15
sıradan bir basketbol maçıdır, fazlası değil. kimse mehter marşı dinleyip gaza gelmesin. kimse 'gelsinler bakalım, gelecekleri varsa görecekleri de var, kan gölüne çeviririz' gibi abuk sabuk fantezilere girmesin. bir basketbol maçı için ölmek gibi saçma sapan bir eyleme imza atılmasın. hele ki sözde milliyetçi duygular kaşınarak, bu tırt olay milli bir kan davası haline getirilmesin. türkiye gibi bir ülke için ölmeye değmez, asker-sivil ölenlerin hepsi de şanssız, talihsiz kurbanlardır. bu gruba dahil olmamak lazım, hele ki sportif bir eylem için, adama gülerler.
gerçi bir bakıma iyi de olur, doğal seleksiyona hizmet etmiş oluruz, oradan ne kadar yunan, sırp ırkçısı pislik varsa doluşsun gelsin, buradaki osmanlıcı faşist ırkçılarla birbirlerini boğazlasınlar, dünya daha yaşanır bir hale bürünsün. yine de tecrübeyle sabittir ki, böyle mevzularda hep en masumlar, en garibanlar ölür, asıl ağababaları tekbir getirip, milleti gazlayıp, zoru görünce ortan ilk sıvışanlar olur.
işin en ilginç olan tarafı da şu : dünyada ikili ilişkiler hep mütekabiliyet üzerine kuruludur. yani sana tanınan bir hakkı, sen karşındakine tanırsın, tek taraflı olursa sen afedersin malın önde gidenisin demektir.
şimdi soruyorum, biz olympiakos ile her sene basket maçı oynuyoruz. adamların salonunun ismi barış ve dostlsdasdfasuk salonu. şu son 3 senede adamlar galatasaray taraftarını salona soktular mı? ben hatırlamıyorum, galatasaraylıların yunanistan deplasmanına yasak getirilmediğini. ister güvenlik sebebiyle olsun, ister başka bir sebeple, sen galatasaraylı olarak takımını atina'da destekleyebiliyor musun? adamlar seni ülkesine kabul ediyor mu? hayır. peki biz neden bu faşist it sürüsünün kendi salonumuza doluşmasına izin veriyoruz. yunanistan kadar taşaklı değil mi sözde cihan devletimiz? yoksa biz büyük devletiz, biz her türlü güvenlik önlemini alırız kafasındalar mı? tomalarla, biber gazlarıyla mı sağlamayı düşünüyorlar bunu?
galatasaray taraftarı atina'da, belgrad'da bilmem nerede takımını destekleyemezken, önüne engeller konurken, elalemin götünü başını sallaya sallaya arena'da, ipekçi'de maç izlemesine imkan veren gelmiş geçmiş bütün yönetimlerin de gelmişini geçmişini tarihçilerin araştırması lazım. bu kadar aşağılık kompleksi bu kulube yakışmıyor çünkü.
gerçi bir bakıma iyi de olur, doğal seleksiyona hizmet etmiş oluruz, oradan ne kadar yunan, sırp ırkçısı pislik varsa doluşsun gelsin, buradaki osmanlıcı faşist ırkçılarla birbirlerini boğazlasınlar, dünya daha yaşanır bir hale bürünsün. yine de tecrübeyle sabittir ki, böyle mevzularda hep en masumlar, en garibanlar ölür, asıl ağababaları tekbir getirip, milleti gazlayıp, zoru görünce ortan ilk sıvışanlar olur.
işin en ilginç olan tarafı da şu : dünyada ikili ilişkiler hep mütekabiliyet üzerine kuruludur. yani sana tanınan bir hakkı, sen karşındakine tanırsın, tek taraflı olursa sen afedersin malın önde gidenisin demektir.
şimdi soruyorum, biz olympiakos ile her sene basket maçı oynuyoruz. adamların salonunun ismi barış ve dostlsdasdfasuk salonu. şu son 3 senede adamlar galatasaray taraftarını salona soktular mı? ben hatırlamıyorum, galatasaraylıların yunanistan deplasmanına yasak getirilmediğini. ister güvenlik sebebiyle olsun, ister başka bir sebeple, sen galatasaraylı olarak takımını atina'da destekleyebiliyor musun? adamlar seni ülkesine kabul ediyor mu? hayır. peki biz neden bu faşist it sürüsünün kendi salonumuza doluşmasına izin veriyoruz. yunanistan kadar taşaklı değil mi sözde cihan devletimiz? yoksa biz büyük devletiz, biz her türlü güvenlik önlemini alırız kafasındalar mı? tomalarla, biber gazlarıyla mı sağlamayı düşünüyorlar bunu?
galatasaray taraftarı atina'da, belgrad'da bilmem nerede takımını destekleyemezken, önüne engeller konurken, elalemin götünü başını sallaya sallaya arena'da, ipekçi'de maç izlemesine imkan veren gelmiş geçmiş bütün yönetimlerin de gelmişini geçmişini tarihçilerin araştırması lazım. bu kadar aşağılık kompleksi bu kulube yakışmıyor çünkü.