıdaki 3 güruhun dışında taraftarından da bir bok olmayacağı bariz. aynı zihniyetlerin buluşması çünkü, ülke aynı ülke çünkü.

    passolig, arroyo, tbf, tff, şike, aysal-terim, sabri, murat özyer, bülent tulun, adnan kardeşler, erdoğan bayraktar, harun, yıldırım ve daha bir sürü şey, hangisinde ıslıklamaktan başka bir şey yaptı bu taraftar, hangisinde somut bir eylem yaptı. passolig almama kararı aldı mı ? store'lara 5 kuruş para vermeme kararı aldı mı ? maça gitmeme kararı aldı mı ? ulan digitürk kutularını bile protesto edemedik aq. kendi çapında bu dediklerimi yapana sözüm yok. ama dön bak etrafına gerçek bir eylem yapan topluluk görebilecek misin ? change.org'da imza toplayalım desek bak nasıl imza atar herkes, fakat bundan sonra maça gitmeyelim dediğinde 5 kişiden fazla bulamazsın. hala bütün bu olayların hırsızlıkların, iş bilmezliklerin yükümlülüğünü, hükümet yaptı-muhalefet yaptı-cemaat yaptı-paralel yapı yaptı-yarak yaptı-kürek yaptı- diye başkalarına atabilen bir taraftar kitlesi var*. siyaseten sevmediğiniz insanların yönelttiğiniz suçlamalara yaptıkları savunmaları aklınıza getirin, işte aynısını yapıyorsunuz veya yapıyorlar. baştan aşağı rezaletin içindeyiz.

    kısacası kulüp katarlı-rus iş adamlarına satılıp, fransa ligi'ne taşınıp, takımda türkiye ile bağlantılı* bir tane adam bırakmayana dek herkes* kovulup, taraftarlardan da temizlendikten sonra eski galatasaray'a benim galatasarayım'a geri döneceğim. bir metin oktay heykelini alsınlar yanına giderken, o büyük kupaları bile bırakmaya razıyım.

    edit: arada edit geliyor.
App Store'dan indirin Google Play'den alın