1273
skor taraftarını ortaya çıkaran başarılı koç. bu adam ünal aysal ve ergin ataman yokken şubeyi ayağa kaldırmıştır. 20 küsür sene sonra galatasaray erkek basketbol takımına tbl'de finali göstermiştir. bunu yaparken de fb ülker'in kaçta kaçlık bütçesiyle gerçekleştirdiğini siz düşünün.
ertesi sezon ilk euroleague serüvenimizi başlatmış ve top 8'in kapısından 1 mağlubiyet yüzünden dönmüştür. top 16'da grubumuzda bulunan ve sonuncu olan efes'e kaybettiğimiz maç olmasa top 8'i de görecektik.
2011-2012 sezonu sonunda efsane(!) başkan ünal aysal tarafından kulüp ile yolları ayrılmıştır. gönderilişi de saçma ötesi ve vizyonsuzcadır. hatta o zamanlar olacakları hissetmişim gibi, aynı şey fatih terim'in başına gelse; yani takım şampiyonluğu finalde kaybetse onu da mı göndereceksiniz başarısız diye? yazmıştım sağ olsun bir sene sonra oktay mahmuti'den daha saçma sapan nedenlerle ünal aysal fatih terim'i de gönderdi.
2012'de o sene şampiyon olan bjk koçu ergin hoca ve bjk'nın çaycısına kadar komple takımı transfer ederek galatasaray basketbol takımı kuruldu. benim en çok kabullenemediğim nokta da budur.
kendi adıma konuşmam gerekirse; çocukluğumdan beri galatasaray basketbol maçlarına gidiyorum. 90'lı yılların son çeyreğinden beri galatasaray basketbol takımının gelişimini ve tarihini çok iyi bilirim. 100. yılımızda küme düşmemeye oynarken de tribündeydim, şampiyonluğa giderken de.
basket takımıyla en fazla sinerjinin yaşandığı sezonlar bana göre 2007-2008 murat özyer ile geçirdiğimiz harika avrupa maçları uleb cup'da 4. oluşumuz ve 2010-2012 arası oktay mahmuti ile şahlanışımız abdi ipekçi'deki efsane cska maçı vb.
2007-2008 uleb cup çeyrek finalinde bjk ile eşleşmiştik. kadroları bizden daha güçlüydü ve koçları da ergin ataman'dı. maçtan önce sanırım skytürk'de bir programa çıkmıştı murat özyer ile ergin ataman. ergin hoca açıkçası böyle bir havalı ve galibiyetten emin konuşuyordu. maçın sonunda çatır çatır beşiktaş!ı elemiştik.
ergin hocayla beraber ben kendi adıma o sinerjiyi kaybettim yukarıda saydığım nedenlerden ötürü.
ertesi sezon ilk euroleague serüvenimizi başlatmış ve top 8'in kapısından 1 mağlubiyet yüzünden dönmüştür. top 16'da grubumuzda bulunan ve sonuncu olan efes'e kaybettiğimiz maç olmasa top 8'i de görecektik.
2011-2012 sezonu sonunda efsane(!) başkan ünal aysal tarafından kulüp ile yolları ayrılmıştır. gönderilişi de saçma ötesi ve vizyonsuzcadır. hatta o zamanlar olacakları hissetmişim gibi, aynı şey fatih terim'in başına gelse; yani takım şampiyonluğu finalde kaybetse onu da mı göndereceksiniz başarısız diye? yazmıştım sağ olsun bir sene sonra oktay mahmuti'den daha saçma sapan nedenlerle ünal aysal fatih terim'i de gönderdi.
2012'de o sene şampiyon olan bjk koçu ergin hoca ve bjk'nın çaycısına kadar komple takımı transfer ederek galatasaray basketbol takımı kuruldu. benim en çok kabullenemediğim nokta da budur.
kendi adıma konuşmam gerekirse; çocukluğumdan beri galatasaray basketbol maçlarına gidiyorum. 90'lı yılların son çeyreğinden beri galatasaray basketbol takımının gelişimini ve tarihini çok iyi bilirim. 100. yılımızda küme düşmemeye oynarken de tribündeydim, şampiyonluğa giderken de.
basket takımıyla en fazla sinerjinin yaşandığı sezonlar bana göre 2007-2008 murat özyer ile geçirdiğimiz harika avrupa maçları uleb cup'da 4. oluşumuz ve 2010-2012 arası oktay mahmuti ile şahlanışımız abdi ipekçi'deki efsane cska maçı vb.
2007-2008 uleb cup çeyrek finalinde bjk ile eşleşmiştik. kadroları bizden daha güçlüydü ve koçları da ergin ataman'dı. maçtan önce sanırım skytürk'de bir programa çıkmıştı murat özyer ile ergin ataman. ergin hoca açıkçası böyle bir havalı ve galibiyetten emin konuşuyordu. maçın sonunda çatır çatır beşiktaş!ı elemiştik.
ergin hocayla beraber ben kendi adıma o sinerjiyi kaybettim yukarıda saydığım nedenlerden ötürü.