149
beyler bu iş sinerji işi, bizim kadıköy büyüsü, derbilerdeki fener balı dediğimiz şey; rakip taraftarlardaki nasıl olsa yeneriz kafası, rahat olmaları ve evrene muhtemelen farkında olmadan veya olarak verdikleri pozitif enerji. bu da yıllar geçtikçe - genelde kazandıkları için - katlanarak arttı. bizim cenahta ise tüm taraftarlar, bunlar bizi her türlü yener diye düşünüyor. kendimi ayırmıyorum, ben de yıllardır, maç kadıköy'de olunca, bari en azından bir beraberlik alsak diye düşünüyorum. hatta tek farklı mağlubiyetlere eyvallah diyen bir sürü renktaş var.
türkiye-izlanda maçından örnek vereyim, 10 kişi kalmamıza rağmen, milli takım'a aşırı bir düşkünlüğüm olmadığı halde, garip bir rahatlıkla izlanda'yı yeneceğimizi hissediyordum, ertesi gün çevremdeki insanların da istisnasız aynı şekilde düşündüklerine şahit oldum, işte farkında olmadan birçok insan tarafından yaratılan bu sinerji, milli takıma galibiyeti ve fransa'yı getirdi.
bizim yarın akşamki ve gelecekteki kadıköy maçları özelinde, üzerimizdeki bu olumsuz havayı dağıtmamız lazım, sözlükte - bu başlık altında - yukarıda bahsetmeye çalıştığım, teslimiyetçi olumsuz zihniyetin değişmeye başladığını görüyorum, birçok yazar madde madde sıralayarak, benim yukarıda sözünü ettiğim negatif havadan çıkmamızı öğütlüyor. evet anahtar bu, bu maç özelinde etrafımda bulunan ve gevrek gevrek sırıtarak, sizi pazar akşamı her türlü paketleriz diyen fenerli arkadaşlara, alabileceğiniz en iyi skor beraberliktir koçum diyorum. o da hala bunlar bizi her türlü yener kafasındaki renktaşlarımın bu olumsuz düşünceden tam anlamıyla kurtulamamalarından ileri geliyor.
beyler bakmayın siz, it gibi tırsıyorlar, ellerinde zaten bir şey yok, tek üstünlükleri bu derbi muhabbetinden ileri geliyor, kaybettikleri anda eşekten düşmüşe dönecekler, sonra ellerinde, biz sizi daha fazla yendik geyiğinden başka bir şeyleri kalmayacak.
başlangıcı olan her şeyin bir de sonu vardır.
türkiye-izlanda maçından örnek vereyim, 10 kişi kalmamıza rağmen, milli takım'a aşırı bir düşkünlüğüm olmadığı halde, garip bir rahatlıkla izlanda'yı yeneceğimizi hissediyordum, ertesi gün çevremdeki insanların da istisnasız aynı şekilde düşündüklerine şahit oldum, işte farkında olmadan birçok insan tarafından yaratılan bu sinerji, milli takıma galibiyeti ve fransa'yı getirdi.
bizim yarın akşamki ve gelecekteki kadıköy maçları özelinde, üzerimizdeki bu olumsuz havayı dağıtmamız lazım, sözlükte - bu başlık altında - yukarıda bahsetmeye çalıştığım, teslimiyetçi olumsuz zihniyetin değişmeye başladığını görüyorum, birçok yazar madde madde sıralayarak, benim yukarıda sözünü ettiğim negatif havadan çıkmamızı öğütlüyor. evet anahtar bu, bu maç özelinde etrafımda bulunan ve gevrek gevrek sırıtarak, sizi pazar akşamı her türlü paketleriz diyen fenerli arkadaşlara, alabileceğiniz en iyi skor beraberliktir koçum diyorum. o da hala bunlar bizi her türlü yener kafasındaki renktaşlarımın bu olumsuz düşünceden tam anlamıyla kurtulamamalarından ileri geliyor.
beyler bakmayın siz, it gibi tırsıyorlar, ellerinde zaten bir şey yok, tek üstünlükleri bu derbi muhabbetinden ileri geliyor, kaybettikleri anda eşekten düşmüşe dönecekler, sonra ellerinde, biz sizi daha fazla yendik geyiğinden başka bir şeyleri kalmayacak.
başlangıcı olan her şeyin bir de sonu vardır.
