108
devlet takımı hakem ve gök tanrının desteğiyle 3 puanı alınca, artık cim bom'dan puan kaybı beklemek farz oldu çanak yalayıcılar için. bir gün önce iki ankara takımı birleşmiş, ve tarihinin en iyi maçını oynatmak üzere son kez ankaraspor'u salmışlar üstümüze. saddam'ın oğlu uday'ın havasında ahmet gökçek şeref tribününde babasıyla beraber fal baktılar maç boyu. aziz mübarek ramazan günü bol bol beddua ettiler. maça galatasaray'lı taraftarların yoğun kalabalıklarla gelmesini yüksek bilet fiatlarıyla engellemeye çalıştılar ve maç başladıktan sonra da kapıları açtılar.
ayhan orta sahada olmayınca iki çapa birden sahaya sürülmüştü. bunlardan mehmet topal ya sakatlıktan çıktığı için, ya da formayı kaptırdığı ve geri alma olasılığı riske girdiği için tedirgin olduğundan bildiğimiz oynununu oynayamadı. aynı gerekçelerle sarp'da önceki maçlardaki oyununu arattı. hatta oyunun ilk 15 dakikasında top bile gelmedi. topun kendisine gelmemesi için saklandı durdu maç boyu.
orta sahada ankarasporlular, topa çok iyi bastılar ve dünkü manisasporlular gibi ayağa fazla top yapıp, galatasaray'ı bilinen silahıyla durdurmayı planladılar. ben bu tempoya fazla dayanamazlar görüşündeydim, tahminimden fazla direndiler. arda turan bile maçın ilk bölümünde hiç etkili olamadı. galatasaray'ın özellikle deplasman maçlarında maçın başında farka gitmesini kimse beklemesin. karşısında kapalı kutu, açıklarını, özelliklerini tanımak biraz zaman alıyor, kenarda notlar tutuluyor, hesaplar yapılıp, denklemler çözülüyor sonra darbe için kurgu yapılıyor, strateji belirleniyor.
ilk yarım saat rakibin oyun şeklini belleyen galatasaray başladı saldırmaya. kara şimşekle çöktük sağ taraftan. getirdiği, ortaladığı toplar kıl payı gol pozisyonuna dönüşmedi. arda'nın kullandığı kornere kafayı yapıştıran mustafa sarp yedek kulübesine doğru koşmaya başlamıştı ki kaleci maymunluk yapıp topu çeldi. arkadan elano'nun topunu ters tarafa doğru koşarken durup geldiği yöne uzayarak ilk yarının limonun sıktı.
ilk yarı hakan balta'nın tarafından atak yedik bu maç. belli ki sabri'den bahsetmemişler alman'a. belki hakan balta'da sakat olduğu için pek fazla ileri çıkamadı ve kazasız belasız atlattılar ilk yarıyı ellerini göğe doğru uzatıp puan kaybı bekleyenler. bir devre daha dayanamazlarmıydı acaba ankaralılar?
ikinci yarı taraftarla birlikte takım, bir an evvel gole ulaşmak taraftarı haftaya mutlu başlatmak için bastırdı. yarın ankaragücüne transfer olmak isteyen ankaraspor'lular kolay kolay pes edecek gibi değildi. arda voleybol takımı oyuncusu gibi döndü durdu. sahanın her tarafından bir delik bulmak için uğraştı. fakat dakikalar geçiyor gol gelmiyordu. surinam'lı ile neeskens kafa kafaya verdiler bir şeyler yapacaklardı. brezilya ve çek milli takımının futbolcularını çıkarıp, oz büyücüsü ve manda yiyici'sini soktular.
kara delik bir türlü bulunamazken ve dakikalar azalırken ve ankaraspor ruhu teslim etmekte unutulmaz direnç gösterirken başka da çare kalmamıştı galatasaray için. dirilen ölü toplardan medet beklenecekti.
hala gol gelmeyince surinam'lı nonbertarafus'u bertaraf etti. ezberindeydi ya, kara şimşek'i çıkarıp keweel'i alıyordu oyuna. yanlış yapmıştı bu maç. bu kez aydın'ı aldı kara şimşek'in yerine. 20 dakika vardı, başka hoca olsa ya herro ya merro taktiğini uygulardı. ancak bilinçli ataklardan asla vaz geçilmeyecekti. bir sepet yumurtanın içindeki çürük yumurta sabri'nin yaptığı ortalar, attığı şutlar isabetsizliğe uğrayacaktı her zaman ki gibi. her zanmanki gibi saçlar başlar yolunmaya devam ediyordu.
ilk yarıdaki arda'nın çalışılmış serbest vuruşundan sonra, sayamadığımız kornerlerden birini kewell'in kafasına nişanladı. kewell topa en iyi bir zamanlamayla yön vererek ankara kalesi'ne bıraktı. ameliyat bitmişti, aydın'ın slalom yaparak getirdiği topu manda yiyiyici'si atamasaydı benden büyük bir küfür yiyecekti. 3. gol için fazla ısrarcı olunmadı, galatasaray'lı futbolcuların da canı çıkmıştı.
ah be surinam'lı ah be galatasaray yine sevindiremedin sevmeyenlerini. iddiada alt kalınca maçı seyretmeyenler çok kötü oynadığını yazacaklar. kaybedecek bir şeyi olmayan ankaraspor'un direncine saygı duymayacaklar. helal bir 3 puan aldık, sarı kartsız, sakatlıksız dönüyoruz.
yürüyedurun çocuklar, bizi sevindirmek, mutsuzluğumuzdan mutlu olacakların mutluluğunu engellemek için yürüyün. seviyoruz sizi, ekmeği tuza banıp yer gibi, zaten bütün aşkların yalan olduğu alemde bize her sevdadan geriye kalan sadece sensin.
ayhan orta sahada olmayınca iki çapa birden sahaya sürülmüştü. bunlardan mehmet topal ya sakatlıktan çıktığı için, ya da formayı kaptırdığı ve geri alma olasılığı riske girdiği için tedirgin olduğundan bildiğimiz oynununu oynayamadı. aynı gerekçelerle sarp'da önceki maçlardaki oyununu arattı. hatta oyunun ilk 15 dakikasında top bile gelmedi. topun kendisine gelmemesi için saklandı durdu maç boyu.
orta sahada ankarasporlular, topa çok iyi bastılar ve dünkü manisasporlular gibi ayağa fazla top yapıp, galatasaray'ı bilinen silahıyla durdurmayı planladılar. ben bu tempoya fazla dayanamazlar görüşündeydim, tahminimden fazla direndiler. arda turan bile maçın ilk bölümünde hiç etkili olamadı. galatasaray'ın özellikle deplasman maçlarında maçın başında farka gitmesini kimse beklemesin. karşısında kapalı kutu, açıklarını, özelliklerini tanımak biraz zaman alıyor, kenarda notlar tutuluyor, hesaplar yapılıp, denklemler çözülüyor sonra darbe için kurgu yapılıyor, strateji belirleniyor.
ilk yarım saat rakibin oyun şeklini belleyen galatasaray başladı saldırmaya. kara şimşekle çöktük sağ taraftan. getirdiği, ortaladığı toplar kıl payı gol pozisyonuna dönüşmedi. arda'nın kullandığı kornere kafayı yapıştıran mustafa sarp yedek kulübesine doğru koşmaya başlamıştı ki kaleci maymunluk yapıp topu çeldi. arkadan elano'nun topunu ters tarafa doğru koşarken durup geldiği yöne uzayarak ilk yarının limonun sıktı.
ilk yarı hakan balta'nın tarafından atak yedik bu maç. belli ki sabri'den bahsetmemişler alman'a. belki hakan balta'da sakat olduğu için pek fazla ileri çıkamadı ve kazasız belasız atlattılar ilk yarıyı ellerini göğe doğru uzatıp puan kaybı bekleyenler. bir devre daha dayanamazlarmıydı acaba ankaralılar?
ikinci yarı taraftarla birlikte takım, bir an evvel gole ulaşmak taraftarı haftaya mutlu başlatmak için bastırdı. yarın ankaragücüne transfer olmak isteyen ankaraspor'lular kolay kolay pes edecek gibi değildi. arda voleybol takımı oyuncusu gibi döndü durdu. sahanın her tarafından bir delik bulmak için uğraştı. fakat dakikalar geçiyor gol gelmiyordu. surinam'lı ile neeskens kafa kafaya verdiler bir şeyler yapacaklardı. brezilya ve çek milli takımının futbolcularını çıkarıp, oz büyücüsü ve manda yiyici'sini soktular.
kara delik bir türlü bulunamazken ve dakikalar azalırken ve ankaraspor ruhu teslim etmekte unutulmaz direnç gösterirken başka da çare kalmamıştı galatasaray için. dirilen ölü toplardan medet beklenecekti.
hala gol gelmeyince surinam'lı nonbertarafus'u bertaraf etti. ezberindeydi ya, kara şimşek'i çıkarıp keweel'i alıyordu oyuna. yanlış yapmıştı bu maç. bu kez aydın'ı aldı kara şimşek'in yerine. 20 dakika vardı, başka hoca olsa ya herro ya merro taktiğini uygulardı. ancak bilinçli ataklardan asla vaz geçilmeyecekti. bir sepet yumurtanın içindeki çürük yumurta sabri'nin yaptığı ortalar, attığı şutlar isabetsizliğe uğrayacaktı her zaman ki gibi. her zanmanki gibi saçlar başlar yolunmaya devam ediyordu.
ilk yarıdaki arda'nın çalışılmış serbest vuruşundan sonra, sayamadığımız kornerlerden birini kewell'in kafasına nişanladı. kewell topa en iyi bir zamanlamayla yön vererek ankara kalesi'ne bıraktı. ameliyat bitmişti, aydın'ın slalom yaparak getirdiği topu manda yiyiyici'si atamasaydı benden büyük bir küfür yiyecekti. 3. gol için fazla ısrarcı olunmadı, galatasaray'lı futbolcuların da canı çıkmıştı.
ah be surinam'lı ah be galatasaray yine sevindiremedin sevmeyenlerini. iddiada alt kalınca maçı seyretmeyenler çok kötü oynadığını yazacaklar. kaybedecek bir şeyi olmayan ankaraspor'un direncine saygı duymayacaklar. helal bir 3 puan aldık, sarı kartsız, sakatlıksız dönüyoruz.
yürüyedurun çocuklar, bizi sevindirmek, mutsuzluğumuzdan mutlu olacakların mutluluğunu engellemek için yürüyün. seviyoruz sizi, ekmeği tuza banıp yer gibi, zaten bütün aşkların yalan olduğu alemde bize her sevdadan geriye kalan sadece sensin.