12199
bana göre yaşadığı bütün sıkıntıları süregelen stabil bir futbol aklı olmayışından kaynaklanıyor. bu futbol aklı teknik direktör değil. zaten sanıyorum dünya üzerindeki ortalama 2 sene bir hocanın bir takımda kalması. yöneticiler mi, hiç değil. isimlerini hayatımda duymamam gereken adamlar isimlerini ezberletmek için bu koltukları kullanıp çocuksu duygularına prangalar vuruyorlar bana göre.
galatasaray'in uefa'yı kazanan kadrosunun oluşmasinin sırrı nedir? basit 2 etmeni var. 1. feldkamp'ın işlediği bir jenerasyon. 2. ise fatih terimin bir kısım oyuncuyu çok önceden kafasına yazması hatta daha takıma gelmeden bu oyuncuları işaret etmesiydi.
biz stoper terry alabilir miyiz. çoğumuzun hayır dediğini düşünüyorum. terry kimdir uzun, kalıp, sert, hava toplarında hakim, pozisyon bilgisi yüksek, yaşlı, akil, gayet kaliteli bir stoper. bir sürü özelliği top seviyede bir kısım özelliklerde idare eder şekilde. kendimizi dev aynasında görmeyi. terry'i almak ne kolay ne de faydalı. niye. ligin kapasitesi, takımın pozisyonu, harcanacak para vs gibi konuları kattığımızda bir araya böyle bir transfer çok mantıklı gelmiyor sanırım. (duyum muyum gibi bir şey yok aklıma bu adam geldi ondan onu örnekliyorum.) bizden önce hala alanı çıkar.
peki bizim için bunların hepsinden biraz olanı mı makbuldür yoksa başka bir şey mi. ben şöyle aksetmeye çalışayım. 11 kişi ile 110 a 55 civarı uzunlukları olan bir alanı (m cinsinden) olabildiğince iyi parsellemeye çalışıcaksınız. ve bu parselasyon ve hareketli alanlarda topla kuracağınız ilişki ile rakipler fazla gol atan olma amacındasınız. şu daha iyi değil midir. kafanızda bir sistem, formasyon, geometri ve oyun biçimi vardır. hayalî topçularınızın 11i, hatta 18, hatta 24'ünün hücum ve defansa ayrı ayrı olmak üzere kısa, az ve öz görevleri olur. bu görevleri en iyi şekilde yapabilecek yeteneklerini sahibi topçuları almak dah yararlı değil midir sizcede. sizde takım planlayanlar, koca bir sistemin üreticileri olursunuz.
bundan sonrası yetenek, ufuk, hırs, sportif reaksiyonlar ve inanç, teknik heyet gibi bu işi güzelleştiren irrasyonel unsurlara kalır.
not: bu konuda tartışmak isteyenler yeşillendirir.
galatasaray'in uefa'yı kazanan kadrosunun oluşmasinin sırrı nedir? basit 2 etmeni var. 1. feldkamp'ın işlediği bir jenerasyon. 2. ise fatih terimin bir kısım oyuncuyu çok önceden kafasına yazması hatta daha takıma gelmeden bu oyuncuları işaret etmesiydi.
biz stoper terry alabilir miyiz. çoğumuzun hayır dediğini düşünüyorum. terry kimdir uzun, kalıp, sert, hava toplarında hakim, pozisyon bilgisi yüksek, yaşlı, akil, gayet kaliteli bir stoper. bir sürü özelliği top seviyede bir kısım özelliklerde idare eder şekilde. kendimizi dev aynasında görmeyi. terry'i almak ne kolay ne de faydalı. niye. ligin kapasitesi, takımın pozisyonu, harcanacak para vs gibi konuları kattığımızda bir araya böyle bir transfer çok mantıklı gelmiyor sanırım. (duyum muyum gibi bir şey yok aklıma bu adam geldi ondan onu örnekliyorum.) bizden önce hala alanı çıkar.
peki bizim için bunların hepsinden biraz olanı mı makbuldür yoksa başka bir şey mi. ben şöyle aksetmeye çalışayım. 11 kişi ile 110 a 55 civarı uzunlukları olan bir alanı (m cinsinden) olabildiğince iyi parsellemeye çalışıcaksınız. ve bu parselasyon ve hareketli alanlarda topla kuracağınız ilişki ile rakipler fazla gol atan olma amacındasınız. şu daha iyi değil midir. kafanızda bir sistem, formasyon, geometri ve oyun biçimi vardır. hayalî topçularınızın 11i, hatta 18, hatta 24'ünün hücum ve defansa ayrı ayrı olmak üzere kısa, az ve öz görevleri olur. bu görevleri en iyi şekilde yapabilecek yeteneklerini sahibi topçuları almak dah yararlı değil midir sizcede. sizde takım planlayanlar, koca bir sistemin üreticileri olursunuz.
bundan sonrası yetenek, ufuk, hırs, sportif reaksiyonlar ve inanç, teknik heyet gibi bu işi güzelleştiren irrasyonel unsurlara kalır.
not: bu konuda tartışmak isteyenler yeşillendirir.