2014-15 Türkiye Süper Lig 22.Hafta Maçı
20:00 Türk Telekom Arena
3 - 1
  • 268
    galatasaray – suat altin inşaat kayseri erciyesspor : 3-1 33 harf 5 kelime

    http://www.captano.net/...2015/02/suatkaya.jpg

    33 harfli 5 kelimeli takımı yendik, daha ne olsun. hakikaten ya bu nasıl isim, ispanyol topçu musun be kardeşim. ilk kelimeyi anlatıyorum. erkek. eskiden keldi, uefa’yı kazanan takımda orta sahanın dinamosuydu….hahahahaha

    hamza hocanın özellikle içerdeki maçlarda hücum gücünü maksimum kullanma tavrı devam ediyor. hep söylüyorum, doğrusu da bu. sen galatasaraysın, bırak rakip düşünsün. arada sırada savunmada başımız derde giriyor ama olacak o kadar, olacak olacak, olacak o kadar.

    maç yazısı yazarken bir an kendimi elbise ne renk mevzusu içinde buldum, nasıl gittim ben oraya anlamadım ki. neyse, kocası songül karlı’nın videolarını kaldırttı da daha yanlış yerlere gitmekten kurtuldum.

    galatasaray taraftarının bile bilmediği, anlamadığı bir takım kurgusu, oyuncu seçiminden iskeleti belli, ne oynayacağı aşağı yukarı tahmin edilen bir takım haline geldi. bütün büyük takımlar gibi. ben eskiden teknik direktörlerin maçtan bir gün önce kadroyu açıklamalarını çok ahmakça bulurdum. çünkü biz (aslında ben) esami listesine santraforun 2 numara, sol bekin 9 numara ve benzeri kafa karıştırma tekniklerinin uygulandığı bir zamanda top oynadık. o zamanlar herkes mevkisine göre forma giyerdi. 2 numara dedin mi sağ bek oynar usta, 9 numara giyerse santrafor oynayacak, giymezse bir daha kulübe adım atmamakla tehdit eden gerizekalılar da gördüm. neyse, mevzumuz bu değil. büyük takım kadroyu zamanı varsa açıklar, oyun sahada oynanır nitekim.

    galatasaray takımı hamza hoca ile epey ilerleme kaydetti. hoca teknik, taktik mucize yaratmadı. futbolun basit doğrularını takıma yeniden hatırlattı. önce takıma özgüven kazandırdı. takım geriye de düşse oyuncularda bir yılgınlık, bezginlik, boşvermişlik görmüyoruz artık. takımdaki özgüven taraftara da sirayet ediyor, kimse (bazı paralel galatasaraylılar hariç) umutsuzluğa kapılmıyor.
    hazma hocanın yaptığı diğer etki de daha önce bahsettiğim gibi takımın iskeletini oluşturması. takım içindeki uyuma bakıldığında forma dağıtımında da adaletli davranıyor. kimsenin surat astığını görmedik.

    en güzel şeylerden biri de, haybeden penaltıyla, ofsayttan golle, çalınan-çalınmayan faulle, gösterilen-gösterilmeyen kırmızı kartlara bağlı kalmadan yoluna devam ediyor galatasaray.

    oyunculara özel olarak değinmeyi sevmem ama bugün bir istisna yapıp hamit altıntop’tan bahsedeceğim. bugüne kadar beklentileri hiç karşılayamadı. kendisine bir mevki bulamadı takımda. orta sahanın göbeğinde kesici, sağ bek, sağ ön hiç birinde tutunamadı. kariyeri kendisinden geride olanlara kaptırdı hep formasını. kötü oynadığı için maç sonundaki çok başarılı, teknik direktörvari açıklamaları ble kıyasıya eleştirildi. geldiği günden beri belki de ilk defa bugün galatasaray’ın kendisine ihtiyacı vardı. o büyük futbol bilgisini artık sahada gösterme vaktiydi. ve hamit bugün ilk defa bazı dostların beklentilerini karşılarken bazı dostların boşuna endişelendiklerini gösterdi. burayı okuyan ve hamit’e ulaşabilecek biri varsa rica edeyim biri okusun ona bundan sonrasını. bir maç oynadı diye işi bitmedi. önümüzde çok önemli fenerbahçe maçı var (rakip de olsa büyük harfle başlar, cincona benzer şekilde gerizekalıca bir ifadeyle yazılmaz) ve sonrasında da çok sayıda maç bekliyor hamit’i. biz hamit’i iyi biliyoruz, neler yapabildiğini gördük, biliyoruz. al sana beklenti. bu takımın orta sahasının yükünü çek be hamit. gol atman şart değil. böyle oyna bize yeter.

    neyse ya, adamlar liverpool’u elediler tura çıktılar diye dalga geçiyoruz 33 harf 5 kelimeli takımı yendik diye “lidere yan bakılmıyor” falan diye başlık atacak değiliz. dün twitterda dediğim gibi “herkesin tarihi kendine be abicim”

    *
App Store'dan indirin Google Play'den alın