8
düşünce özgürlüğü ile mesnetsiz sallamak, iftira etmek farklı şeyler.
düşünce özgürlüğü'nün bizzat kendi güvenliği için engellenmesi gerekir düşünce özgürlüğü adı altında üfürmek fiiliyatının.
altı dolu olmayan, hiçbir veri ile desteklenmeyen şey düşünce özgürlüğü değil; en basit tabiriyle karalama, iftira, safsatadır ve engellenmesi-temizlenmesi gerekir.
sözlükteki eksiklik, bu tarz şeylerin yönetim tarafından engellenmemesidir.
gerekiyorsa iki mod daha tutar sadece bu işe atarsın, görüş gibi görünen içi boş girileri tespit eder, "kardeşim girini siliyorum, bu sözde görüşlerini destekleyecek veriler bulamazsan tekrar yayınlamana izin vermeyeceğim, somut verilerle destekler şekilde yeniden düzenlersen yayınlayabiliriz" dersin, olur biter.
kimse gerilmez.
kimse üzülmez.
misal, "selçuk inan kaypak bir kaptanımsıdır" yazdım diyelim.
ve peşinden hiçbir şekilde desteklemedim.
bunun silinmesi gerekir.
bu düşünce özgürlüğü değildir.
ama "selçuk inan kaypak bir kaptanımsıdır çünkü menajerinin takım arkadaşları ile ilgili iftira içerikli paylaşımlarda bulunmasına ses çıkarmamış hatta buna ses çıkaran taraftarlara menajerinin verdiği yanıtları favlamış, sahada takım arkadaşının sırtına binilmesine tepki göstermemiş, sezonun en önemli maçında formasını çıkarıp hocasına vermiş, hatasını kabul edip özür dileyeceği yerde taraftara atar yapıp galatasaraylı olmamakla itham edecek kadar terbiyesizleşmiştir" yazarsam, somut verilerle desteklenmiş, bazılarına sert gelebilecek, bazılarınınsa hafif dahi bulabileceği bir yorumda bulunmuş olurum. çünkü yaşananlar somut olgulardır. yağmur yağarken "ankara'yı sel götürecek" veya "atıştırıyor" demek gibi.
bunun üzerinde tartışılabilir.
ama havada bulut dahi yokken, çevre illerde dahi yağış olasılığı yüzde 5'ten fazla değilken "kafamıza tipi yağıyor" demek, düşünce özgürlüğü değil, düşünce özgürlüğünün kendisine tecavüzdür ve hoş karşılamak, bunu olağan karşılamak, desteklemek, düşünce özgürlüğünün tecavüze uğramasını desteklemekle eşdeğer bir davranıştır.
engellenmesi de son derece olağan olup, yapılabilecek şeyler bellidir.
gelelim linç kısmına.
adalet olmayan yerde, topluluklar malumunuz olduğu üzere kendilerince adaleti sağlamaya kalkışır.
sözlük yönetimi bu tarz tecavüzlere karşı önlem alıyor mu?
hayır almıyor.
düşünce özgürlüğü adı altında yalan yazıları gören diğer yazarlar ne yapıyor?
genelde önce sakince söylenenlerin doğru olmadığını anlatıyorlar.
anlatmaya çalışıyorlar daha doğrusu.
anlatabilirlerse ne âlâ.
burda devreye yanlış bir şey yazan ile onu uyarmaya çalışanların tavır ve niyetleri giriyor.
yanlış yazan anlayışlı ise, uyaran kırıcı değil ise, sorun çözülebiliyor.
ama genelde yanlış yazan inat ediyor, uyarmaya çalışan kırıcı bir tavır takınıyor ve ortalık karışıyor.
iş kavgaya-küfürleşmeye varırsa ancak yönetim müdahale ediyor.
onun da standartları olduğu söylenemez.
bazen müdahale o kadar çok gecikiyor, yanlış yazan o kadar fazla baskıya ve hakarete, uyarmaya çalışan aynı şekilde baskı ve hakarete maruz kalıyorlar ki, iş çözülemez bir noktaya ulaşıyor.
çünkü standart yok.
biri neredeyse her girisinde küfreder ama sözlükte bulunmamasına rağmen bu küfürlü giriler durur.
biri en başta abuk-sabuk mesnetsiz şeyleri yazması engellenmediği için yukardaki kısır döngüye kapılıp sonunda cinnete bağlayıp sözlükten uçurulur, sonra farklı isimle geri gelir, bunu itiraf eder ama yine mesnetsiz şeyler yazmasına izin verilir inanılmaz bir şekilde.
dolayısıyla, eğer otorite, içi boş, somut verilerle desteklenmeyen ve ortamı geren düşünce özgürlüğü adı altında üfürmekten ibaret şeylere izin vermeye devam ederse, bunun karşılığı refleks olarak ne yazık ki linç olmaya, yüksek olasılıklarla devam edecektir.
düşünce özgürlüğü'nün bizzat kendi güvenliği için engellenmesi gerekir düşünce özgürlüğü adı altında üfürmek fiiliyatının.
altı dolu olmayan, hiçbir veri ile desteklenmeyen şey düşünce özgürlüğü değil; en basit tabiriyle karalama, iftira, safsatadır ve engellenmesi-temizlenmesi gerekir.
sözlükteki eksiklik, bu tarz şeylerin yönetim tarafından engellenmemesidir.
gerekiyorsa iki mod daha tutar sadece bu işe atarsın, görüş gibi görünen içi boş girileri tespit eder, "kardeşim girini siliyorum, bu sözde görüşlerini destekleyecek veriler bulamazsan tekrar yayınlamana izin vermeyeceğim, somut verilerle destekler şekilde yeniden düzenlersen yayınlayabiliriz" dersin, olur biter.
kimse gerilmez.
kimse üzülmez.
misal, "selçuk inan kaypak bir kaptanımsıdır" yazdım diyelim.
ve peşinden hiçbir şekilde desteklemedim.
bunun silinmesi gerekir.
bu düşünce özgürlüğü değildir.
ama "selçuk inan kaypak bir kaptanımsıdır çünkü menajerinin takım arkadaşları ile ilgili iftira içerikli paylaşımlarda bulunmasına ses çıkarmamış hatta buna ses çıkaran taraftarlara menajerinin verdiği yanıtları favlamış, sahada takım arkadaşının sırtına binilmesine tepki göstermemiş, sezonun en önemli maçında formasını çıkarıp hocasına vermiş, hatasını kabul edip özür dileyeceği yerde taraftara atar yapıp galatasaraylı olmamakla itham edecek kadar terbiyesizleşmiştir" yazarsam, somut verilerle desteklenmiş, bazılarına sert gelebilecek, bazılarınınsa hafif dahi bulabileceği bir yorumda bulunmuş olurum. çünkü yaşananlar somut olgulardır. yağmur yağarken "ankara'yı sel götürecek" veya "atıştırıyor" demek gibi.
bunun üzerinde tartışılabilir.
ama havada bulut dahi yokken, çevre illerde dahi yağış olasılığı yüzde 5'ten fazla değilken "kafamıza tipi yağıyor" demek, düşünce özgürlüğü değil, düşünce özgürlüğünün kendisine tecavüzdür ve hoş karşılamak, bunu olağan karşılamak, desteklemek, düşünce özgürlüğünün tecavüze uğramasını desteklemekle eşdeğer bir davranıştır.
engellenmesi de son derece olağan olup, yapılabilecek şeyler bellidir.
gelelim linç kısmına.
adalet olmayan yerde, topluluklar malumunuz olduğu üzere kendilerince adaleti sağlamaya kalkışır.
sözlük yönetimi bu tarz tecavüzlere karşı önlem alıyor mu?
hayır almıyor.
düşünce özgürlüğü adı altında yalan yazıları gören diğer yazarlar ne yapıyor?
genelde önce sakince söylenenlerin doğru olmadığını anlatıyorlar.
anlatmaya çalışıyorlar daha doğrusu.
anlatabilirlerse ne âlâ.
burda devreye yanlış bir şey yazan ile onu uyarmaya çalışanların tavır ve niyetleri giriyor.
yanlış yazan anlayışlı ise, uyaran kırıcı değil ise, sorun çözülebiliyor.
ama genelde yanlış yazan inat ediyor, uyarmaya çalışan kırıcı bir tavır takınıyor ve ortalık karışıyor.
iş kavgaya-küfürleşmeye varırsa ancak yönetim müdahale ediyor.
onun da standartları olduğu söylenemez.
bazen müdahale o kadar çok gecikiyor, yanlış yazan o kadar fazla baskıya ve hakarete, uyarmaya çalışan aynı şekilde baskı ve hakarete maruz kalıyorlar ki, iş çözülemez bir noktaya ulaşıyor.
çünkü standart yok.
biri neredeyse her girisinde küfreder ama sözlükte bulunmamasına rağmen bu küfürlü giriler durur.
biri en başta abuk-sabuk mesnetsiz şeyleri yazması engellenmediği için yukardaki kısır döngüye kapılıp sonunda cinnete bağlayıp sözlükten uçurulur, sonra farklı isimle geri gelir, bunu itiraf eder ama yine mesnetsiz şeyler yazmasına izin verilir inanılmaz bir şekilde.
dolayısıyla, eğer otorite, içi boş, somut verilerle desteklenmeyen ve ortamı geren düşünce özgürlüğü adı altında üfürmekten ibaret şeylere izin vermeye devam ederse, bunun karşılığı refleks olarak ne yazık ki linç olmaya, yüksek olasılıklarla devam edecektir.