9628
ayrılması halinde ne olacağı büyük soru işaretidir.
öncelikle ayrılmadığı taktirde galatasaray'ın çok kötü bir kadrosu olduğunu düşünmüyorum. bana göre takımın en büyük eksiği orta sahanın temposuz oynamasıydı. oyuncuyu tanımıyoruz, fakat referansları oldukça kuvvetli bir jose rodiguez takıma transfer edildi. en azından ümit edebiliriz. iyi tarafından bakıyorum; açıklamalarından box to box oynamayı sevdiğini anladık. ayrıca ön libero olarak kariyerine başlaması defansif melekelerinin kuvvetli olduğunu gösteriyor. ofansif orta saha bölgesinde ve sağ açıkta da oynayabiliyor, çok yönlü bir oyuncu. eğer orta sahaya istediğimiz dinamizmi katabilirse ki yaşı itibarıyla bunu umabiliriz, yapacağımız bir sağ bek ve stoper takviyesiyle (tabi ki yüksek kalite isimlerden bahsediyorum) kimsenin tahmin etmediği kadar hızlı futbol oynayan etkili bir takım haline gelebiliriz.
----------------- podolski
yasin ---------------------------------- emre
----------wesley --------- martinez
-------------------- melo
bu yaş olarak da, oyun yapısı olarak da dengeli ve hızlı futbol oynayabilecek bir kadro olur. tabi tekrar ediyorum martinez'in orta sahada ihtiyaç duyulan performansı sergilemesi kaydıyla. üstelik oyun içerisinde emre ile bölge değişikliğine gidebilecek olmaları da önemli bir taktik üstünlük getirecektir. iyi futbolcular olmalarına rağmen selçuk ve bilal'in martinez mevkisinde oynamaları, saha karakterleri itibarıyla bizi tekrar hımbıl bir takım haline getirir. ancak tabi ki hamle oyuncusu olarak önemli güç olacaklardır.
bir de işin melo giderse versiyonu var...
bu durumda yapacağımız en kötü şey yeni bir melo aramak olur. çünkü öyle bir oyuncu cinsi yok. en azından bizim alabileceğimiz maliyetlerde. o zaman madem defans ve sağ bek transferi de yapmaya mecburuz, mesela defansif orta saha oyuncusunun barındırmaya mecbur olmadığı hava topu üstünlüğünü stoperde aramak daha mantıklı olacaktır. sırf bunu yapmak bile alabileceğimiz oyuncu havuzunu iyice genişletir. ancak giderse melo'nun yerine gelecek isim çok ama çok kritik. misal alex song olur. misal medel olur. çünkü agresif ve orta sahayı canlandıracak bir oyuncu. misal obi mikel olur... belki de sezonu nasıl geçireceğimiz belirleyecek seçim bu.
burak form tuttuğunda çok etkili bir silah haline dönüşüyor. isteyen sever istemeyen sevmez. ama bu böyle. mecbur kalmadığınız bir burak, böyle bir takım içerisinde iyiyken formayı kapar ve çok faydalı olur.
ancak şunu da söylemek lazım ki transfer sezonu başında elimizde bruma ve amrabat'ı da hesaplayınca en azından sayı olarak yeterli kanat oyuncusu vardı. şimdi ise yasin alternatifsiz. koca sezonun yükünü bu oyuncunun taşımasını beklemek ciddi haksızlık olacaktır. arda'yı kaybetme nedenlerimizden bir tanesi de buydu. bilemiyorum mevcut bütçemizle kimi getirebiliriz bu mevkiye, ancak bence baskın bir kanat forvet transferi de uzun maraton düşündüğünde şart gözüküyor.
yani melo'nun kalması durumunda hala 3, gitmesi halinde de 4 transfere ihtiyacımız var. buna yetecek bütçeyi yaratmaksa yönetimin işi. ister talibi olan telles'i satıp o bölgeye bir transfer daha yaparlar, ister ingiltere'de isteyeni olan selçuk inan'ı gönderirler. bu göreve soyunuyorsan çözüm üretmeye mecbursun. sabri'ye 1,8 milyon eu'luk kontrat verip, antrenman temposunu yükseltir diyerek senelik 700 bin eu'ya jem karacan'ı alıyorsan camiaya para bulamıyoruz diyemezsin.
öncelikle ayrılmadığı taktirde galatasaray'ın çok kötü bir kadrosu olduğunu düşünmüyorum. bana göre takımın en büyük eksiği orta sahanın temposuz oynamasıydı. oyuncuyu tanımıyoruz, fakat referansları oldukça kuvvetli bir jose rodiguez takıma transfer edildi. en azından ümit edebiliriz. iyi tarafından bakıyorum; açıklamalarından box to box oynamayı sevdiğini anladık. ayrıca ön libero olarak kariyerine başlaması defansif melekelerinin kuvvetli olduğunu gösteriyor. ofansif orta saha bölgesinde ve sağ açıkta da oynayabiliyor, çok yönlü bir oyuncu. eğer orta sahaya istediğimiz dinamizmi katabilirse ki yaşı itibarıyla bunu umabiliriz, yapacağımız bir sağ bek ve stoper takviyesiyle (tabi ki yüksek kalite isimlerden bahsediyorum) kimsenin tahmin etmediği kadar hızlı futbol oynayan etkili bir takım haline gelebiliriz.
----------------- podolski
yasin ---------------------------------- emre
----------wesley --------- martinez
-------------------- melo
bu yaş olarak da, oyun yapısı olarak da dengeli ve hızlı futbol oynayabilecek bir kadro olur. tabi tekrar ediyorum martinez'in orta sahada ihtiyaç duyulan performansı sergilemesi kaydıyla. üstelik oyun içerisinde emre ile bölge değişikliğine gidebilecek olmaları da önemli bir taktik üstünlük getirecektir. iyi futbolcular olmalarına rağmen selçuk ve bilal'in martinez mevkisinde oynamaları, saha karakterleri itibarıyla bizi tekrar hımbıl bir takım haline getirir. ancak tabi ki hamle oyuncusu olarak önemli güç olacaklardır.
bir de işin melo giderse versiyonu var...
bu durumda yapacağımız en kötü şey yeni bir melo aramak olur. çünkü öyle bir oyuncu cinsi yok. en azından bizim alabileceğimiz maliyetlerde. o zaman madem defans ve sağ bek transferi de yapmaya mecburuz, mesela defansif orta saha oyuncusunun barındırmaya mecbur olmadığı hava topu üstünlüğünü stoperde aramak daha mantıklı olacaktır. sırf bunu yapmak bile alabileceğimiz oyuncu havuzunu iyice genişletir. ancak giderse melo'nun yerine gelecek isim çok ama çok kritik. misal alex song olur. misal medel olur. çünkü agresif ve orta sahayı canlandıracak bir oyuncu. misal obi mikel olur... belki de sezonu nasıl geçireceğimiz belirleyecek seçim bu.
burak form tuttuğunda çok etkili bir silah haline dönüşüyor. isteyen sever istemeyen sevmez. ama bu böyle. mecbur kalmadığınız bir burak, böyle bir takım içerisinde iyiyken formayı kapar ve çok faydalı olur.
ancak şunu da söylemek lazım ki transfer sezonu başında elimizde bruma ve amrabat'ı da hesaplayınca en azından sayı olarak yeterli kanat oyuncusu vardı. şimdi ise yasin alternatifsiz. koca sezonun yükünü bu oyuncunun taşımasını beklemek ciddi haksızlık olacaktır. arda'yı kaybetme nedenlerimizden bir tanesi de buydu. bilemiyorum mevcut bütçemizle kimi getirebiliriz bu mevkiye, ancak bence baskın bir kanat forvet transferi de uzun maraton düşündüğünde şart gözüküyor.
yani melo'nun kalması durumunda hala 3, gitmesi halinde de 4 transfere ihtiyacımız var. buna yetecek bütçeyi yaratmaksa yönetimin işi. ister talibi olan telles'i satıp o bölgeye bir transfer daha yaparlar, ister ingiltere'de isteyeni olan selçuk inan'ı gönderirler. bu göreve soyunuyorsan çözüm üretmeye mecbursun. sabri'ye 1,8 milyon eu'luk kontrat verip, antrenman temposunu yükseltir diyerek senelik 700 bin eu'ya jem karacan'ı alıyorsan camiaya para bulamıyoruz diyemezsin.
