82
seyirci bir heyecanın parçası olmak istediği için, antalyaspor camiası da heyecan verici hiçbir gelişmeye imza atmadığı için şehirden fazla bir reaksiyon beklememesi gereken takımdır.
gaziantep, bursa, kayseri kentlerinden ne eksiği var antalya'nın? özellikle de dünyaya mal olmuş turistik değer taşıyan güzelliğini göz önüne alın. iyi bir futbolcu, genel kalitesi giderek yükselen, avrupa arenasına 5 takım yollayan, pek çok yabancı yıldız barındıran, milli takımı hiç olmazsa başaltı takımlardan sayılabilecek bir ligde neden oynamak istemez? tabii yeterli ücret önerilmezse istemez.
taraftar desteğinden ziyade kentin ekonomik desteği önemlidir. turizmden ve turizme mal satan sektörlerden parayı kırmış pek çok kodamanın ilgisizliği, taraftar ilgisizliğinden daha etkilidir.
anadolu takımlarının statlarını dolduran insanları üçe ayırabiliz. cefakar taraftar, takımı izlemeyi isteyen taraftar ve rakibi izlemek isteyen taraftar. cefakar taraftar her maça gelecektir, rakibi izlemek isteyen taraftar 3-4 maç dışında asla gelmeyecektir. tıpkı seçim anketlerinden aşina olduğumuz "kararsız çoğunluk" betimlemesinde olduğu gibi, tribündeki nüfus farkını yaratacak olan kitle, ikinci sırada saydığımız, takımın futbolunu ve kadrosundaki isimleri görebilmek için maça gelmek isteyecek olan taraftardır.
heyecan ve heves uyandıracak ama aynı zamanda başarılı olmaya aday bir kadro kurmak, yönetimin görevidir. yönetime bu gücü sağlamak da kentin ekonomik güç sahibi kesimlerinin görevidir.
kentin ekonomisi, klüp ekonomisine katkı vermediği sürece, acayip acayip oyunculardan kurulu, hasbelkader futbol oynayan takımın ankaragücüne, denizlispora yenilmesini izlemek için ben kalkıp da stada gitmem.
rusların ve almanların kemikleşmiş antalya aşkını düşünüyorum da , şehirden yedi sülalesini zengin yaşatacak kadar para kazanmış adamlar biraz vefa gösterip kasaya para koysa, milli takıma girebilen rus oyunculardan, alman milli takımına giremeyen ama bundesliga'nın demirbaşı olmuş alman futbolculardan 3-4 tane transfer edilse, o zaman seyreyle şenliği...
bu kadroyla bu kadar, ne kadar ekmek o kadar köfte efendim.
gaziantep, bursa, kayseri kentlerinden ne eksiği var antalya'nın? özellikle de dünyaya mal olmuş turistik değer taşıyan güzelliğini göz önüne alın. iyi bir futbolcu, genel kalitesi giderek yükselen, avrupa arenasına 5 takım yollayan, pek çok yabancı yıldız barındıran, milli takımı hiç olmazsa başaltı takımlardan sayılabilecek bir ligde neden oynamak istemez? tabii yeterli ücret önerilmezse istemez.
taraftar desteğinden ziyade kentin ekonomik desteği önemlidir. turizmden ve turizme mal satan sektörlerden parayı kırmış pek çok kodamanın ilgisizliği, taraftar ilgisizliğinden daha etkilidir.
anadolu takımlarının statlarını dolduran insanları üçe ayırabiliz. cefakar taraftar, takımı izlemeyi isteyen taraftar ve rakibi izlemek isteyen taraftar. cefakar taraftar her maça gelecektir, rakibi izlemek isteyen taraftar 3-4 maç dışında asla gelmeyecektir. tıpkı seçim anketlerinden aşina olduğumuz "kararsız çoğunluk" betimlemesinde olduğu gibi, tribündeki nüfus farkını yaratacak olan kitle, ikinci sırada saydığımız, takımın futbolunu ve kadrosundaki isimleri görebilmek için maça gelmek isteyecek olan taraftardır.
heyecan ve heves uyandıracak ama aynı zamanda başarılı olmaya aday bir kadro kurmak, yönetimin görevidir. yönetime bu gücü sağlamak da kentin ekonomik güç sahibi kesimlerinin görevidir.
kentin ekonomisi, klüp ekonomisine katkı vermediği sürece, acayip acayip oyunculardan kurulu, hasbelkader futbol oynayan takımın ankaragücüne, denizlispora yenilmesini izlemek için ben kalkıp da stada gitmem.
rusların ve almanların kemikleşmiş antalya aşkını düşünüyorum da , şehirden yedi sülalesini zengin yaşatacak kadar para kazanmış adamlar biraz vefa gösterip kasaya para koysa, milli takıma girebilen rus oyunculardan, alman milli takımına giremeyen ama bundesliga'nın demirbaşı olmuş alman futbolculardan 3-4 tane transfer edilse, o zaman seyreyle şenliği...
bu kadroyla bu kadar, ne kadar ekmek o kadar köfte efendim.
