531
(bkz: #1761399)
yazdığı entry'e tam olarak katılmasam da görüşünü ve ifade ediş şeklini son derece takdir ettiğim yazar arkadaşım.
görüş ayrılığına düştüğümüz nokta melo'nun kendisiyle alakalı olan kısım. yoksa yönetimin saçma sapan icraatlarından, teknik ekibin hemşerici yaklaşımından, hak etmeyenin hak etmiş gibi ödüllendirilişinden ben de fazlasıyla rahatsızım.
sıkıntılı olan kısım melo'nun kendisini ifade ediş şekli. melo'nun şuan sergilediği tavır bu seneye has değil, transfer ve kontrat ile ilintili her dönemde, brezilyalıların alışkanlık haline getirdiği tavrın upgrade edilmiş halini sergiliyor. evet belki kontrat uzatılmasını hakediyor, hatta belki daha fazla para da hakediyor sabri'yi falan göz önüne alınca...
ancak tavrının muhatabı konusunda çok düşünmüyor gibi görünüyor... zira galatasaraylılık kavramı sadece sahada mücadele etmekle sınırlandırılabilecek kadar basit değil.
biz türk insanı ve akdeniz toplulukları olarak dışarıdan gelen insanların bizleri ve camiamızı sahiplendiğini ve yüreğine kazıdığını düşünmeye ve bundan mutluluk duymaya çok meraklı bir topluluğuz. melo'nun galatasaraylılığında kutsanacak birşeyler aramak bana romantizm gibi geliyor.
yarın melo'ya "sen galatasaraylısın, bu sene herkesin kazancını 3'te 1'e düşürmezsek iflas edeceğiz, yine de oynar mısın?" diye sorsak oynayacak mı? hiç sanmıyorum.
yazdığı entry'e tam olarak katılmasam da görüşünü ve ifade ediş şeklini son derece takdir ettiğim yazar arkadaşım.
görüş ayrılığına düştüğümüz nokta melo'nun kendisiyle alakalı olan kısım. yoksa yönetimin saçma sapan icraatlarından, teknik ekibin hemşerici yaklaşımından, hak etmeyenin hak etmiş gibi ödüllendirilişinden ben de fazlasıyla rahatsızım.
sıkıntılı olan kısım melo'nun kendisini ifade ediş şekli. melo'nun şuan sergilediği tavır bu seneye has değil, transfer ve kontrat ile ilintili her dönemde, brezilyalıların alışkanlık haline getirdiği tavrın upgrade edilmiş halini sergiliyor. evet belki kontrat uzatılmasını hakediyor, hatta belki daha fazla para da hakediyor sabri'yi falan göz önüne alınca...
ancak tavrının muhatabı konusunda çok düşünmüyor gibi görünüyor... zira galatasaraylılık kavramı sadece sahada mücadele etmekle sınırlandırılabilecek kadar basit değil.
biz türk insanı ve akdeniz toplulukları olarak dışarıdan gelen insanların bizleri ve camiamızı sahiplendiğini ve yüreğine kazıdığını düşünmeye ve bundan mutluluk duymaya çok meraklı bir topluluğuz. melo'nun galatasaraylılığında kutsanacak birşeyler aramak bana romantizm gibi geliyor.
yarın melo'ya "sen galatasaraylısın, bu sene herkesin kazancını 3'te 1'e düşürmezsek iflas edeceğiz, yine de oynar mısın?" diye sorsak oynayacak mı? hiç sanmıyorum.