13603
tıpkı 3 kasım 2015 benfica galatasaray maçı gibi zor maçlarda bloklar arası mesafeyi daraltarak kompakt bir yapıda oynaması ve tempoyu düzenlemesi gereken takım.
selçuk
jose-bilaloğlan-sneijder-emre
podolski
tarzı bir orta saha hücum hattıyla birbiriyle anlaşabilecek, futbol iq'su yüksek ve teknik bir yapıda olur takım. ileriye oyunu yığamamak sorununu orta sahada 5 merkez oynayabilen oyuncuyla ve orta sahaya yakın bir forvet ile çözülebilir diye düşünüyorum. tabii ki defoları var ancak bunu en aza indirgemek için de takım halinde hareket etmek gerekiyor.
böylece takımdaki ana sorun olan bloklar arası mesafe ve bundan doğan hücuma top taşıyamama olayını kanatlardan içeri girebilecek, work rate'leri dengeli jose ve emre ikilisi, tıpkı fatih terim'in milli takımında oynattığı gibi defansın önünden rahat bir şekilde sahayı görebilecek selçuk bu bağlantıyı sağlayacaktır. buradan sonrasında da aslan payı sneijder ve podolski'ye düşen hücum organizasyonlarında toplu hücum edilebilir. ortadan hazırlık pasları sonrası 3 tane uzaktan şut tehdidi bulunan oyuncu merkezde olacak*, duvar pasları ile sürpriz pozisyonlar mümkün, podolski gibi bir ceza sahası ustasının da paslaşmalar sonucunda çerçeveyi gördüğü anda zımbalaması imkanı doğuyor böylece. bekler pas oyununa katılabilir, hücuma destek vererek pozisyon yaratabilirler. kanat oyuncuları zaten bu kadro yapılanmasında daha tehlikeli bir hale gelecektir. jose de emre de kısa mesafede rahatlıkla oyuncu eksiltebildiklerinden dolayı kanattan son çizgiye inip yerden isabetli ortalarla master pozisyon alma becerisindeki podolski'yi veya orta sahadan ileri giden oyuncuları topla buluşturabilir. duran toplar doğrudan veya orta olarak değerlendirilirse de tehlike yaratır zaten.
takımın bir diğer önemli sorunu olan rakibe pozisyon verme kompakt bir düzende önlenebilir. öyle ki absürt boşluklar bırakılmayacağından dolayı chedjou ve hakan ikilisinin ağır olması, orta sahanın kırılganlığı önlenmiş olur. alan parsellenmesi çok önemli bu açıdan. bu yüzden kesinlikle ilk adamdan son adama kadar olan mesafe yeterli ölçüde olmalı. zaten takımın orta bölümü komple tecrübeli oyunculardan oluşmuş olur ve rakip takım açısından aşılması daha da güçleşir.
kadro açısından da her türlü oyuncu ve mentalite değişikliğine olanak sağlamış olur. mesela rakip yorulduğunda ve gol aradığında açık alan bırakacağından korkmadan üç değişiklik birden* yaparsın. riskli ama rakip için çok tehlikeli olur.
veya daha da çılgın olup kanatlara yasin-podolski veya sinan-yasin ikilisini koyar, sneijder'i de false 9 yaparsın yeni yeni sino-ayı belgeselleri izleriz... :)
veya kadroda oynamalara gidilebilir:
muslera
denayer(sabri) - ched(denayer,semih) - balta(koray) - carole(olcan)
selçuk(jem,hamit)
jose(podolski,sinan) - bilal(hamit) - sneijder - emre(yasin)
podolski(burak)
en güzeli de grosskreutz'u bu bölgelerden herhangi birine yerleştirebilirsin ikinci yarı...
selçuk
jose-bilaloğlan-sneijder-emre
podolski
tarzı bir orta saha hücum hattıyla birbiriyle anlaşabilecek, futbol iq'su yüksek ve teknik bir yapıda olur takım. ileriye oyunu yığamamak sorununu orta sahada 5 merkez oynayabilen oyuncuyla ve orta sahaya yakın bir forvet ile çözülebilir diye düşünüyorum. tabii ki defoları var ancak bunu en aza indirgemek için de takım halinde hareket etmek gerekiyor.
böylece takımdaki ana sorun olan bloklar arası mesafe ve bundan doğan hücuma top taşıyamama olayını kanatlardan içeri girebilecek, work rate'leri dengeli jose ve emre ikilisi, tıpkı fatih terim'in milli takımında oynattığı gibi defansın önünden rahat bir şekilde sahayı görebilecek selçuk bu bağlantıyı sağlayacaktır. buradan sonrasında da aslan payı sneijder ve podolski'ye düşen hücum organizasyonlarında toplu hücum edilebilir. ortadan hazırlık pasları sonrası 3 tane uzaktan şut tehdidi bulunan oyuncu merkezde olacak*, duvar pasları ile sürpriz pozisyonlar mümkün, podolski gibi bir ceza sahası ustasının da paslaşmalar sonucunda çerçeveyi gördüğü anda zımbalaması imkanı doğuyor böylece. bekler pas oyununa katılabilir, hücuma destek vererek pozisyon yaratabilirler. kanat oyuncuları zaten bu kadro yapılanmasında daha tehlikeli bir hale gelecektir. jose de emre de kısa mesafede rahatlıkla oyuncu eksiltebildiklerinden dolayı kanattan son çizgiye inip yerden isabetli ortalarla master pozisyon alma becerisindeki podolski'yi veya orta sahadan ileri giden oyuncuları topla buluşturabilir. duran toplar doğrudan veya orta olarak değerlendirilirse de tehlike yaratır zaten.
takımın bir diğer önemli sorunu olan rakibe pozisyon verme kompakt bir düzende önlenebilir. öyle ki absürt boşluklar bırakılmayacağından dolayı chedjou ve hakan ikilisinin ağır olması, orta sahanın kırılganlığı önlenmiş olur. alan parsellenmesi çok önemli bu açıdan. bu yüzden kesinlikle ilk adamdan son adama kadar olan mesafe yeterli ölçüde olmalı. zaten takımın orta bölümü komple tecrübeli oyunculardan oluşmuş olur ve rakip takım açısından aşılması daha da güçleşir.
kadro açısından da her türlü oyuncu ve mentalite değişikliğine olanak sağlamış olur. mesela rakip yorulduğunda ve gol aradığında açık alan bırakacağından korkmadan üç değişiklik birden* yaparsın. riskli ama rakip için çok tehlikeli olur.
veya daha da çılgın olup kanatlara yasin-podolski veya sinan-yasin ikilisini koyar, sneijder'i de false 9 yaparsın yeni yeni sino-ayı belgeselleri izleriz... :)
veya kadroda oynamalara gidilebilir:
muslera
denayer(sabri) - ched(denayer,semih) - balta(koray) - carole(olcan)
selçuk(jem,hamit)
jose(podolski,sinan) - bilal(hamit) - sneijder - emre(yasin)
podolski(burak)
en güzeli de grosskreutz'u bu bölgelerden herhangi birine yerleştirebilirsin ikinci yarı...
