375
türkiye ligine birkaç gömlek büyük geldiğini, bu sezon başlamadan da göstermiş koca çınar. klasikleşmiştir artık, sezon başlamadan önce, ne olursa olsun galatasaray eleştirilir, yerden yere vurulur. sezon başlamadan yıpratma çabaları başlar. transferler olmazsa yönetim, yönetim olmazsa takım, takım olmazsa geçmiş yıllarda yapılmış hatalar eleştirilir muhakkak. her şeyi çok iyi bilen ve kendilerine yorumcu sıfatı takan insanlar çıkar, masa başında galatasaray'ı kesip biçmeye başlar. bunu yapanların bir dönem galatasaray'la ilişkili oldukları düşünülünce olayın vehameti daha da ortaya çıkıyor.
galatasaray büyük kulüptür. galatasaray büyük aşktır. bu galatasaray, kimse hayal bile edemezken rüyaları gerçekleştirip dönmüştür ülkesine. bu galatasaray, türkiye'yi ve ismini ezberletmiştir elin yabancı memleketlerine. şu son dönemlerde de, bu büyüklüğünü çekemeyenler tarafından yerden yere vurulmaktadır. yazık diyorum sadece. şu ülkeye uluslararası alanda başarı getirebilecek belki de tek takım olan galatasaray'ımın, egolarını tatmin etmek için çırpınan cahil insanlar tarafından eleştirilmesi gerçekten üzücü.
"sakat adamı alıp getirdiler, eskisi gibi değil o. bir şey yapamaz." denilen kewell takımın vazgeçilmezlerinden biri oluyorsa, "onun devri geçti, boşuna para verecekler." denilen baros gol kralı oluyorsa, "adı sanı duyulmamış adam" olarak nitelendirilen keita çok can yakacağının sinyalini veriyorsa, "çok büyütmemek lazım, iyi olsa galatasaray'a gelmezdi." denilen elano ligin açık ara en iyi transferiyse, avrupa'da herhangi bir ülkede baştacı yapılacak olan kaptan arda her fırsatta eleştiriliyorsa... bu galatasaray'ın büyüklüğünü çekememekten başka bir şey değildir bana göre.
frank rijkaard'ı bile eleştiren bir medya mevcut ülkemde, ne kadar ciddiye alınır bu adamlar varın siz düşünün. rijkaard gibi marka olmuş bir teknik adam, ülkemizde bir takım çalıştırmayı kabul etmiş. var mı ötesi? ligin kalitesi artıyor diye sevinmek yerine, yok efendim rijkaard neden tobol maçında oyunun gidişatına müdehale etmemiş, gibi saçma yorumlar okuyabiliyoruz. yani yorumlar o kadar iddialı ki, rijkaard'a teknik direktörlüğü öğretecek seviyede yorumcularımız var. böyle de kaliteli bir spor hayatı mevcut ülkemizde.
büyük olmak zordur; ama büyükler, böyle küçük adamların oyunlarıyla sarsılmayacak kadar kuvvetlidir. galatasaray bu ülkeye yine hayal edemeyeceği başarılar getirecektir. markalaşmış adını yeniden herkese duyuracak, gurur kaynağı olacaktır. o zaman da eleştiriliriz. o zaman da bir şeyler sürülür önümüze. avrupa'da bir kupa daha kazandığımızda, kupayı kaldırırken neden sevindiğimiz eleştirilebilir mesela. ben bu yorumculardan bunu da beklerim artık. sahi neden seviniyoruz ki, alt tarafı avrupa'nın en iyi kulüplerinden biri olmuşuz. ne gerek var sevinmeye..?
galatasaray büyük kulüptür. galatasaray büyük aşktır. bu galatasaray, kimse hayal bile edemezken rüyaları gerçekleştirip dönmüştür ülkesine. bu galatasaray, türkiye'yi ve ismini ezberletmiştir elin yabancı memleketlerine. şu son dönemlerde de, bu büyüklüğünü çekemeyenler tarafından yerden yere vurulmaktadır. yazık diyorum sadece. şu ülkeye uluslararası alanda başarı getirebilecek belki de tek takım olan galatasaray'ımın, egolarını tatmin etmek için çırpınan cahil insanlar tarafından eleştirilmesi gerçekten üzücü.
"sakat adamı alıp getirdiler, eskisi gibi değil o. bir şey yapamaz." denilen kewell takımın vazgeçilmezlerinden biri oluyorsa, "onun devri geçti, boşuna para verecekler." denilen baros gol kralı oluyorsa, "adı sanı duyulmamış adam" olarak nitelendirilen keita çok can yakacağının sinyalini veriyorsa, "çok büyütmemek lazım, iyi olsa galatasaray'a gelmezdi." denilen elano ligin açık ara en iyi transferiyse, avrupa'da herhangi bir ülkede baştacı yapılacak olan kaptan arda her fırsatta eleştiriliyorsa... bu galatasaray'ın büyüklüğünü çekememekten başka bir şey değildir bana göre.
frank rijkaard'ı bile eleştiren bir medya mevcut ülkemde, ne kadar ciddiye alınır bu adamlar varın siz düşünün. rijkaard gibi marka olmuş bir teknik adam, ülkemizde bir takım çalıştırmayı kabul etmiş. var mı ötesi? ligin kalitesi artıyor diye sevinmek yerine, yok efendim rijkaard neden tobol maçında oyunun gidişatına müdehale etmemiş, gibi saçma yorumlar okuyabiliyoruz. yani yorumlar o kadar iddialı ki, rijkaard'a teknik direktörlüğü öğretecek seviyede yorumcularımız var. böyle de kaliteli bir spor hayatı mevcut ülkemizde.
büyük olmak zordur; ama büyükler, böyle küçük adamların oyunlarıyla sarsılmayacak kadar kuvvetlidir. galatasaray bu ülkeye yine hayal edemeyeceği başarılar getirecektir. markalaşmış adını yeniden herkese duyuracak, gurur kaynağı olacaktır. o zaman da eleştiriliriz. o zaman da bir şeyler sürülür önümüze. avrupa'da bir kupa daha kazandığımızda, kupayı kaldırırken neden sevindiğimiz eleştirilebilir mesela. ben bu yorumculardan bunu da beklerim artık. sahi neden seviniyoruz ki, alt tarafı avrupa'nın en iyi kulüplerinden biri olmuşuz. ne gerek var sevinmeye..?