3
1. takımda savunmada çakılı oynayan en az bir tane sağlam oyuncu olmalı - öyle gelene gidene vuran kazmalardan değil, topu bilen bir adam olacak. çok yetenekli olmasına gerek yok. duracağı yeri iyi bilmesi büyük avantaj sağlar. böyle bir oyuncu halı sahada çok göze hitap etmez ama çok maç kazandırır.
2. uyum kesinlikle iyi düzeyde olmalı - takımda herkes birbiriyle konuşmalı ve saha içinde sürekli arkadaşlarının hatalarını telafi etmeli.
3. şut açısı buldun mu kaleye vur çekinme - halı sahada messi ayarında herkesi çalıma dizen oyuncunuz yoksa eğer pozisyona girmek zaman zaman zor oluyor. dar alanda seri bir şekilde paslaşabilecek düzeyde de olmuyor her takım. onun için abartmamak koşuluyla sürekli şut denenmeli.
4. toptan anlamayan adamı kesinlikle savunmanın ortasına koyma - gördüğüm, oynadığım neredeyse beş halı saha maçının dördünde var bu olay. ya kalede ya da savunmada olur bu arkadaşlar. geriyi sağlama alıp bu adama ''ileride takıl kafana göre sen'' demek daha mantıklı. en azından bizde işe yarıyordu.
5. yeri geldi mi sert oyna. tabi işi abartmadan - çok yetenekli elemanlarla oynadım. ama sertliğe dayanamayan adamı yetenekli de olsa çok kolay bezdirebiliyordum. bu görevi genelde ben üstlendiğimden çok işe yaradığını söyleyebilirim. ha olur da karşınızda buldozer gibi bir adam bulursanız muhtemelen sertlik pek işe yaramayacaktır. öyle oyunculara karşı 2-3 kişi önlem almakta fayda var. geçen sene trabzonspor altyapısında oynamış bir elemana karşı oynamıştım mesela. herif ağzımıza sıçtı. hız, kuvvet, teknik her şey vardı herifte. ona karşı da sert oynadım ama pek fayda etmemişti.
6. altın kural: takımınızda en az bir tane trabzonlu olsun - adamlar doğuştan yetenekli amk. en malı bile gelip sizi sahada bir sağa, bir sola yatırıp kaldırabilir. çok memleketten adamla top oynadım ama bu konuda trabzonluların yarısına bile kimse yaklaşamaz bence.
bu kuralın ekşide başlığını bile açmışlar amk: https://eksisozluk.com/...aman-olmasi--3615667
valla şimdilik aklıma bu kadar geldi. arada yazarım ben bu başlığa çok hoşuma gitti.*
2. uyum kesinlikle iyi düzeyde olmalı - takımda herkes birbiriyle konuşmalı ve saha içinde sürekli arkadaşlarının hatalarını telafi etmeli.
3. şut açısı buldun mu kaleye vur çekinme - halı sahada messi ayarında herkesi çalıma dizen oyuncunuz yoksa eğer pozisyona girmek zaman zaman zor oluyor. dar alanda seri bir şekilde paslaşabilecek düzeyde de olmuyor her takım. onun için abartmamak koşuluyla sürekli şut denenmeli.
4. toptan anlamayan adamı kesinlikle savunmanın ortasına koyma - gördüğüm, oynadığım neredeyse beş halı saha maçının dördünde var bu olay. ya kalede ya da savunmada olur bu arkadaşlar. geriyi sağlama alıp bu adama ''ileride takıl kafana göre sen'' demek daha mantıklı. en azından bizde işe yarıyordu.
5. yeri geldi mi sert oyna. tabi işi abartmadan - çok yetenekli elemanlarla oynadım. ama sertliğe dayanamayan adamı yetenekli de olsa çok kolay bezdirebiliyordum. bu görevi genelde ben üstlendiğimden çok işe yaradığını söyleyebilirim. ha olur da karşınızda buldozer gibi bir adam bulursanız muhtemelen sertlik pek işe yaramayacaktır. öyle oyunculara karşı 2-3 kişi önlem almakta fayda var. geçen sene trabzonspor altyapısında oynamış bir elemana karşı oynamıştım mesela. herif ağzımıza sıçtı. hız, kuvvet, teknik her şey vardı herifte. ona karşı da sert oynadım ama pek fayda etmemişti.
6. altın kural: takımınızda en az bir tane trabzonlu olsun - adamlar doğuştan yetenekli amk. en malı bile gelip sizi sahada bir sağa, bir sola yatırıp kaldırabilir. çok memleketten adamla top oynadım ama bu konuda trabzonluların yarısına bile kimse yaklaşamaz bence.
bu kuralın ekşide başlığını bile açmışlar amk: https://eksisozluk.com/...aman-olmasi--3615667
valla şimdilik aklıma bu kadar geldi. arada yazarım ben bu başlığa çok hoşuma gitti.*