20
hala o stada gitmemenin pişmanlığını yaşarım aklıma geldikçe. maç ertelendikten ertesi gün öğleden sonra dersim vardı. sabah kalktım hazırlandım filan derken gittim okula(göztepe kampüsü). maç saatini okulda dersteyken gördüm. hoca dersi ilk defa erken bitirdi. kampüsün önüne çıktım, çıkardım telefonu baktım saate 1 saat var maçın başlamasına. 5 dk düşün düşün bekledim. dedim oğlum kadıköy'den oraya gitmen zaten 1 saati bulur, içeriye alıp almayacakları da meçhul diyip orda vazgeçip yurda gittim hemen. yurda geldiğimde 20 dk filan vardı maçın başlamasına. 5-10 kişi yukarda başladık seyretmeye ama heyecandan kalbim yerinden çıkıcak zaman azaldıkça, taa ki umut'un şişirdiği topu drogba cezasahasneijder'a kadar. böyle mutluluk yok, nasıl bağırıyoruz. ecel dakikaları başladı sonra gerilmekten stresten bitir artık derken bitti çok şükür, odaya indim abimi aradım hemen ve konuşmaya başlayınca nasıl bağırdıysam gol sonrası boğazlarımın feci şekilde ağrıdığını farkettim. sonra tabiki bilgisayarın başına oturup twitterdan, burdan o efsane anları yaşadım.
sen nesin böyle be galatasaray? sevinç misin, acı mı, mutluluk musun, yoksahüzün mü?
düştüğümüz yerden aslanlar gibi kalkmak dileğiyle cimbomum..
sen nesin böyle be galatasaray? sevinç misin, acı mı, mutluluk musun, yoksahüzün mü?
düştüğümüz yerden aslanlar gibi kalkmak dileğiyle cimbomum..