191
ilk dönemi resmen sona ermiştir. sıralama:
1-beşiktaş 41
2-fenerbahçe 40
3-galatasaray 30
şeklinde sona ermiştir. beşiktaş'a yenilerek lige bence havlu atmıştık, 17. haftanın ardından da 2. liğe'de havluyu attık. her sene tepede olacak değiliz ama yazın yapılmayan hamleler ve türk sevicilik bizi bu hale getirdi.
2011-12 sezonunda yapılan değişimle gelen başarıların sonunu 3 kupayla yaşadık ki onlar da eze eze değil aklımızla kazandık. yeniden yapılanma şart. bundan sonra oynanacak 17 maçta benim için tek kriter fenerbahçe galibiyeti olacaktır, geri kalan maçlarda her sonuç benim için kabul edilebilir olacaktır. ilerisini düşünmek için önümüzde nerden baksak 7 ay gibi bir süre var. ayrıca yazın hamit altıntop, sabri sarıoğlu gibi isimlerden kurtulmuş olacağız, takım az da olsa rahatlayacak. bunların yanında tarık, umut, burak gibi isimlerin yollanması için gerekli ekonomik plan yapılmalı.
2. yarı maçları kendi adıma rahat geçecek, fenerbahçe nefretim dışında bütün maçları objektif izleyeceğim, dilerim 2. yarı güzel futbol izleyebiliriz.
sıra geldi listelere. önce galatasaray özelinde devamında ise lig genelinde yapacağım.
en iyi performans sergileyen oyuncu: lukas podolski
en kötü performans gösteren oyuncu: o kadar çok ki ama benim diğer oyunculardan ziyade sadece 1 kişi ile sorunum var, objektif değilim burada. o arkadaşın adı ise: 9 numara
en iyi transfer: lukas podolski
en kötü transfer: jem paul karacan
en büyük hayal kırıklığı: jose rodriguez
başarısızlıkta en büyük suçlu: hamza hamzaoğlu-dursun özbek ikilisi
ilk yarının en iyi 11'i: podolski, muslera ve portakal dışında birini yazmak içimden gelmiyor o nedenle burası boş.
en sevindiğim maç: yok, yazdan gelen birikim sebebiyle ve oynanan oyun sebebiyle hiçbir maçtan büyük keyif alamadım.
en üzüldüğüm maç: açık ara rize deplasmanı. uzun zamandır o maç kadar üzülmedim. içeride süper final'de fener'e kaybettiğimiz maç 1 bu maç 2.
rakibi alkışladığım maç: beşiktaş maçı. saygı duydum, her anlamda üstün bir oyunla sahadan silindik. bir kez daha tebrik ediyorum kendilerini.
lige dönersek:
en başarılı takım: akhisar belediyespor-beşiktaş arasında gider gelirim.
en başarısız takım: bursaspor
en iyi başkan: akhisar başkanı. kaç senedir adamın yüzünü görmedim ama takım sürekli çıkış halinde. mükemmel gerçekten.
en kötü başkan: bir kaç tane var. öncelikle oyuncak değiştirir gibi antrenör değiştirmesi ile ilhan cavcav, arkasından bursaspor'u satan recep bölükbaşı, ve ardından onur konuğumuz büyük galatasaraylı dursun aydın özbek
en iyi antrenör: cihat arslan-şenol güneş
en kötü antrenör: hamza hamzaoğlu(galatasaray dönemi)
en zevk veren takım: sürekli olmasa da beşiktaş.
ilk yarının futbolcusu: mario gomez
ilk yarının hayal kırıklığı: robin van persie
performanslara göre en iyi 11
fernando muslera
gökhan(şener) kjaer caner(hasan ali)
atiba topal
nani oğuzhan podolski
gomez rodellega(eto'o)
sneijder neden yok denebilir doğal olarak. takım başarısı burda kriter olmalı. ayrıca sneijder maalesef etrafından kaybediyor, rezalet bir çevresi var, tam performans almak imkansız. oğuzhan'ın etrafı ise cennet bahçesi, tamamen modernize edilmiş bir hucüm hattı. zaten performans 11'i bu.
1-beşiktaş 41
2-fenerbahçe 40
3-galatasaray 30
şeklinde sona ermiştir. beşiktaş'a yenilerek lige bence havlu atmıştık, 17. haftanın ardından da 2. liğe'de havluyu attık. her sene tepede olacak değiliz ama yazın yapılmayan hamleler ve türk sevicilik bizi bu hale getirdi.
2011-12 sezonunda yapılan değişimle gelen başarıların sonunu 3 kupayla yaşadık ki onlar da eze eze değil aklımızla kazandık. yeniden yapılanma şart. bundan sonra oynanacak 17 maçta benim için tek kriter fenerbahçe galibiyeti olacaktır, geri kalan maçlarda her sonuç benim için kabul edilebilir olacaktır. ilerisini düşünmek için önümüzde nerden baksak 7 ay gibi bir süre var. ayrıca yazın hamit altıntop, sabri sarıoğlu gibi isimlerden kurtulmuş olacağız, takım az da olsa rahatlayacak. bunların yanında tarık, umut, burak gibi isimlerin yollanması için gerekli ekonomik plan yapılmalı.
2. yarı maçları kendi adıma rahat geçecek, fenerbahçe nefretim dışında bütün maçları objektif izleyeceğim, dilerim 2. yarı güzel futbol izleyebiliriz.
sıra geldi listelere. önce galatasaray özelinde devamında ise lig genelinde yapacağım.
en iyi performans sergileyen oyuncu: lukas podolski
en kötü performans gösteren oyuncu: o kadar çok ki ama benim diğer oyunculardan ziyade sadece 1 kişi ile sorunum var, objektif değilim burada. o arkadaşın adı ise: 9 numara
en iyi transfer: lukas podolski
en kötü transfer: jem paul karacan
en büyük hayal kırıklığı: jose rodriguez
başarısızlıkta en büyük suçlu: hamza hamzaoğlu-dursun özbek ikilisi
ilk yarının en iyi 11'i: podolski, muslera ve portakal dışında birini yazmak içimden gelmiyor o nedenle burası boş.
en sevindiğim maç: yok, yazdan gelen birikim sebebiyle ve oynanan oyun sebebiyle hiçbir maçtan büyük keyif alamadım.
en üzüldüğüm maç: açık ara rize deplasmanı. uzun zamandır o maç kadar üzülmedim. içeride süper final'de fener'e kaybettiğimiz maç 1 bu maç 2.
rakibi alkışladığım maç: beşiktaş maçı. saygı duydum, her anlamda üstün bir oyunla sahadan silindik. bir kez daha tebrik ediyorum kendilerini.
lige dönersek:
en başarılı takım: akhisar belediyespor-beşiktaş arasında gider gelirim.
en başarısız takım: bursaspor
en iyi başkan: akhisar başkanı. kaç senedir adamın yüzünü görmedim ama takım sürekli çıkış halinde. mükemmel gerçekten.
en kötü başkan: bir kaç tane var. öncelikle oyuncak değiştirir gibi antrenör değiştirmesi ile ilhan cavcav, arkasından bursaspor'u satan recep bölükbaşı, ve ardından onur konuğumuz büyük galatasaraylı dursun aydın özbek
en iyi antrenör: cihat arslan-şenol güneş
en kötü antrenör: hamza hamzaoğlu(galatasaray dönemi)
en zevk veren takım: sürekli olmasa da beşiktaş.
ilk yarının futbolcusu: mario gomez
ilk yarının hayal kırıklığı: robin van persie
performanslara göre en iyi 11
fernando muslera
gökhan(şener) kjaer caner(hasan ali)
atiba topal
nani oğuzhan podolski
gomez rodellega(eto'o)
sneijder neden yok denebilir doğal olarak. takım başarısı burda kriter olmalı. ayrıca sneijder maalesef etrafından kaybediyor, rezalet bir çevresi var, tam performans almak imkansız. oğuzhan'ın etrafı ise cennet bahçesi, tamamen modernize edilmiş bir hucüm hattı. zaten performans 11'i bu.
