20
maalesef ki mevcut kadro yapılanması, bu düzelmeme durumunun sadece küçük bir ayağıdır:
- galatasaray'ın gelir - gider dengesi sürdürülebilirliğini kaybetmiştir,
- galatasaray'ın "finansman gideri" olan kaleminde alınan borçların faizi mevcut gelirini eritmektedir,
- galatasaray'ın borcu azalmak bir tarafa, artmaktadır ve gelen her yönetim borcu azaltmak vaadiyle değil borcun artma hızını azaltmak vaadiyle iş başına gelmektedir,
- galatasaray, sportif taraftan tasarruf etmek için güçsüzleşmeyi göze aldığı sürece başarıdan ve taraftar desteğinden gelen gelir miktarı sürekli azalış trendindedir,
- mevcut yönetim, avrupa'ya gidememe korkusu yüzünden ve finansal fair-play sebebiyle kısıtlamaya gitmiş, ancak ligde ve avrupa'da başarısızlık sonucu yine seneye avrupa'ya gidememe ihtimaliyle karşı karşıya kalmıştır.
şunları soralım:
- tasarruf edelim, finansal fair-play sebebiyle dışarda kalmayalım ceza yemeyelim derken kendi kendini cezalandırıp avrupa'ya gidecek dereceyi yapamayacaksan o tasarrufun ne anlamı kalır?
- tasarruf edelim derken en büyük gelir kalemin olan taraftar ve şampiyonlar liginden feragat ediyorsan o tasarrufun ne anlamı kalır?
- ünal aysal "büyümek için borçlanma, borç azaltmak için büyüme" gibi bir söylemle çıkmıştı, önce borçlanarak büyüyecek, sonra borcu büyümenin gelirleriyle kapatacaktı, senin bir planın var mı? en iyi adamlarını satarak ve giderleri azaltarak, özetle küçülerek ve başarısız olarak borçları ne kadar kapatabileceksin? rakam 800 milyon tl çünkü, 3-5 kuruş değil...
özetle: galatasaray'ın sorunlarını ve dinamiklerini çok iyi bilen aklı başında, temsil vasfı olan bir yönetime acilen ihtiyacı var, yoksa sonumuz felakete doğru yokuş aşağı gidiyor, sürükleniyoruz.
- galatasaray'ın gelir - gider dengesi sürdürülebilirliğini kaybetmiştir,
- galatasaray'ın "finansman gideri" olan kaleminde alınan borçların faizi mevcut gelirini eritmektedir,
- galatasaray'ın borcu azalmak bir tarafa, artmaktadır ve gelen her yönetim borcu azaltmak vaadiyle değil borcun artma hızını azaltmak vaadiyle iş başına gelmektedir,
- galatasaray, sportif taraftan tasarruf etmek için güçsüzleşmeyi göze aldığı sürece başarıdan ve taraftar desteğinden gelen gelir miktarı sürekli azalış trendindedir,
- mevcut yönetim, avrupa'ya gidememe korkusu yüzünden ve finansal fair-play sebebiyle kısıtlamaya gitmiş, ancak ligde ve avrupa'da başarısızlık sonucu yine seneye avrupa'ya gidememe ihtimaliyle karşı karşıya kalmıştır.
şunları soralım:
- tasarruf edelim, finansal fair-play sebebiyle dışarda kalmayalım ceza yemeyelim derken kendi kendini cezalandırıp avrupa'ya gidecek dereceyi yapamayacaksan o tasarrufun ne anlamı kalır?
- tasarruf edelim derken en büyük gelir kalemin olan taraftar ve şampiyonlar liginden feragat ediyorsan o tasarrufun ne anlamı kalır?
- ünal aysal "büyümek için borçlanma, borç azaltmak için büyüme" gibi bir söylemle çıkmıştı, önce borçlanarak büyüyecek, sonra borcu büyümenin gelirleriyle kapatacaktı, senin bir planın var mı? en iyi adamlarını satarak ve giderleri azaltarak, özetle küçülerek ve başarısız olarak borçları ne kadar kapatabileceksin? rakam 800 milyon tl çünkü, 3-5 kuruş değil...
özetle: galatasaray'ın sorunlarını ve dinamiklerini çok iyi bilen aklı başında, temsil vasfı olan bir yönetime acilen ihtiyacı var, yoksa sonumuz felakete doğru yokuş aşağı gidiyor, sürükleniyoruz.