3844
biz türkler çok tuhafız. artık ülkemden tiksinmekle yine de ülkemin bir ferdi olmaktan gurur duymak arasında saçma bir yerdeyim.
neyse ben yine içtim. saçma bi viski var evde adını bilmiyorum ama kafası çok güzel.
biz belli bir dönem dünya'ya korku salmışız. bunun sonucunda da güç ve saygı kendiliğinden gelmiş. doğru. ama tarih hep iyiyi hatırlatır ya kendimizi hala o dönemlerde zannediyoruz. en azından o dönemin kişi veya millet üzerine yansımalarının hala var olduğunu düşünüyoruz veya düşünmek istiyoruz.
aslına bakarsanız moğollar'dan bi farkımız yok. moğollar da tarihin bir döneminin başlığı olmuş bizler de. ama onlar şu anda bir köy düzeyinde devlet iken bizler sağolsun mustafa kemal sayesinde hala belli bir noktadayız. bu noktayı ileri taşımak varken reklam arası zırvalarıyla geriye götürmekten bahsetmeyeceğim. o çok ayrı bir konu.
bu kabul etsek veya etmesek dahi kanımıza işlemiş. güçlü olmak kanımızda var ve aslında çoğumuz bu yüzden galatasaraylı'yız. veya hadi genelleme yapmıyorum en azından ben. haklı olmak bir yana güçlü olduğumuzu biliyorum. doğru çocukluğum galatasaray'ın en başarılı dönemlerine denk geldi ve belki bu sayede fenerbahçeli bir babanın galatasaraylı oğlu oldum ama bu bir şeyi değiştirmez.
tarihin getirdiği ve aslında şu anda esamesi okunmayan saygı hala galatasaray sayesinde bu ülkeye duyuluyor. artık saçma anketlere gerek yok. twitter takipçi sayısına bakarsın. kombine sayısına bakarsın. youtube'da tık sayısına bakarsın kimin ne kadar nereden saygı duyduğunu anlarsın.
suyun karşı tarafı: "en büyük biziz en büyük bizim taraftarımız" geçin lütfen. çünkü değil. yani salak olmak lazım buna inanmak için. gerçi salaksınız.
saçma sapan bi ülkede saçma sapan bi şarkıcı konserinde galatasaray forması giyiyor. bundan yıllar önce yine saçma sapan bi ülkede galatasaray adında kot üretiliyordu. bunlar örnek ve bunları çoğaltmak mümkün.
ama bunların yanında bir de günümüzde dünyanın önde gelen üreticileri ve onların pazarda hak ettikleri saygı var.
geçenlerde dünyanın en çok oynanan oyunu fifa 15'te hangi takımın en çok seçildiği yayınlandı. elbette galatasaray.
offf kafam çok güzel.
heh bu oyun sayesinde şu saygı meselesine geri dönmek istiyorum.
daha demin fenerbahçe ile maç yapıyorum. maç başladı ve spiker graeme souness'ın saraçoğlu'na bayrak dikmesini anlattı. hem de gülerek.
yani ben sadece oyun oynuyordum. fenerbahçe'yi bilerek seçmedim fikstürde denk geldi ve bu olay oldu. yani adam fenerbahçe'nin kadrosundan en az 5-6 kişinin adını bile söylemezken (çünkü oyun böyle bi ayrıntıya gerek duymamış.) tarihin en efsane olaylarından birini anlatıyor. bu fenerbahçeli arkadaşın başına gelse ne düşünür ne hisseder bilemiyorum ama benim çok dalga geçesim var. yuvarlak dünyada her şey globalleşirken, bile isteye bu maçı oynayan veya denk gelen herkes bunu öğrenecek ve galatasaray'a saygı duyacak. çok basit arkadaşlar. fifa 15'te fenerbahçe ile dalga geçiyorlar. o bile galatasaray sayesinde. yıllar yılı olmadığınız oyuna sonunda girdiniz bu sefer de dalga malzemesi oldunuz. bu her zaman böyle olacak.
böyle şeylerde saygı duymamayı yalanlamayı inkar etmeyi tercih ediyorlar ama ben umursamıyorum. tıpkı "aaa sizin uefa kupanız var di mi eheheheh" dedikleri zaman "evet" diyip geçtiğim gibi. bizim uefa kupamız var. var ve sizin yok. bunu senin 50 defa söylemen değersizleştirmez aksine yüceltir ve gerçeği değiştirmez. evet güzel kardeşim bizim uefa kupamız var. süper kupamız var. kupa galiplerinde yari finalimiz var. iki kere şampiyonlar ligi çeyrek finalimiz var ama senin yok. ama benim var. şimdi tekrar edelim. bizim uefa kupamız var. ama sizin yok.
ben her yerde onore ediliyorum. dövme yaptırıyordum ve çeyrekte real'e elendiğimiz sezon danimarkalı gençler burak yılmaz'a olan hayranlıklarından bahsediyorlardı. tatilde galatasaray havlusunu gören turistler sebep yokken muhabbet açıyorlar. evet ikimizde gündeme geliyoruz ama senin nasıl geldiğin belli. benim ki gurur verici şeyler. o eski kana işleyen başarı veya güç dolu dönemlerin hissettirebileceği bir saygı. sen dünyanın en çok oynanan oyununda dijital spikerin dalga malzemesi ben ise tam karşı tarafta keyifle viskisini yudumlayan adam.
neyse ben yine içtim. saçma bi viski var evde adını bilmiyorum ama kafası çok güzel.
biz belli bir dönem dünya'ya korku salmışız. bunun sonucunda da güç ve saygı kendiliğinden gelmiş. doğru. ama tarih hep iyiyi hatırlatır ya kendimizi hala o dönemlerde zannediyoruz. en azından o dönemin kişi veya millet üzerine yansımalarının hala var olduğunu düşünüyoruz veya düşünmek istiyoruz.
aslına bakarsanız moğollar'dan bi farkımız yok. moğollar da tarihin bir döneminin başlığı olmuş bizler de. ama onlar şu anda bir köy düzeyinde devlet iken bizler sağolsun mustafa kemal sayesinde hala belli bir noktadayız. bu noktayı ileri taşımak varken reklam arası zırvalarıyla geriye götürmekten bahsetmeyeceğim. o çok ayrı bir konu.
bu kabul etsek veya etmesek dahi kanımıza işlemiş. güçlü olmak kanımızda var ve aslında çoğumuz bu yüzden galatasaraylı'yız. veya hadi genelleme yapmıyorum en azından ben. haklı olmak bir yana güçlü olduğumuzu biliyorum. doğru çocukluğum galatasaray'ın en başarılı dönemlerine denk geldi ve belki bu sayede fenerbahçeli bir babanın galatasaraylı oğlu oldum ama bu bir şeyi değiştirmez.
tarihin getirdiği ve aslında şu anda esamesi okunmayan saygı hala galatasaray sayesinde bu ülkeye duyuluyor. artık saçma anketlere gerek yok. twitter takipçi sayısına bakarsın. kombine sayısına bakarsın. youtube'da tık sayısına bakarsın kimin ne kadar nereden saygı duyduğunu anlarsın.
suyun karşı tarafı: "en büyük biziz en büyük bizim taraftarımız" geçin lütfen. çünkü değil. yani salak olmak lazım buna inanmak için. gerçi salaksınız.
saçma sapan bi ülkede saçma sapan bi şarkıcı konserinde galatasaray forması giyiyor. bundan yıllar önce yine saçma sapan bi ülkede galatasaray adında kot üretiliyordu. bunlar örnek ve bunları çoğaltmak mümkün.
ama bunların yanında bir de günümüzde dünyanın önde gelen üreticileri ve onların pazarda hak ettikleri saygı var.
geçenlerde dünyanın en çok oynanan oyunu fifa 15'te hangi takımın en çok seçildiği yayınlandı. elbette galatasaray.
offf kafam çok güzel.
heh bu oyun sayesinde şu saygı meselesine geri dönmek istiyorum.
daha demin fenerbahçe ile maç yapıyorum. maç başladı ve spiker graeme souness'ın saraçoğlu'na bayrak dikmesini anlattı. hem de gülerek.
yani ben sadece oyun oynuyordum. fenerbahçe'yi bilerek seçmedim fikstürde denk geldi ve bu olay oldu. yani adam fenerbahçe'nin kadrosundan en az 5-6 kişinin adını bile söylemezken (çünkü oyun böyle bi ayrıntıya gerek duymamış.) tarihin en efsane olaylarından birini anlatıyor. bu fenerbahçeli arkadaşın başına gelse ne düşünür ne hisseder bilemiyorum ama benim çok dalga geçesim var. yuvarlak dünyada her şey globalleşirken, bile isteye bu maçı oynayan veya denk gelen herkes bunu öğrenecek ve galatasaray'a saygı duyacak. çok basit arkadaşlar. fifa 15'te fenerbahçe ile dalga geçiyorlar. o bile galatasaray sayesinde. yıllar yılı olmadığınız oyuna sonunda girdiniz bu sefer de dalga malzemesi oldunuz. bu her zaman böyle olacak.
böyle şeylerde saygı duymamayı yalanlamayı inkar etmeyi tercih ediyorlar ama ben umursamıyorum. tıpkı "aaa sizin uefa kupanız var di mi eheheheh" dedikleri zaman "evet" diyip geçtiğim gibi. bizim uefa kupamız var. var ve sizin yok. bunu senin 50 defa söylemen değersizleştirmez aksine yüceltir ve gerçeği değiştirmez. evet güzel kardeşim bizim uefa kupamız var. süper kupamız var. kupa galiplerinde yari finalimiz var. iki kere şampiyonlar ligi çeyrek finalimiz var ama senin yok. ama benim var. şimdi tekrar edelim. bizim uefa kupamız var. ama sizin yok.
ben her yerde onore ediliyorum. dövme yaptırıyordum ve çeyrekte real'e elendiğimiz sezon danimarkalı gençler burak yılmaz'a olan hayranlıklarından bahsediyorlardı. tatilde galatasaray havlusunu gören turistler sebep yokken muhabbet açıyorlar. evet ikimizde gündeme geliyoruz ama senin nasıl geldiğin belli. benim ki gurur verici şeyler. o eski kana işleyen başarı veya güç dolu dönemlerin hissettirebileceği bir saygı. sen dünyanın en çok oynanan oyununda dijital spikerin dalga malzemesi ben ise tam karşı tarafta keyifle viskisini yudumlayan adam.
