197
galatasarayın beşiktaşı 3-0 yendiği maç.
takımlar sahaya çıkmadan esami listesini göremedik tribüne dağıtılmadığı için.
ancak, takımlar ısınmak için sahaya çıktığında ve beşiktaş eski açık önünde ısınmaya başlayınca belli oldu kadrolar. bizimkinde sorun yoktu zaten. aşağı yukarı biliyorduk kadromuzu. zaten rijkaard zorunluluk olmadığı veya sürekli hazır tutmak istediği futbolcularını kolay maçlarda oynatması dışında beklenen kadroyu sürüyor sahaya.
etrafımdaki arkadaşlara bu maç fena olacak, çok saçma bir kadroyla çıkıyor beşiktaş diye sevinç içinde anlatıyordum beşiktaş ısınırken.
mustafa denizli yine yaptı yapacağını demek gerek bu kadroya. çok da suçlamamak gerek denizliyi. galatasarayla ne yaparsa yapsın baş edemeyeceğini gördü büyük ihtimalle. şaşırtmak istedi belli ki. hatta başarılı oldu bile denilebilir, serdar özkanın girdiği pozisyonları görünce. ancak iyi futbolcu pas atacağı adamı seçer sözünde olduğu gibi, iyi hoca da seçmeliydi kimi nerede oynatacağını. gol pozisyonlarına giren adamın sabri olması başka, baros olması başka. sabrinin gol pozisyonlarına gireceği bir taktik ister miyiz, sanmam.
necip! türk spor basını yine sadece sonuç üzerinden yürümesini sürdürüyor. yetenekli oyuncularıyla farklı kazandı galatasaray doğru. ama işte nobre oynasaydı, holosko oynasaydı oyun değişirdi gibi kesin hükümler verilmesi çok saçma oluyor. beşiktaş 1-1'i yakalasaydı galatasaray yine de aynı oyunu aynı oyuncularla sürdürecek diye düşünüyorlar ki tamamen yanlış bir fikir. değişkenleri sabit kabul etmek saçmalığı.
galatasaray ilk gole kadar kaç kez kaleye vurdu topu, beşiktaş o 3 dakikada kaç kez geçti orta sahayı. çok net görülüyordu golü bulana kadar galatasarayın baskısı devam edecekti.
golü buldu, boşa attı galatasaray. benzin azdı nitekim.
takımlar sahaya çıkmadan esami listesini göremedik tribüne dağıtılmadığı için.
ancak, takımlar ısınmak için sahaya çıktığında ve beşiktaş eski açık önünde ısınmaya başlayınca belli oldu kadrolar. bizimkinde sorun yoktu zaten. aşağı yukarı biliyorduk kadromuzu. zaten rijkaard zorunluluk olmadığı veya sürekli hazır tutmak istediği futbolcularını kolay maçlarda oynatması dışında beklenen kadroyu sürüyor sahaya.
etrafımdaki arkadaşlara bu maç fena olacak, çok saçma bir kadroyla çıkıyor beşiktaş diye sevinç içinde anlatıyordum beşiktaş ısınırken.
mustafa denizli yine yaptı yapacağını demek gerek bu kadroya. çok da suçlamamak gerek denizliyi. galatasarayla ne yaparsa yapsın baş edemeyeceğini gördü büyük ihtimalle. şaşırtmak istedi belli ki. hatta başarılı oldu bile denilebilir, serdar özkanın girdiği pozisyonları görünce. ancak iyi futbolcu pas atacağı adamı seçer sözünde olduğu gibi, iyi hoca da seçmeliydi kimi nerede oynatacağını. gol pozisyonlarına giren adamın sabri olması başka, baros olması başka. sabrinin gol pozisyonlarına gireceği bir taktik ister miyiz, sanmam.
necip! türk spor basını yine sadece sonuç üzerinden yürümesini sürdürüyor. yetenekli oyuncularıyla farklı kazandı galatasaray doğru. ama işte nobre oynasaydı, holosko oynasaydı oyun değişirdi gibi kesin hükümler verilmesi çok saçma oluyor. beşiktaş 1-1'i yakalasaydı galatasaray yine de aynı oyunu aynı oyuncularla sürdürecek diye düşünüyorlar ki tamamen yanlış bir fikir. değişkenleri sabit kabul etmek saçmalığı.
galatasaray ilk gole kadar kaç kez kaleye vurdu topu, beşiktaş o 3 dakikada kaç kez geçti orta sahayı. çok net görülüyordu golü bulana kadar galatasarayın baskısı devam edecekti.
golü buldu, boşa attı galatasaray. benzin azdı nitekim.