3827
yönetim bizi nasıl görüyor? şimdi iki profil şeklinde durumu incelemek istiyorum..
1- taraftar olarak
2- müşteri olarak
yönetim tarafından taraftar olarak görülüyorsam ben bu takımın bu derece vasıfsız şekilde yönetilmesine katlanamıyorum. bir çoğumuz burada savundu- yerdi , tartıştı-anlaştı fakat gelinen şu nokta da koca transfer dönemin de hala eksikler giderilebilmiş değil. bu takım geçen sene nerelerde sıkıntı çekiyordu? bu eksiklerin kaçı kapandı? ‘süper ligimizin’ iki haftası geçmesiyle beraber yeni kurulmuş bir takım olmamamıza rağmen kaybedilen ‘beş’ puanın açıklamasını merak ediyorum. evet belli bir form düzeyi yakalanması gerek buna katılıyorum. ama bu takım bana umut ışığı saçmıyor. bu sadece bana değil bir çoğumuz için geçerli bir durum. geçen sene de kötüydük sonrasında üç kupayla tamamladık. bu on yılda yirmi yılma bir gerçekleşebilecek bir olay. bizim kendimize özgü davranışlarımızla ‘nasılsa toparlar takım’, ‘ilerleyen haftalar da düzelecektir’ mantığıyla hareket edildiği için biz şampiyonlar liginde çeyrek finalden sonralarını göremiyoruz. dört sene üst üste şampiyonlar ligine katılmış ve burada son sene hariç turnuva içerisinden bile (katılım ücretini hesaba katmıyorum daha) tatmin edici miktarlar kazanmış bir takım, son dört senenin üçünde lig de şampiyon olmuş ülke içinden belli paralar kazanmış takımın paramız yok deme lüksü yok. parasızlıktan dem vurup son güne kadar piyasada bedelsiz ücretle gezen tonlarca takım içinde gereğinden fazla takviyesi olacağı adamları kaçırıp, veto ederek bana tatsız futbol izleten bir kulüp olmasına katlanamıyorum. madem paran yok kardeşim bu adamları niye elinden kaçırırsın sorarım sana? madem paran yok kulübün evladı denilen zatın maaşına neden bu denli zam yaparsın? paran yoksa sana para akışı sağlamana yardımcı olan en önemli adamların sözleşmelerini uzatma da bin bir türlü zorluklar çıkarırken sana bu zamana kadar yararından çok zararı dokunan bir futbolcunun sözleşmesinin bu şekilde zamlanarak uzatılmasının mantığı nedir sorarım ? bu mevkiye bu arkadaşın yetersizliği görülüp onlarca adam alınıp ki ‘manu’ dışındakilerin hepsi ondan daha beter düzeyde oyunculardı; daha buraya neden sağlam bir neşter vurulamamıştır bunca senedir sorarım?
forvet konusunda ise şuan türk forvetler arasında en iyisi konumun da ki son beş seneye damgasını vurmuş oyuncunun bizde olduğuna hepimiz hem fikiriz. yaz döneminde ki açıklamalar da bu bölgeye takviye yapılmayacağı bu arkadaşımızın küstürülmek istenmemesi de en önemli savlardan biriydi açıklamalar. şuan ligin ikinci haftasını bitirmiş durumdayız ve bu bölgeye takviye yapılmamasına rağmen geçen hafta çıkan haberler de oluşan durumlar da bu arkadaşın neyi ne amaçla düşünerek küstüğünü ve neden dolayı ergen tripleri içerisine girdiğini öğrenmek istiyorum? siz iş yeriniz de hiç bu derece pohpohlandığınızı ve başka birinin pohpohladığını gördünüz mü?
bu söylediklerim benim taraftar olarak içim de bu zamana kadar birikmiş mevzulardan sadece bir kaçı.
yönetim beni müşteri olarak görüyorsa o zaman onlara soruyorum. benim kombinemin, aldığım formamın, tişörtün karşılığı sabri’nin başarısız ortalarını izlemek mi? burak iyi oynamıyorsa diye oyundan çıktığın da kulübe, taraftara, hocasına tavır alacak mı diye diken üstünde olmak mı? kaptanı olduğu kulübün formasını ezeli rakibiyle oynanan maçta çıkartıp kulübün efsanesine vermesi mi? galatasaray dergisinin yayımlanmaması mı? türkiye liglerin de ilk defa dört yıldız takmış takımın reklamının yapılmaması mı? bu denli hinterlanda sahip kulübün halen sponsorsuz maçlara çıkması mı?
ben bunların hiç birini bir taraftar, bir müşteri, bir sevdalı olarak hak etmiyorum. ben bu oyuncu grubu ve yönetimle, galatasaray lisesi mensubu olup da kulübün geleceğine karar veren huzurevi sakinlerinin bizlere bu çileleri çektirmesini hak etmiyorum. ve en ufak hakkım varsa geçtiyse hiç birine de bu hakkı helal etmiyorum.
1- taraftar olarak
2- müşteri olarak
yönetim tarafından taraftar olarak görülüyorsam ben bu takımın bu derece vasıfsız şekilde yönetilmesine katlanamıyorum. bir çoğumuz burada savundu- yerdi , tartıştı-anlaştı fakat gelinen şu nokta da koca transfer dönemin de hala eksikler giderilebilmiş değil. bu takım geçen sene nerelerde sıkıntı çekiyordu? bu eksiklerin kaçı kapandı? ‘süper ligimizin’ iki haftası geçmesiyle beraber yeni kurulmuş bir takım olmamamıza rağmen kaybedilen ‘beş’ puanın açıklamasını merak ediyorum. evet belli bir form düzeyi yakalanması gerek buna katılıyorum. ama bu takım bana umut ışığı saçmıyor. bu sadece bana değil bir çoğumuz için geçerli bir durum. geçen sene de kötüydük sonrasında üç kupayla tamamladık. bu on yılda yirmi yılma bir gerçekleşebilecek bir olay. bizim kendimize özgü davranışlarımızla ‘nasılsa toparlar takım’, ‘ilerleyen haftalar da düzelecektir’ mantığıyla hareket edildiği için biz şampiyonlar liginde çeyrek finalden sonralarını göremiyoruz. dört sene üst üste şampiyonlar ligine katılmış ve burada son sene hariç turnuva içerisinden bile (katılım ücretini hesaba katmıyorum daha) tatmin edici miktarlar kazanmış bir takım, son dört senenin üçünde lig de şampiyon olmuş ülke içinden belli paralar kazanmış takımın paramız yok deme lüksü yok. parasızlıktan dem vurup son güne kadar piyasada bedelsiz ücretle gezen tonlarca takım içinde gereğinden fazla takviyesi olacağı adamları kaçırıp, veto ederek bana tatsız futbol izleten bir kulüp olmasına katlanamıyorum. madem paran yok kardeşim bu adamları niye elinden kaçırırsın sorarım sana? madem paran yok kulübün evladı denilen zatın maaşına neden bu denli zam yaparsın? paran yoksa sana para akışı sağlamana yardımcı olan en önemli adamların sözleşmelerini uzatma da bin bir türlü zorluklar çıkarırken sana bu zamana kadar yararından çok zararı dokunan bir futbolcunun sözleşmesinin bu şekilde zamlanarak uzatılmasının mantığı nedir sorarım ? bu mevkiye bu arkadaşın yetersizliği görülüp onlarca adam alınıp ki ‘manu’ dışındakilerin hepsi ondan daha beter düzeyde oyunculardı; daha buraya neden sağlam bir neşter vurulamamıştır bunca senedir sorarım?
forvet konusunda ise şuan türk forvetler arasında en iyisi konumun da ki son beş seneye damgasını vurmuş oyuncunun bizde olduğuna hepimiz hem fikiriz. yaz döneminde ki açıklamalar da bu bölgeye takviye yapılmayacağı bu arkadaşımızın küstürülmek istenmemesi de en önemli savlardan biriydi açıklamalar. şuan ligin ikinci haftasını bitirmiş durumdayız ve bu bölgeye takviye yapılmamasına rağmen geçen hafta çıkan haberler de oluşan durumlar da bu arkadaşın neyi ne amaçla düşünerek küstüğünü ve neden dolayı ergen tripleri içerisine girdiğini öğrenmek istiyorum? siz iş yeriniz de hiç bu derece pohpohlandığınızı ve başka birinin pohpohladığını gördünüz mü?
bu söylediklerim benim taraftar olarak içim de bu zamana kadar birikmiş mevzulardan sadece bir kaçı.
yönetim beni müşteri olarak görüyorsa o zaman onlara soruyorum. benim kombinemin, aldığım formamın, tişörtün karşılığı sabri’nin başarısız ortalarını izlemek mi? burak iyi oynamıyorsa diye oyundan çıktığın da kulübe, taraftara, hocasına tavır alacak mı diye diken üstünde olmak mı? kaptanı olduğu kulübün formasını ezeli rakibiyle oynanan maçta çıkartıp kulübün efsanesine vermesi mi? galatasaray dergisinin yayımlanmaması mı? türkiye liglerin de ilk defa dört yıldız takmış takımın reklamının yapılmaması mı? bu denli hinterlanda sahip kulübün halen sponsorsuz maçlara çıkması mı?
ben bunların hiç birini bir taraftar, bir müşteri, bir sevdalı olarak hak etmiyorum. ben bu oyuncu grubu ve yönetimle, galatasaray lisesi mensubu olup da kulübün geleceğine karar veren huzurevi sakinlerinin bizlere bu çileleri çektirmesini hak etmiyorum. ve en ufak hakkım varsa geçtiyse hiç birine de bu hakkı helal etmiyorum.