• 4
    herkesin her sene peşpeşe yıldızlar yetiştirmesini,messilerin ardaların seri üretim bandından çıkmasını beklediği futbol sektörünün en zor bölümü. özellikle sürekli büyük hedefleri olan, liglerinde şampiyonluk , avrupada üst düzey başarı bekleyen kulüplerin taraftarlar, her sezon başı hazırlık maçlarında on-on beş dakika seyrettikleri 17 yaşındaki gençlerin mucize yaratıp milyon dolarlara malolan yıldızları takımdan kesmesini bekliyorlar. gelgelelim kazın ayağı öyle değil,perdeli.
    önümüzdeki sezon yeni yapılanmalar gündemdeyse de, bu güne kadar profesyonel takıma katkı sağlayabilecek kıvamda iki altyapı oluşumu mevcuttu. paf ligi ve dsgl. (deplasmanlı süper gençler ligi). aşağı yukarı iki kategoride de aynı yaş gruplarındaki futbolcular yer almaktaydı. bu yaklaşık olarak 17-19 yaş arasında 60 futbolcu demektir. 17-19 yaş arası gençlerin mental açıdan en çok üzerinde durulması gereken zamanlarıdır. son derece üstün yetenekleri olan gençler, yanlış yönlendirme ve eğitim sebebiyle yeteneklerini gösteremeden futbol dünyasından uzaklaşmakta ya da sessiz sedasız olması gerektiği yerlerin çok altındaki statüde futbol yaşamlarını sürdürmek zorunda kalmaktadırlar.
    futbolcu yetiştirilmesinde yıllık değil iki-üç yıllık peryotlar sözkonusudur. 3 yıllık bir peryotta takıma katılacak 1 futbolcu başarıdır. türkiye'de futbol'un en önemli miadı olan 2000 yılı sonrası altyapı organizasyonlarında galatasaray'ın açık ara önde olduğu aşikar. gerçi herkes, yıldız olacağını tahayyul ettiği gençlerin beklenen çıkışı yapamamalarını sürekli "kayıp nesil" klişesiyle yorumlamakta. gelgelelim dünyanın her yerinde altyapıdan kazanım sağlamak, savaşta kıyı savunması yapmak gibidir. yüzde yetmiş kayıpla kıyı başı tutmak bir savaşta büyük zafer kabul edilir. altyapı organizasyonunda da 60-70 futbolcu arasında 3 yıllık peryotta takıma 2 futbolcu katabilmek oldukça iyi bir başarıdır.
    galatasaray'da 84-85-86 doğumlu kuşaktan sadece sabri sarıoğlu sürekliliği sağlayıp takımda yer bulabildi. 87-88-89 doğumluların kuşağı (her ne kadar kaybı çok kuşak diye anılsa da) en bereketli kuşaktı florya açısından. şu anda arda turan,mehmet güven,aydın yılmaz ve uğur uçar bu kuşağın en başarılı mahsulleri. ayrıca benim hala ümit kesmediğim özgürcan özcan ve erhan şentürk'ile her ne kadar trabzonspor forması giyse de ferhat öztorun'u burada zikretmek gerekir.
    iletişim sektörünün tavan yaptığı son bir kaç yılda, genç futbolcular özellikle internet aracılığıyla oldukça gündemde kalmaya başladılar. bir kaç güzel hareketini içeren videoları "geleceğin maradonası" sosuyla servis edilir oldu her tarafa. haliyle beklentiler de hat safhada. bugün hangi galatasaraylıya sorsan en az 10-12 genç oyuncunun a takımda oynayacağına inandığı cevabını alırız. oysa böyle bir olayı arsenal ya da barcelona gibi altyapı'da devrim yapmış kulüpler bile gerçekleştirememiştir bugüne kadar.
    beklentiler üçüncü üçlü kuşağın,1990-91 ve 92 doğumlu gençlerin göstereceği performansta. ben dahil herkesin bir elin parmaklarından fazla yıldız adayı var. ancak şunu kabullenelim ki bu kuşaktan da en fazla 3 veya 4 futbolcu istihdam edebilecek galatasaray. zira mevcut takımın yaş ortalaması zaten düşük. bazılarımızın yıldız adayı olarak gördüğü gençler anadolu yollarını tutacak. umarız ki ferhat öztorun gibi oralarda yıldız olurlar. şunu unutmamalı. arsenal'in 120 oyuncudan oluşan korkunç bir altyapı organizasyonu var. ve yılda 1 futbolcu a takıma katabilrse arsene wenger , bayram ediyor.
App Store'dan indirin Google Play'den alın