7825
böyle bir kıstas almak ne kadar doğrudur bilemiyorum, şayet varsa kendisi uzak ara ligin kendini en iyi bilen oyuncusudur.
şimdi bu ne demek, açıklayayım hemen. felipe melo ilk kez transfer olduğu 2011-12 sezonunda malum performansı sergilerken 28 yaşındaydı. futbol oynayanlar bilir, artık 27-30 yaş aralığı, hele ki bir orta saha oyuncusu için tecrübe\enerji oranında en verimli dönemdir. ne eskisi kadar tecrübe eksikliğin vardır, ne de 30'lardan sonra oluşacak olan vücut performans düşüşü. en verimli çağlarındır o dönem.
felipe de başarısız sonuçlanan juventus macerasının ertesinde hem biraz gözden uzak, hem de kendini gösterebileceği dişine uygun bir takım olan galatasaray'a geldi. ilk sezon oynadığı mevki ve görev bazında inanılmaz derecede yüksek bir ortalama ile oynadı.*
bir sonraki sezon hamit altıntop ve nordin amrabat transferleri sonrası daha geride bir anlayış benimsemek zorunda kalan felipe, artık süpürücü rolüyle oynuyor, ileriye bir önceki sezona nazaran daha az çıkıyordu. bununla beraber biraz daha risksiz bir oyun da sunuyordu.
2013-14 sezonunda benzer bir mantalite ile oynatılan brezilyalı, artık düşme trendi içerisine yavaş yavaş girecek olması sebebi ile eski pozisyonunda artık görevlendirilmiyor, böylece takımın hücum varyasyonlarında eskisi gibi aktif olamıyordu. elbette bunda artık o mevkide wesley sneijder gibi world class bir oyuncunun olması da çok önemli.
yine bu sezon da felipe melo'yu iyi tanıyan bir antrenör olan prandelli, geri kalan iki sezondaki gibi benzer bir mantaliteyi oyuncusuna benimsetti.
dikkat ederseniz artık ilk iki sezondaki gibi riskli bölgelerde riskli hamlelerden kaçınıyor, daha garanti oynuyor. yine çok estetik, yine çok klas, fakat eskisi gibi atletik değil. ha yine arada patlayıcı özelliğini kullanarak ekstra ordinar* işler yapabiliyor elbette, ama eskisi gibi değil. eskiden topla ilerleyip rakip arasına çok dalardı ve çoğunda da başarılı olurdu, fakat artık devir ondan da geçiyor ne yazık ki. binaenaleyh, kendisi o kadar zeki ve kendini bilen bir futbolcu olduğu için yapamayacağı işlere girişmiyor. takım içerisinde yapabileceği işler artık eskisinden daha da az olduğu için takıma verebileceklerini optimum seviyeye getirmeyi biliyor.
felipe melo'yu ileride göremememizin en önemli sebeplerinden birinin de bu olduğunu düşünüyorum.
şimdi bu ne demek, açıklayayım hemen. felipe melo ilk kez transfer olduğu 2011-12 sezonunda malum performansı sergilerken 28 yaşındaydı. futbol oynayanlar bilir, artık 27-30 yaş aralığı, hele ki bir orta saha oyuncusu için tecrübe\enerji oranında en verimli dönemdir. ne eskisi kadar tecrübe eksikliğin vardır, ne de 30'lardan sonra oluşacak olan vücut performans düşüşü. en verimli çağlarındır o dönem.
felipe de başarısız sonuçlanan juventus macerasının ertesinde hem biraz gözden uzak, hem de kendini gösterebileceği dişine uygun bir takım olan galatasaray'a geldi. ilk sezon oynadığı mevki ve görev bazında inanılmaz derecede yüksek bir ortalama ile oynadı.*
bir sonraki sezon hamit altıntop ve nordin amrabat transferleri sonrası daha geride bir anlayış benimsemek zorunda kalan felipe, artık süpürücü rolüyle oynuyor, ileriye bir önceki sezona nazaran daha az çıkıyordu. bununla beraber biraz daha risksiz bir oyun da sunuyordu.
2013-14 sezonunda benzer bir mantalite ile oynatılan brezilyalı, artık düşme trendi içerisine yavaş yavaş girecek olması sebebi ile eski pozisyonunda artık görevlendirilmiyor, böylece takımın hücum varyasyonlarında eskisi gibi aktif olamıyordu. elbette bunda artık o mevkide wesley sneijder gibi world class bir oyuncunun olması da çok önemli.
yine bu sezon da felipe melo'yu iyi tanıyan bir antrenör olan prandelli, geri kalan iki sezondaki gibi benzer bir mantaliteyi oyuncusuna benimsetti.
dikkat ederseniz artık ilk iki sezondaki gibi riskli bölgelerde riskli hamlelerden kaçınıyor, daha garanti oynuyor. yine çok estetik, yine çok klas, fakat eskisi gibi atletik değil. ha yine arada patlayıcı özelliğini kullanarak ekstra ordinar* işler yapabiliyor elbette, ama eskisi gibi değil. eskiden topla ilerleyip rakip arasına çok dalardı ve çoğunda da başarılı olurdu, fakat artık devir ondan da geçiyor ne yazık ki. binaenaleyh, kendisi o kadar zeki ve kendini bilen bir futbolcu olduğu için yapamayacağı işlere girişmiyor. takım içerisinde yapabileceği işler artık eskisinden daha da az olduğu için takıma verebileceklerini optimum seviyeye getirmeyi biliyor.
felipe melo'yu ileride göremememizin en önemli sebeplerinden birinin de bu olduğunu düşünüyorum.
