215
bir çoğumuzun yaptığı gibi bende günlerdir kafamda oynuyorum bu maçı. günlerdir düşünüyorum nasıl bir taktik lazım, nasıl bir oyun anlayışı işin içinden çıkmak gerçekten çok zor öncelikle allah hamza hocaya ve aslanlarımıza kolaylık versin. sabahın bu saatinde artık bir şeyler yazmak gerektiğini hissettim, bugüne kadar kendi çapımda bir çok değerlendirmem olsa da futbol namına ilk defa analiz boyutunda bir yazı olacak sözlükte. sürçü lisan edersek affola diyerek başlamak isterim
öncelikle korkak ve yaslanan bir futbol oynamamıza kesinlikle karşıyım. fenerbahçe'yi küçümsemek hata olur elbet ancak saraçoğlunda sinen geri çekilen takımlar bir şekilde kaybediyor maçı malumunuz. ancak savunmaya karşı olmak önlemler içeren bir ilk onbir sahaya sürmeye asla engel değil.
ilk olarak takımın savunma tarafından başlarsak sağ bekte hepimiz hem fikir olsa gerek sabri o bölgenin değişilmezi bizim adımıza derbilerde ekstra motivasyonla oynuyor olması bir artı ancak geçildiği rakibine dönüp mücadele ediyor olsa da kolay çalım yemesine bir önlem bulmak lazım mutlaka. orta ikili chedjou-koray olarak yer almalı diye düşünüyorum. bir kısım taraftarımız koray'ın bu maçın atmaosferini kaldıramayacağını düşünüyor olabilir, elbet koray henüz kusursuz bir stoper değil ancak ayağı düzgün bir futbolcu fiziken semih'ten daha iyi olması ve maç pratiğinin fazla olması fenerbahçe'nin fizik olarak güçlü olan hücum hattı karşısında elimizde fazla seçene kbırakmıyor. bunun yanında sol bekte ne olcan ne de telles'le bu doksan dakikayı hasarsız atlatabileceğimize inanmıyorum. olcan bekte çok iyi performans sergilemiş olsa da savunma yönünde zayıf pozisyonunu kolay kaybediyor, telles'te aynı şekilde. saraçoğlu atmosferini iyi bilen ve deplasmandaki fenerbahçe maçlarında ekstra işler yapmış olan hakan'ı daha ağır olsa da bu derbide sahada görmemiz bizim için en iyi ihtimal olacaktır diye düşünüyorum. hakan hem zeki hem de pozisyon bilgisi çok iyi olan bir oyuncu, malum son maçlarda gökhan bolca pozisyon israf etmiş olsa da içeri katettiğinde önüne atılan toplarla golle burun buruna kalabiliyor, caner daha çok bindirip orta açan tipte bir bek.
gelelim orta sahamıza. son maçlarda oynadığımız gibi önde iki kanat yerine 4'lü orta saha bizim için en uygunu. melo gibi psikolojik olarak bir artı sahada olmayacak. hamit melo'ya oranla daha iyi pozisyon alabilen sert müdahaleler yerine net top kazanmaları olan bir oyuncu tipi selçuk'la birlikte takımın koordinasyonunu sağlama görevini yürütecek bu maçta. ancak dediğimiz gibi melo'dan fizik olarak geride bir futbolcu olması rakibin yırtıcı orta 3'lüsü ve geri gelerek oynayan hücum hattı karşısında bizi sıkıntıya sokar. burada kanatlarda bruma-yasin yerine yasin-olcan ikilisini düşündüm. bruma'ya sonsuz bir güvenim var her ne kadar tercih hataları yapan bir futbolcu olsa da ancak derbi mücadelesinde acemice tercih hatalarına yer yok. aldığı topları bruma'dan daha iyi kullanan ve sneijder'le harika bir uyuma sahip yasin var elimizde. çok yetenekli değil ama hırslı ve mücadele gücü yüksek, aynı şekilde son zamanlarda daha çok mücadele eden bir olcan var. tek yapmaları gereken hücumcu kanat gibi oynamak yerine daha ortada, iki yönlü oynamaları. ikisi de süratli ve iyi bindirmeleri olan oyuncular. maç başında atacakları bir kaç deparla rakip beklerinde çekinmesini sağlamaları elzem.
son olarak gelelim hücum hattımıza. takımın koordinasyonu selçuk-hamit ikilisinde olacak ancak sneijder mutlak akıl görevini üstlenecek her zaman olduğu gibi. top onun ayağına ne kadar çok giderse hücumda etkinliğimiz o kadar artacaktır. ofansif orta saha rolünde serbest oyuncu olarak oynamalı, daha çok geriye gelen ve takıma yardım eden bir burak'la birlikte kanatlardan hareketlenen yasin-olcan ikilisini iyi besleyerek takımı öne atabilir. mehmet topal adım adım peşinde olacaktır diye düşünüyorum. hatırlayanınız vardır uefa kupası yarı finalinde leeds deplasmanına inanılmaz bir baskı altında çıkmıştık takım olarak çok ürkektik maç başladığında durumu gören hagi sazı eline almış bir iki leeds'liyi madara edip takımı kendine getirmişti. bu maçta o günkü gibi baskısı ve gerilimi had safhada olan bir müsabaka şimdi wesley için iş başa düştü, efsane olmak kolay değil. ben sonsuz güveniyorum portakalımıza alnının akıyla çıkacaktır bu mücadeleden, bir iki sakin hareketle savunmacılarından en az birisine maç başı kart aldırabilirse işler daha da kolaylaşır.
ve gelelim bana göre bu maç bizim için en önemli olan iki futbolcumuzdan ilkine; muslera. muslera'yı tartışmaya gerek bile yok aslında. önemli maçlarda önünde oynayan savunma oyuncuları absürt hatalar yapmadığı sürece kolay gol yemeyen soğukkanlı bir tip. bu sezon oynadığımız şampiyonlar ligi maçlarını hariç tutarak konuşuyorum tabii çünkü takım olarak tel tel dökülen taktik ve mentalitesi olmayan psikolojisi çökmüş bir haldeydik. özetle; muslera üzerine düşeni yapacaktır.
son olarak da takımın ileri ucunda yer alacak olan burak yılmaz. iki maçtır oynamamış olması bence inanılmaz bir avantaj, burak formadan uzak kaldığında hırslanan ve mücadele gücü iki katına çıkan bir oyuncu tipi. bu maç en çok dikkat etmesi gereken şey rakip defansın içinde kaybolmamak olmalı. ofsayta düşmemeye ve gereksiz faul yapmamaya özen göstermeli burak. ileri giderken basit kayıplar ve başlamadan biten her atak bizi kaosa ve savunma yapmaya sürükler buda sonumuz olur çünkü açıkça biliniyor ki biz savunma yapmayı bilmeyen bir takımız. savunma arkası koşularını sık sık denemeli keza hem egemen hem alves ağır ve kırmızı kart potansiyeli yüksek futbolcular. orta sahaya gelip duvar olmayı artık öğrendi, bunları uygulamayı unutmayıp sneijder'e markajdan kaçmak için fırsat yaratmalı ve pas opsiyonlarını arttırmalı. sonrasında gol bir şekilde gelecektir.
ilk on birde sadece 3 yabancı oyuncuyla kadro kurdum, her şeyi en iyi şekilde uygular ve skor üstünlüğünü ele alabilirsek 55-60'tan sonra bruma gibi kontralarda savunmayı parçalayacak bir yedek güç ve duvar olup takımı rahatlatacak pandev hamleleri gelebilir. bunun yanında skoru koruma amaçlı dzemaili hamlesiyle bir üçlü orta sahada düşünülebilir. her ne kadar fiziken çok iyi olmasalar da yarım saati rahatlıkla çıkarabilir pandev ve dzemaili.
sonuç olarak bunlar tabii ki benim düşüncelerim, bugüne kadar kazanmayı bilen bir taktik kurmayı başaran hamza hocanın bu maçta da doğru kararlar vereceğine güveniyorum. oyuncu isimleri ve taktikler farklı olabilir ancak takım mentalitesi tek olmalı o kesin. rakibi karşılamak yerine cevap vermeyi öncelik olarak belirlemeliyiz tabii bu nokta da körlemesine saldırmak hata olur ve fenerbahçe'nin ekmeğine yağ süreriz. haydi hayırlısı darısı 8 mart 2015 günü oynanacak olan derbiye olsun.
not: eklemeyi unutmuşum aklımdan ve kalbimden geçen diziliş şu şekilde.
http://galatasaray11.com/kadro/derbi-11i-2282
öncelikle korkak ve yaslanan bir futbol oynamamıza kesinlikle karşıyım. fenerbahçe'yi küçümsemek hata olur elbet ancak saraçoğlunda sinen geri çekilen takımlar bir şekilde kaybediyor maçı malumunuz. ancak savunmaya karşı olmak önlemler içeren bir ilk onbir sahaya sürmeye asla engel değil.
ilk olarak takımın savunma tarafından başlarsak sağ bekte hepimiz hem fikir olsa gerek sabri o bölgenin değişilmezi bizim adımıza derbilerde ekstra motivasyonla oynuyor olması bir artı ancak geçildiği rakibine dönüp mücadele ediyor olsa da kolay çalım yemesine bir önlem bulmak lazım mutlaka. orta ikili chedjou-koray olarak yer almalı diye düşünüyorum. bir kısım taraftarımız koray'ın bu maçın atmaosferini kaldıramayacağını düşünüyor olabilir, elbet koray henüz kusursuz bir stoper değil ancak ayağı düzgün bir futbolcu fiziken semih'ten daha iyi olması ve maç pratiğinin fazla olması fenerbahçe'nin fizik olarak güçlü olan hücum hattı karşısında elimizde fazla seçene kbırakmıyor. bunun yanında sol bekte ne olcan ne de telles'le bu doksan dakikayı hasarsız atlatabileceğimize inanmıyorum. olcan bekte çok iyi performans sergilemiş olsa da savunma yönünde zayıf pozisyonunu kolay kaybediyor, telles'te aynı şekilde. saraçoğlu atmosferini iyi bilen ve deplasmandaki fenerbahçe maçlarında ekstra işler yapmış olan hakan'ı daha ağır olsa da bu derbide sahada görmemiz bizim için en iyi ihtimal olacaktır diye düşünüyorum. hakan hem zeki hem de pozisyon bilgisi çok iyi olan bir oyuncu, malum son maçlarda gökhan bolca pozisyon israf etmiş olsa da içeri katettiğinde önüne atılan toplarla golle burun buruna kalabiliyor, caner daha çok bindirip orta açan tipte bir bek.
gelelim orta sahamıza. son maçlarda oynadığımız gibi önde iki kanat yerine 4'lü orta saha bizim için en uygunu. melo gibi psikolojik olarak bir artı sahada olmayacak. hamit melo'ya oranla daha iyi pozisyon alabilen sert müdahaleler yerine net top kazanmaları olan bir oyuncu tipi selçuk'la birlikte takımın koordinasyonunu sağlama görevini yürütecek bu maçta. ancak dediğimiz gibi melo'dan fizik olarak geride bir futbolcu olması rakibin yırtıcı orta 3'lüsü ve geri gelerek oynayan hücum hattı karşısında bizi sıkıntıya sokar. burada kanatlarda bruma-yasin yerine yasin-olcan ikilisini düşündüm. bruma'ya sonsuz bir güvenim var her ne kadar tercih hataları yapan bir futbolcu olsa da ancak derbi mücadelesinde acemice tercih hatalarına yer yok. aldığı topları bruma'dan daha iyi kullanan ve sneijder'le harika bir uyuma sahip yasin var elimizde. çok yetenekli değil ama hırslı ve mücadele gücü yüksek, aynı şekilde son zamanlarda daha çok mücadele eden bir olcan var. tek yapmaları gereken hücumcu kanat gibi oynamak yerine daha ortada, iki yönlü oynamaları. ikisi de süratli ve iyi bindirmeleri olan oyuncular. maç başında atacakları bir kaç deparla rakip beklerinde çekinmesini sağlamaları elzem.
son olarak gelelim hücum hattımıza. takımın koordinasyonu selçuk-hamit ikilisinde olacak ancak sneijder mutlak akıl görevini üstlenecek her zaman olduğu gibi. top onun ayağına ne kadar çok giderse hücumda etkinliğimiz o kadar artacaktır. ofansif orta saha rolünde serbest oyuncu olarak oynamalı, daha çok geriye gelen ve takıma yardım eden bir burak'la birlikte kanatlardan hareketlenen yasin-olcan ikilisini iyi besleyerek takımı öne atabilir. mehmet topal adım adım peşinde olacaktır diye düşünüyorum. hatırlayanınız vardır uefa kupası yarı finalinde leeds deplasmanına inanılmaz bir baskı altında çıkmıştık takım olarak çok ürkektik maç başladığında durumu gören hagi sazı eline almış bir iki leeds'liyi madara edip takımı kendine getirmişti. bu maçta o günkü gibi baskısı ve gerilimi had safhada olan bir müsabaka şimdi wesley için iş başa düştü, efsane olmak kolay değil. ben sonsuz güveniyorum portakalımıza alnının akıyla çıkacaktır bu mücadeleden, bir iki sakin hareketle savunmacılarından en az birisine maç başı kart aldırabilirse işler daha da kolaylaşır.
ve gelelim bana göre bu maç bizim için en önemli olan iki futbolcumuzdan ilkine; muslera. muslera'yı tartışmaya gerek bile yok aslında. önemli maçlarda önünde oynayan savunma oyuncuları absürt hatalar yapmadığı sürece kolay gol yemeyen soğukkanlı bir tip. bu sezon oynadığımız şampiyonlar ligi maçlarını hariç tutarak konuşuyorum tabii çünkü takım olarak tel tel dökülen taktik ve mentalitesi olmayan psikolojisi çökmüş bir haldeydik. özetle; muslera üzerine düşeni yapacaktır.
son olarak da takımın ileri ucunda yer alacak olan burak yılmaz. iki maçtır oynamamış olması bence inanılmaz bir avantaj, burak formadan uzak kaldığında hırslanan ve mücadele gücü iki katına çıkan bir oyuncu tipi. bu maç en çok dikkat etmesi gereken şey rakip defansın içinde kaybolmamak olmalı. ofsayta düşmemeye ve gereksiz faul yapmamaya özen göstermeli burak. ileri giderken basit kayıplar ve başlamadan biten her atak bizi kaosa ve savunma yapmaya sürükler buda sonumuz olur çünkü açıkça biliniyor ki biz savunma yapmayı bilmeyen bir takımız. savunma arkası koşularını sık sık denemeli keza hem egemen hem alves ağır ve kırmızı kart potansiyeli yüksek futbolcular. orta sahaya gelip duvar olmayı artık öğrendi, bunları uygulamayı unutmayıp sneijder'e markajdan kaçmak için fırsat yaratmalı ve pas opsiyonlarını arttırmalı. sonrasında gol bir şekilde gelecektir.
ilk on birde sadece 3 yabancı oyuncuyla kadro kurdum, her şeyi en iyi şekilde uygular ve skor üstünlüğünü ele alabilirsek 55-60'tan sonra bruma gibi kontralarda savunmayı parçalayacak bir yedek güç ve duvar olup takımı rahatlatacak pandev hamleleri gelebilir. bunun yanında skoru koruma amaçlı dzemaili hamlesiyle bir üçlü orta sahada düşünülebilir. her ne kadar fiziken çok iyi olmasalar da yarım saati rahatlıkla çıkarabilir pandev ve dzemaili.
sonuç olarak bunlar tabii ki benim düşüncelerim, bugüne kadar kazanmayı bilen bir taktik kurmayı başaran hamza hocanın bu maçta da doğru kararlar vereceğine güveniyorum. oyuncu isimleri ve taktikler farklı olabilir ancak takım mentalitesi tek olmalı o kesin. rakibi karşılamak yerine cevap vermeyi öncelik olarak belirlemeliyiz tabii bu nokta da körlemesine saldırmak hata olur ve fenerbahçe'nin ekmeğine yağ süreriz. haydi hayırlısı darısı 8 mart 2015 günü oynanacak olan derbiye olsun.
not: eklemeyi unutmuşum aklımdan ve kalbimden geçen diziliş şu şekilde.
http://galatasaray11.com/kadro/derbi-11i-2282