17
bir televizyon kanalında geç saatlere kadar çalıştığımdan dolayı 10 aralık günü maça gidememe tehlikesiyle karşı karşıyaydım.
işe gireli 3-5 ay kadar olmuştu. müdürden o güne kadar hiç izin almamıştım. gittim açık açık söyledim. "akşam maça gideceğim erken çıkabilir miyim?" dedim.
biraz zor da olsa, "anneannem hasta, evde tüp patlamış" gibi yalanlar uydurmayıp, sanırım dürüstçe maça gideceğimi söylediğim için izni kaptım.
sonra maç yarım saat sürdü.
ertesi gün izin için yüzüm yoktu. tıpış tıpış işe gittim. iş arkadaşlarımla kahvehanede gibi gürültü patırtı maçın kalanını iş yerinde izledik.
o iş gününün mutluluktan nasıl geçtiğini hatırlamıyorum. belki de hayırlısı böyleydi.
ama şimdi, 2.günkü anıları, yaşananları duydukça/okudukça keşke o gün de gözü karartıp işe gitmeseydim diyorum.
çünkü o televizyon kanalı battı.*
işe gireli 3-5 ay kadar olmuştu. müdürden o güne kadar hiç izin almamıştım. gittim açık açık söyledim. "akşam maça gideceğim erken çıkabilir miyim?" dedim.
biraz zor da olsa, "anneannem hasta, evde tüp patlamış" gibi yalanlar uydurmayıp, sanırım dürüstçe maça gideceğimi söylediğim için izni kaptım.
sonra maç yarım saat sürdü.
ertesi gün izin için yüzüm yoktu. tıpış tıpış işe gittim. iş arkadaşlarımla kahvehanede gibi gürültü patırtı maçın kalanını iş yerinde izledik.
o iş gününün mutluluktan nasıl geçtiğini hatırlamıyorum. belki de hayırlısı böyleydi.
ama şimdi, 2.günkü anıları, yaşananları duydukça/okudukça keşke o gün de gözü karartıp işe gitmeseydim diyorum.
çünkü o televizyon kanalı battı.*