8747
daha bugün söyledim bunu. melo'nun şu anda takımdan ayrılması hem galatasaray, hem taraftar, hem de kendisi adına en güzeli olacaktır. melo yaşı ilerledikçe sinirlerine hakim olma konusunda sıkıntı yaşamaya, rakiplerine müdahale ederken daha sert ve kartlık oynamaya başladı. 2014-2015 sezonu içerisinde sakatlık öncesi ve sonrası oynadığı maçlar dahil 5-6 kere oyundan atılması gerekirken hakemlerin kötü ve korkak olması sayesinde kurtuldu ama papaz her zaman pilav yemez.
melo'yu hepimiz seviyoruz ancak ne kadar sevsem de perşembenin gelişi çarşambadan belli. bu kafayla giderse bizi sık sık sahada 10 kişi bırakacaktır ve bunun sadece kondisyonla alakası yok. mental olarakta eskisinden daha yorgun ve yıpranmış bir melo var gün itibariyle. şimdi burada kalsın diye dil dökerken düşünmek gerek melo bu sezon o kırmızıları görse şampiyonluğu fenerbahçe kazansa takımı yalnız bıraktığı her maç için arkasından sövmeyecek miydiniz? gelecek sezon bunun benzeri şeyler yaşanması ve melo'nun kötü hatırlanması daha mı iyi olur? bu soruların cevabını verebilecek olan varsa beri gelsin. olmaz öyle şey demeyin yıllarını bu takıma vermiş bülent korkmaz'a son sezonunda ana avrat saydıran galatasaraylıları da gördü bu gözler.
şimdi çıkıp selçuk ve burak neden gönderilmiyor diyecek olan da olur ancak melo'yu ülkesine yollayabilmek gibi bir ihtimalin var sözleşme sonu gelmiş diğer ikilinin 3 sezon daha kontratı var. yoksa bende şu halleriyle 3 milyon almalarına razı değilim bu durumda ne kadar çok sevmiş olsak da aysal'ın bize attığı tek kazıktır nazarımda.
dipnot: bugün melo'nun galatasarayla alakalı her şeyi takipten çıkarması falan çocukça yeni sözleşme kapma hareketleri, başka bir futbolcu bunu yapsa hemen asmıştınız. futbolcu kayırmaktan vazgeçin artık hepsi galatasarayın futbolcusu bizi deli eden umut'la burak'tan tutta muslera'ya sneijder'e kadar aynı saygıyı hakediyorlar. ancak böyle yakışıksız hareketler hem de tam sezon kapanışından önce hiç hoş değil. bu hareketleriyle hepimizden önce o takımda kendisiyle beraber mücadele eden arkadaşlarına ayıp etti melo.
melo'yu hepimiz seviyoruz ancak ne kadar sevsem de perşembenin gelişi çarşambadan belli. bu kafayla giderse bizi sık sık sahada 10 kişi bırakacaktır ve bunun sadece kondisyonla alakası yok. mental olarakta eskisinden daha yorgun ve yıpranmış bir melo var gün itibariyle. şimdi burada kalsın diye dil dökerken düşünmek gerek melo bu sezon o kırmızıları görse şampiyonluğu fenerbahçe kazansa takımı yalnız bıraktığı her maç için arkasından sövmeyecek miydiniz? gelecek sezon bunun benzeri şeyler yaşanması ve melo'nun kötü hatırlanması daha mı iyi olur? bu soruların cevabını verebilecek olan varsa beri gelsin. olmaz öyle şey demeyin yıllarını bu takıma vermiş bülent korkmaz'a son sezonunda ana avrat saydıran galatasaraylıları da gördü bu gözler.
şimdi çıkıp selçuk ve burak neden gönderilmiyor diyecek olan da olur ancak melo'yu ülkesine yollayabilmek gibi bir ihtimalin var sözleşme sonu gelmiş diğer ikilinin 3 sezon daha kontratı var. yoksa bende şu halleriyle 3 milyon almalarına razı değilim bu durumda ne kadar çok sevmiş olsak da aysal'ın bize attığı tek kazıktır nazarımda.
dipnot: bugün melo'nun galatasarayla alakalı her şeyi takipten çıkarması falan çocukça yeni sözleşme kapma hareketleri, başka bir futbolcu bunu yapsa hemen asmıştınız. futbolcu kayırmaktan vazgeçin artık hepsi galatasarayın futbolcusu bizi deli eden umut'la burak'tan tutta muslera'ya sneijder'e kadar aynı saygıyı hakediyorlar. ancak böyle yakışıksız hareketler hem de tam sezon kapanışından önce hiç hoş değil. bu hareketleriyle hepimizden önce o takımda kendisiyle beraber mücadele eden arkadaşlarına ayıp etti melo.