1161
sene 2002- "galatasaray camiasına katkısından dolayı mesut yılmaz'a çok teşekkür ediyorum. " demek --- yani, siyasilerin gölgesinde durmak, yıkama yağlama yapmak. bu türkiye'deki her futbol yöneticisinin belirli aralıklarla denediği ve başarılı çıktığı bir taktiktir. ilginç değildir ki yakın tarihte 'çok kıymetli çok sevdiğim başbakanım ile telefonla görüştüm buradan kupamızı alıp gideceğiz' diye güncel popüler siyasetçiye de çok güzel yanlamıştır. dediğim gibi bu taktik daima işe yarar. sanmayın ki kulüp bazında olsun, kişisel gelir kapısı tabiki öncelikli düşüncedir. inanmak istemeyen altur ile ilgili 2002 yılındaki ihale haberlerine bakabilir.
sene 2003 ve sonrası- (terim'in görevine son verilmesinden sonra ) "artık milan gibi bir takımı tanımıyorum. " tarzı açıklama yapacak kadar bir kişiyi taparcasına sevmek. --- bu da türkiye'deki futbol camiasında gerek yönetici, gerek teknik heyet , gerek futbolcu bazında x kişilerini ilahlaştırma amacıyla kullanılmaktadır. kişisel sevgi takımın ,renklerin, kulübün üstüne geçer. aziz yıldırım'ı sevip şikeyi görmezden gelmek, emre ve volkan'a taparak yaptığı herşeyi haklı bulma çabası vs. bu da türkiyedeki futbol seviyesinde, kişilere verilen fazla değerin yansıması.
her dönemin adamı olma çabası---" canaydın, polat, süren, aysal, yarsuvat. ve bu her dönemde gelgitler yaşaması.
tüm programlara katılarak boş konuşma, konuştukları ile çelişme durumu.
yerli seviciliği. yabancı futbolcuları dışlama durumu. sabri, hakan, selçuk, sneijder örneklerinde olduğu gibi. samimi olarak yabancı sınırı hakkında ne düşündüğünü merak eden var mı? muhtemelen hepimiz tahmin ediyoruz.
işte bütün hepsi türkiye'deki futbol seviyesinin özeti arkadaşlar. eksiği var fazlası yok.
yani albayrak biz işte. bizim gibi. bize ait. şakşakçılık, yalakalık, gücün-güçlünün yanında olmak, ırkçılık yapmak, tehdit etmek, en çok biz seviyoruz - herkesten en iyisi biziz- herkes kötü biz kususrsuzuz tribine girmek. bu turkiyedeki futbol seviyesi.
sene 2003 ve sonrası- (terim'in görevine son verilmesinden sonra ) "artık milan gibi bir takımı tanımıyorum. " tarzı açıklama yapacak kadar bir kişiyi taparcasına sevmek. --- bu da türkiye'deki futbol camiasında gerek yönetici, gerek teknik heyet , gerek futbolcu bazında x kişilerini ilahlaştırma amacıyla kullanılmaktadır. kişisel sevgi takımın ,renklerin, kulübün üstüne geçer. aziz yıldırım'ı sevip şikeyi görmezden gelmek, emre ve volkan'a taparak yaptığı herşeyi haklı bulma çabası vs. bu da türkiyedeki futbol seviyesinde, kişilere verilen fazla değerin yansıması.
her dönemin adamı olma çabası---" canaydın, polat, süren, aysal, yarsuvat. ve bu her dönemde gelgitler yaşaması.
tüm programlara katılarak boş konuşma, konuştukları ile çelişme durumu.
yerli seviciliği. yabancı futbolcuları dışlama durumu. sabri, hakan, selçuk, sneijder örneklerinde olduğu gibi. samimi olarak yabancı sınırı hakkında ne düşündüğünü merak eden var mı? muhtemelen hepimiz tahmin ediyoruz.
işte bütün hepsi türkiye'deki futbol seviyesinin özeti arkadaşlar. eksiği var fazlası yok.
yani albayrak biz işte. bizim gibi. bize ait. şakşakçılık, yalakalık, gücün-güçlünün yanında olmak, ırkçılık yapmak, tehdit etmek, en çok biz seviyoruz - herkesten en iyisi biziz- herkes kötü biz kususrsuzuz tribine girmek. bu turkiyedeki futbol seviyesi.