44
4 mayıs 2008 sivasspor galatasaray maçıdır.
o zamanlar evde lig tv olmadığından babamla beraber yanlış hatırlamıyorsam trt1'i açıp, ekranın sağ üstünden skoru takip ediyorduk. radyodan dinlemek yerine bu daha heyecanlı geliyordu.
babam o zamanlar akciğer kanseriydi, salona hazırladığımız yatağından izliyordu televizyonu. maç 3-3 olunca küfredip odama geçtim, şampiyonluk gitti diye bakıyordum artık olaya.
aradan 10-15 dakika geçti babam ''gel 4-3 oldu'' diye seslendi bitkin ses tonuyla. fırladım hemen salona, son dakikalarda da 5-3 olunca rahatladık iyice.
buraya kadar her şey normal..
o maçtan 3 ay sonra, ağustos ayında babamı kaybettim. trt'de 5-3'lük maçın özeti denk gelmişti o sıralar. arda'nın bizi 4-3 öne geçiren golünü tekrar görünce babamın ''gel 4-3 oldu'' sözü kulağımda tekrar yankı buldu, süzüldü istemsiz gözyaşları.
bu pek galatasaray için dökülen göz yaşına uygun bir örnek olmadı belki ama, gece gece aklıma geldi başlığı görünce.
o zamanlar evde lig tv olmadığından babamla beraber yanlış hatırlamıyorsam trt1'i açıp, ekranın sağ üstünden skoru takip ediyorduk. radyodan dinlemek yerine bu daha heyecanlı geliyordu.
babam o zamanlar akciğer kanseriydi, salona hazırladığımız yatağından izliyordu televizyonu. maç 3-3 olunca küfredip odama geçtim, şampiyonluk gitti diye bakıyordum artık olaya.
aradan 10-15 dakika geçti babam ''gel 4-3 oldu'' diye seslendi bitkin ses tonuyla. fırladım hemen salona, son dakikalarda da 5-3 olunca rahatladık iyice.
buraya kadar her şey normal..
o maçtan 3 ay sonra, ağustos ayında babamı kaybettim. trt'de 5-3'lük maçın özeti denk gelmişti o sıralar. arda'nın bizi 4-3 öne geçiren golünü tekrar görünce babamın ''gel 4-3 oldu'' sözü kulağımda tekrar yankı buldu, süzüldü istemsiz gözyaşları.
bu pek galatasaray için dökülen göz yaşına uygun bir örnek olmadı belki ama, gece gece aklıma geldi başlığı görünce.