• 755
    persona
    http://www.imdb.com/title/tt0060827/

    bu sefer de bir isveç filmiyle karşınızdayım. ingmar bergman'dan daha önce bahsetmiştim. bu filmi de o yazıp yönetiyor. psikolojik, diyaloglara dayalı tiyatral bir gizem filmi. bir benlik bulma filmi... başrollerde çok iyi 2 aktris var. bibi andersson ve liv ullmann. düşünsel bir film. o yüzden aksiyon beklemeyin.

    üzerine saatlerce hatta günlerce konuşulabilecek bir film. hatta yıllarca konuşulduğunu, hala konuşulduğunu söyleyebilirim. her sahneye hem ayrı şeyler gizlenmiştir hem ayrı şeyler direkt söylenir. birçok eleştirmen veya sinemasever tarafıdnan efsaneler arasına girmiştir. sonunda da tokat gibi de bir süpriz var.

    şöyle güzel bir konu açıklaması var alıntılıyorum:

    "bir hemşire, konuşmayı reddeden, herhangibir psikolojik rahatsızlığı olmamasına rağmen çevresiyle iletişimi tamamen kesmiş bir aktristin bakımını üstleniyor. ikisi bir yazlıkta birlikte zaman geçirirken, birinin sessizliği nedeniyle açılan kışkırtıcı ve korkutucu kişilik çukuruna diğerinin (hemşirenin) karakteri düşüyor ve kendini en ince detayları ile açık etmeye başlıyor. ve bir süre sonra hemşirenin kendi karakteri yok olup tamamen aktristin karakteri içinde eriyerek şekil değiştiriyor. sessizliğin gücü, karakter olmak, oynamak, kişilik ve kadın kimliği üzerine bir başyapıt."

    hakkında şöyle güzel de bir yazı var. yazı bol miktarda spoiler içeriyor ama filmi izlemeyecekseniz yazıyı okuduğunuzda da izlemiş kadar olursunuz... http://filmhafizasi.com/bergmanin-yuzleri-persona/

    yazı, filmi izlememe rağmen beni birçok konuda aydınlattı. daha önce izlemiş olanların da okumasını tavsiye ediyorum o yüzden.

    "yaşlanmak bir dağa tırmanmaya benzer. çıktıkça yorgunluğunuz artar, nefesiniz daralır, ama görüş açınız genişler."

    "her sabah uyandığımda hayata karışmak için özei bir çaba sarfediyorum. yüzüme taktığım maske mi gerçek, yoksa altında saklı olan ve benim 'ben' demekten çekinmediğim varlık mı? her şey sahte, gerçekten nasıl güldüğümü bile hatırlamıyorum. yüzüm, gülüşüm, bakışlarım önceden tasarlanmış, dış dünyadan korunmak için bir kabuk gibi kullanıyorum onları."

    ''benim kalkış noktamın, zihinle simgecilikle çalışmak gibi bir şeyi yok; benim hayal ve izlenimlerle, umut ve arzu ile işim var.''

    "gerçekliği algılamak bir yetenek işidir.çoğu insanda bu yetenek yoktur ama belki böylesi daha iyidir."

    ingmar bergman

    kendi "persona"larınızdan kurtulmanız ve yeni bir dünyaya adım atmanız dileğiyle, iyi seyirler...
App Store'dan indirin Google Play'den alın