10309
11-12 sezonunda tamamen, 12-13 sezonunda ligin ilk yarısının yarısından itibaren, 13-14 sezonunda da tamamen iyi oynamış futbolcu. 14-15 sezonunda ise hem takım kötü başladı hem de melo belinden sakattı. sezonu kapattı denilen bir ameliyatın ardından 53 günde sahalara dönmesini de bildi. hamit'in bir kez daha sakatlanarak bizi yarı yolda bıraktığı bir dönemde ligin son 7-8 haftasında bir kez daha takımına katkı verdi. yani 4 senelik galatasaray kariyeri oldukça istikrarlıdır, en az muslera kadar.
sorun şu ki herkes "melo bitikti, oh iyi kakaladık inter'e" diye düşünüverdi. sebebi ise son sezonundaki sakatlıktan dolayı performansının düşmesiydi. ama görülüyor ki melo falan bitmemiş. sakatlığının etkilerinden kurtuldukça 32 yaşında aklıyla oynayan bir futbolcunun bitmesi de zaten zor bir ihtimaldi. bu senenin tartışmasız en kötü hamlesi melo'yu kaybetmek oldu, hele hele yerine adam gibi bir orta saha almamışken.
bir de kendisi gitmekte gönüllü davranmış, gidene dur denilmezmiş, galatasaray daha büyükmüş diye masal okuyanlar var. onlara şunu sormak lazım: melo şampiyon takımdan sezon başında niye gitmek istiyor, daha sonra sözleşmeyi yeni almasına rağmen daha düşük bir maaşa neden gitmek istiyor, selçuk'a, burak'a teklif gelse "gitme" diye yalvaracak hamzaoğlu neden kendisine "kal" demiyor, neden kendisine sıradan bir futbolcu gibi davranılıyor, neden galatasaray taraftarından bir kısmı durduk yere kendisinden nefret etmeye başladı? bunları cevaplayalım önce. melo kesinlikle durduk yere inter'e gitmedi. bence melo isyan ederek bizden gitti. kulüpteki bazı yaşananlara, federasyona, birtakım yavşaklara sinirlendiğinden gitti. o yüzden melo'nun kendi isteğiyle gitmesine ses çıkarmıyorum. ama kendisinin gitmesine sebep olanların hepsine küfür ediyorum.
sorun şu ki herkes "melo bitikti, oh iyi kakaladık inter'e" diye düşünüverdi. sebebi ise son sezonundaki sakatlıktan dolayı performansının düşmesiydi. ama görülüyor ki melo falan bitmemiş. sakatlığının etkilerinden kurtuldukça 32 yaşında aklıyla oynayan bir futbolcunun bitmesi de zaten zor bir ihtimaldi. bu senenin tartışmasız en kötü hamlesi melo'yu kaybetmek oldu, hele hele yerine adam gibi bir orta saha almamışken.
bir de kendisi gitmekte gönüllü davranmış, gidene dur denilmezmiş, galatasaray daha büyükmüş diye masal okuyanlar var. onlara şunu sormak lazım: melo şampiyon takımdan sezon başında niye gitmek istiyor, daha sonra sözleşmeyi yeni almasına rağmen daha düşük bir maaşa neden gitmek istiyor, selçuk'a, burak'a teklif gelse "gitme" diye yalvaracak hamzaoğlu neden kendisine "kal" demiyor, neden kendisine sıradan bir futbolcu gibi davranılıyor, neden galatasaray taraftarından bir kısmı durduk yere kendisinden nefret etmeye başladı? bunları cevaplayalım önce. melo kesinlikle durduk yere inter'e gitmedi. bence melo isyan ederek bizden gitti. kulüpteki bazı yaşananlara, federasyona, birtakım yavşaklara sinirlendiğinden gitti. o yüzden melo'nun kendi isteğiyle gitmesine ses çıkarmıyorum. ama kendisinin gitmesine sebep olanların hepsine küfür ediyorum.
