• 3765
    aşk, sevgilim yerine tercih sebebi gibi klişe kavramlar kullanılamayacak türkiye futbol tarihinin en büyük kulübü.

    tanımımızı geçtikten sonra gelelim neden klişe kavramlar kullanılamayacağına; benim galatasaray ile tanışmam bir hayli öncesine dayanır. ne zamandan beri galatasaraylıyım, neden tutmaya başladım inanın bilmiyorum ve hatırlamıyorum. nasıl ki kayseri'de doğdum, nasıl ki bana bir isim verildi, nasıl ki doğduğum yılı üzerinde bir etkim yoktu aynısı galatasaray içinde geçerli. burada metin oktay'ın sözlerini hatırlatmak gerekir sanırım 'bence galatasaraylılık din gibi, mezhep gibi yerleşmiş, köklü bir inançtır. galatasaray'ı işte bunun için tercih eder ve galatasaraylılığımla her zaman gurur duyarım.'. böyle bir anlayıştan yetiştim ve bunun için hiç bir zaman klişe kavramlarla değerlendiremedim galatasaraylılığı.
    kayseri'de doğdum ve yaşadım, bu takıma gönül verip istanbul'da yaşayacak kadar şanslı değildim belki de bilemiyorum, işte tam bu yüzden bir galatasaray maçına gitmek en büyük çocukluk hayalimdi. yıllarca en ufak haberi takıp ettim, galatasarayla yatıp kalktım tabii şimdiki kadar şanslı değilim evimde maçları yayınlayan dönemin malum kanalı yok, babam zaten çok sert ekonomik durumumuz iyi değil, derken kayserispor 1.lig'e çıkıyor, 95-96 sezonu, 3. hafta galatasaray kayseri'ye gelecek babam götürmediği için göremiyorum takımımı, yaşım 6 o esnada babama diyebilecek bir şeyim yok sadece ağlıyorum. o dönemin asansör takımı kayserispor düşüyor ve sonraki sene tekrar yükseliyor 1.lig'e. sezon başlıyor, babamlar stad içi tabelalarını yapıyorlar ben de her maça gidiyorum bu sayede. inanılmaz mutluyum. 2500tl'ler var metal her maç sahaya onlar yağıyor, maç sonu babamlar tabelaları ben 2500tl'leri topluyorum. günler haftalar böyle ilerliyor. kayserispor- altay maçı var sonraki maç ise galatasaray gelecek nasıl bir heyecan anlatamam. altay maçında stadta yerimizi alıyoruz. bir yanda sucuk ekmek pişiyor, bir yanda mavi leğenli çemen ekmek satan amca bağırıyor, öbür tarafta çekirdekçiler leğenleri ile dolanıyorlar. daha yerimize oturamadan kayserispor atıyor, bundan sonrası festival havasında. yanımızdaki mükemmel küfürler eden amca bile hakemin eniştesini bırakmış, avradına ve baldızına sövüyor. herkes makul yani. 2. yarı başlıyor bu arada altay'ın siyahileri var herkes takımda arap olması gerektiğini düşünüyor, araplar çok seviliyor, çok iyi oynuyorlar tüm stad hemfikir. son dakikalarda gerginlik artıyor altay'ın siyahilerinden bir tanesi sağdan içe kat ediyor, yerde kalıyor ve karar penaltı. bahattin diyorum haydi yavrum tüm iş sende dua ediyorum ama olmuyor golü yiyoruz. skor 1-1, santra yapılacakken bir taraftar sahaya atlıyor, hakeme doğru koşuyor tüm stad 'koş amk', 'yakala amk' diye bağırıyor. tabi hakeme bir şey yapamadan yakalanıyor. sonra haftaiçi karar açıklanıyor ve bilin bakalım ne oluyor? maç adana'ya alınıyor. komşumuz bu çocuk daha görmedi mi galatasaray'ı gel lan adana'ya götüreyim seni diyor. umutlanıyorum ama babam noktayı koyuyor. köye gidiyoruz maçın 2-1 bittiğini öğreniyorum kayserispor'un golüne yetişebiliyorum özetten, penaltıdan uğur atıyor. içim buruk bekliyorum. ne zaman buluşacağım acaba diye...
App Store'dan indirin Google Play'den alın