3215
son 1-2 haftadır bu başlıkta yazılanları şaşkınlıkla izliyorum(okuyorum). genelde sabahları bakıyorum sözlüğe. bu başlığa tıkladığımda inanamıyorum, ''acaba daha uyanamadım mı?'' diyerek kendime çimdik atıyorum, bakıyorum yine aynı yazılar karşımda. demekki doğruymuş.
ben ve sayılı birkaç arkadaş hariç bruma=kazık olarak her entry'de kin kusuluyordu lig oynandığı süreler içinde. 3'e 5'e bakmadan satılsın deniliyordu. biz de diyorduk ki ''agalar yapmayın(!) bu genç arkadaşa hadi fazla bonservis verdik. bırakın da parlatalım, cilalayalım, potansiyel var ama hala işlenmemiş, hazine derinlerde, kazmak lazım. bıkmadan usanmadan çalışmak, çalıştırmak lazım. ama dinletemedik. sonra kendi adıma konuşayım ''ne haliniz varsa görün, bir gün kafanızı taşlara vuracaksınız nasıl olsa'' dedim, kendisini savunmayı bıraktım.
şimdi görüyorum da herkesin aklı başına gelmiş ama iş işten geçmiş, tren kaçmış (bruma). ağlamanın, sızlamanın, yas tutmanın, hamza hoca'ya, yönetime çemkirmenin bir anlamı yok güzel kardeşim. zamanında sahip çıkacaktınız. benim bildiğim avrupa takımları o potansiyeli gördüler mi kullanırlar o opsiyon bedelini, parlatırlar, 20-30 m euro artık ner neyse çok ta güzel okuturlar, biz de giden sevgili misali arkasından el sallarız. biz bunu hakettik güzel kardeşim.
bir ihtimal daha var bruma hakkında fikirlerin 360 derece dönmesinin. hamza hamzaoğlu ve yönetime kin duyan arkadaşların bruma üzerinden prim yapması. ama tabi ki bu ihtimale fazla da inanmak istemiyorum. yoktur öyle birşey değil mi? yoktur, evet bencede.
edit: düzeltme
ben ve sayılı birkaç arkadaş hariç bruma=kazık olarak her entry'de kin kusuluyordu lig oynandığı süreler içinde. 3'e 5'e bakmadan satılsın deniliyordu. biz de diyorduk ki ''agalar yapmayın(!) bu genç arkadaşa hadi fazla bonservis verdik. bırakın da parlatalım, cilalayalım, potansiyel var ama hala işlenmemiş, hazine derinlerde, kazmak lazım. bıkmadan usanmadan çalışmak, çalıştırmak lazım. ama dinletemedik. sonra kendi adıma konuşayım ''ne haliniz varsa görün, bir gün kafanızı taşlara vuracaksınız nasıl olsa'' dedim, kendisini savunmayı bıraktım.
şimdi görüyorum da herkesin aklı başına gelmiş ama iş işten geçmiş, tren kaçmış (bruma). ağlamanın, sızlamanın, yas tutmanın, hamza hoca'ya, yönetime çemkirmenin bir anlamı yok güzel kardeşim. zamanında sahip çıkacaktınız. benim bildiğim avrupa takımları o potansiyeli gördüler mi kullanırlar o opsiyon bedelini, parlatırlar, 20-30 m euro artık ner neyse çok ta güzel okuturlar, biz de giden sevgili misali arkasından el sallarız. biz bunu hakettik güzel kardeşim.
bir ihtimal daha var bruma hakkında fikirlerin 360 derece dönmesinin. hamza hamzaoğlu ve yönetime kin duyan arkadaşların bruma üzerinden prim yapması. ama tabi ki bu ihtimale fazla da inanmak istemiyorum. yoktur öyle birşey değil mi? yoktur, evet bencede.
edit: düzeltme
