12719
geçen sene * biri kupa 1 diğeri kupa 2 olmak üzere avrupa'dan iki kup.... pardon türkiye'den iki kupa almış takımdır. artık baydı şu iki kupa. galatasaray'ı türkiye liginde rize'ye karşı oynarken izlemek mi hoşunuza gidiyor ? yoksa barnabeu'da, old trafford'da, kopenhag'da mı? nasıl bir fantaziniz var ?
geçen sene yani 2014-2015 şampiyonlar liginde gelenden gidenden 4 yedik. ki bunlar standart avrupa takımlarıydı. real, barcelona, bayern seviyesinde değildi yani. u20 kadrosu olan anderlecht'le bile mücadele edemedik. peki neden edemedik ? takım savunmamız bok gibiydi. koşamıyorduk. yaşlıydık. açık ve net görülüyordu ki ilk 11 için eksik bölgelerimiz vardı. peki biz eksiklerimizi giderdik mi ? takımın yaşını düşürdük mü ? bas bas bağıran stopere, otobana dönen sağ beke, direnemiyorum diyen orta sahaya, ileride top tutabilecek olan forvete, gerekli transferler yapıldı mı ? alayına kocaman bir hayır.
peki biz ne yaptık ? koşamayan ve ilk 11 için futbolcu gerekli orta sahaya biri 32 yaşında kağnı, diğeri 26 yaşında sakat rotasyon oyuncusu aldık. bakın bizim daha ilk 11 eksiğimiz var iken gittik rotasyon oyuncusu aldık ki bunlar da açığımızı kapatacak cinsten değil. olası bir avrupa maçında herhangi bir avrupa takımından 3-4 gol yemiş ve gerideyken dakka 80'de bilal ve jem oyuna girer 2 gol daha yememizi engeller. muhteşem değil mi ? stopere hâlâ adam akıllı bir kaptan almadık. ujfalusi'den sonra ''ben buradayım lan. çanakkale geçilmez lan.'' diyen bir stoperimiz olmadı. 2014-2015 tsl bile gösterdi ki küme düşen balıkesirspor'den tut bütün anadolu takımları içeride dışarıda çok rahat pozsiyon bulabildi. bakın çok rahat. zor pozisyon verdik diyemiyorum. neyse ki muslera. sağ bek ? konuyu açmaya gerek yok.
geçen sene avrupa'da 4 gol attık 19 yedik. 19 nasıl yedik ? gelen geçen attı amk. onları tek tek analiz etmeye gerek yok da atılan 4 golü analiz yapabiliriz. bu 4 golün; 1 tanesi penaltı, 2 tanesi duran top; biri sneijer'in serbest vuruşu, diğeri kornerden hakan balta, son gol de chedjou'nun boş kaleye gol attırması. yani 1 tane organize çıkıp forvet oyuncularımızın bitirdiği gol yok. neden ? çünkü takımını ileride tutan, topu ayağına alıp takımının rakip alana yerleşmesini sağlayan forvet yok. yani drogba gibi bir şey yok. içeride boş kaleye gol atmak için bekleyen forvet var. ataklarımız genelde şu şekilde gelişti; ''selçuk verdi melo, melo verdi sneijder, sneijder pas telles, telles pas sneijder, sneijder pas umut. dortmund kontraya çıkıyor.'' rakip defanslar o kadar rahattı ki hamle falan yapmıyorlar burak ve umut'un kaybettiği topları ileri atıyorlardı sadece. bu eksik bölgeye şuana kadar yapılan en güzel hamle; podolski transferi diğer kazmaların çok üstünde. ama yetersiz. hâlâ pivot santrafor yok.
yani 4 eksik bölge var. yapılan transfer ise yarım. diğer bilal, milal onları transferden saymıyorum ben. 1.8 sabri + 800 bilal + 600 jem = 3.2 milyon euro, 1 adet ilk 11 topçusuydu. ama rotasyon daha önemli. hamza said.
türkiye liginde nasıl şampiyon olduk lan o zaman ? diyorsanız işte o kadar boktan bir lig. şike yapan takımın küme düşürülmediği lig. ve çoğu taraftar bu ligi izlemekten zevk alıyor olsa gerek ki hamzaoğlu'nun ve yönetimin yaptığı hamleleri olumlu görüyor. bilal lig için iyi diyen var. sokayım lige.
ayrıca; şampiyonlar ligine direk gitmek için ligde şampiyon olmak gerek onu biliyoruz. ama şampiyon olduktan sonra şampiyonlar ligi için yapılmayan hamleleri meşrulaştırmak adına sürekli iki kupa, iki kupa diye söylenmenin anlamı yok. şampiyon olan takımın amacı şampiyonlar ligidir. bu lig için ise eksiklerini gidermen gerekir. peki biz ? şampiyon olduğumuz ligde tekrar şampiyon olmaya çalışıyoruz. neden ? çünkü galatasaray'ın amacı anadolu takımlarını yenmektir.
geçen sene yani 2014-2015 şampiyonlar liginde gelenden gidenden 4 yedik. ki bunlar standart avrupa takımlarıydı. real, barcelona, bayern seviyesinde değildi yani. u20 kadrosu olan anderlecht'le bile mücadele edemedik. peki neden edemedik ? takım savunmamız bok gibiydi. koşamıyorduk. yaşlıydık. açık ve net görülüyordu ki ilk 11 için eksik bölgelerimiz vardı. peki biz eksiklerimizi giderdik mi ? takımın yaşını düşürdük mü ? bas bas bağıran stopere, otobana dönen sağ beke, direnemiyorum diyen orta sahaya, ileride top tutabilecek olan forvete, gerekli transferler yapıldı mı ? alayına kocaman bir hayır.
peki biz ne yaptık ? koşamayan ve ilk 11 için futbolcu gerekli orta sahaya biri 32 yaşında kağnı, diğeri 26 yaşında sakat rotasyon oyuncusu aldık. bakın bizim daha ilk 11 eksiğimiz var iken gittik rotasyon oyuncusu aldık ki bunlar da açığımızı kapatacak cinsten değil. olası bir avrupa maçında herhangi bir avrupa takımından 3-4 gol yemiş ve gerideyken dakka 80'de bilal ve jem oyuna girer 2 gol daha yememizi engeller. muhteşem değil mi ? stopere hâlâ adam akıllı bir kaptan almadık. ujfalusi'den sonra ''ben buradayım lan. çanakkale geçilmez lan.'' diyen bir stoperimiz olmadı. 2014-2015 tsl bile gösterdi ki küme düşen balıkesirspor'den tut bütün anadolu takımları içeride dışarıda çok rahat pozsiyon bulabildi. bakın çok rahat. zor pozisyon verdik diyemiyorum. neyse ki muslera. sağ bek ? konuyu açmaya gerek yok.
geçen sene avrupa'da 4 gol attık 19 yedik. 19 nasıl yedik ? gelen geçen attı amk. onları tek tek analiz etmeye gerek yok da atılan 4 golü analiz yapabiliriz. bu 4 golün; 1 tanesi penaltı, 2 tanesi duran top; biri sneijer'in serbest vuruşu, diğeri kornerden hakan balta, son gol de chedjou'nun boş kaleye gol attırması. yani 1 tane organize çıkıp forvet oyuncularımızın bitirdiği gol yok. neden ? çünkü takımını ileride tutan, topu ayağına alıp takımının rakip alana yerleşmesini sağlayan forvet yok. yani drogba gibi bir şey yok. içeride boş kaleye gol atmak için bekleyen forvet var. ataklarımız genelde şu şekilde gelişti; ''selçuk verdi melo, melo verdi sneijder, sneijder pas telles, telles pas sneijder, sneijder pas umut. dortmund kontraya çıkıyor.'' rakip defanslar o kadar rahattı ki hamle falan yapmıyorlar burak ve umut'un kaybettiği topları ileri atıyorlardı sadece. bu eksik bölgeye şuana kadar yapılan en güzel hamle; podolski transferi diğer kazmaların çok üstünde. ama yetersiz. hâlâ pivot santrafor yok.
yani 4 eksik bölge var. yapılan transfer ise yarım. diğer bilal, milal onları transferden saymıyorum ben. 1.8 sabri + 800 bilal + 600 jem = 3.2 milyon euro, 1 adet ilk 11 topçusuydu. ama rotasyon daha önemli. hamza said.
türkiye liginde nasıl şampiyon olduk lan o zaman ? diyorsanız işte o kadar boktan bir lig. şike yapan takımın küme düşürülmediği lig. ve çoğu taraftar bu ligi izlemekten zevk alıyor olsa gerek ki hamzaoğlu'nun ve yönetimin yaptığı hamleleri olumlu görüyor. bilal lig için iyi diyen var. sokayım lige.
ayrıca; şampiyonlar ligine direk gitmek için ligde şampiyon olmak gerek onu biliyoruz. ama şampiyon olduktan sonra şampiyonlar ligi için yapılmayan hamleleri meşrulaştırmak adına sürekli iki kupa, iki kupa diye söylenmenin anlamı yok. şampiyon olan takımın amacı şampiyonlar ligidir. bu lig için ise eksiklerini gidermen gerekir. peki biz ? şampiyon olduğumuz ligde tekrar şampiyon olmaya çalışıyoruz. neden ? çünkü galatasaray'ın amacı anadolu takımlarını yenmektir.
